CEZAYİR (AA) - Cezayir Müslüman Alimler Cemiyeti Başkanı Abdurrezzak Kassum, ABD Başkanı Donald Trump'ın Kudüs'ü "İsrail'in başkenti" olarak tanıma kararına ilişkin İstanbul'da toplanan İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Olağanüstü Liderler Zirvesi'nden "güçlü bir karar" çıkması çağrısında bulundu.
Kassum, konuya dair AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Bugün Müslümanların, slogan ve kınama konumundan, Trump'a elle tutulur bir operasyon yoluyla güçlü bir cevap verecek konuma geçmeleri gerekir. Acaba Arapların ve Müslümanların böyle bir adım atacak cesareti var mı?" dedi.
ABD'ye ekonomik olarak "darbe" indirebileceğini savunan Kassum, bunun da ABD'deki paraların geri çekilmesiyle olabileceğini dile getirdi.
Kassum, sözlerine şöyle devam etti:
"İslam dünyası liderlerinden ABD ve Siyonist oluşuma güçlü bir cevap vermeleri isteniyor. Bu cevap, eleştiri ve kınama şeklinde değildir. Yapılması gerekenler, ABD ve İsrail ile ilişkilerin kesilmesi, normalleşmenin durdurulması, ABD bankalarındaki hesaplardan paraların çekilmesi ve bu ülkelerin ürünlerinin boykot edilmesi."
- "İstanbul zirvesi, İslam dünyasının vicdanının sınavıdır"
Kassum İstanbul'da toplanan İİT Liderler Zirvesi'nden büyük beklenti içinde olduklarını belirterek, "İstanbul'daki zirve, İslam dünyasının vicdanının gerçek bir sınavıdır." dedi.
Zirveyi "Tarihle yeniden buluşma" şeklinde niteleyen Kassum, "Bugünkü zirvede, Müslüman liderler Kudüs'ü savunma adına ya tarihi bir tavır alırlar, ya da bir daha ayağa kalkmamak üzere yok olur giderler." ifadelerini kullandı.
Trump'ın "Kudüs Yahudilerin vatanıdır" ifadesiyle tarihi bir cehalet içine girdiğini vurgulayan Kassum, Trump'ın tarihe ilişkin "kasıtlı bir sahtekarlık" yaptığını savundu.
Kudüs konusunda Müslümanların da zayıf olduklarını ifade eden Kassum "Müslümanların Kudüs davasındaki durumu, en sağlam davaya en zayıf avukatların bakması gibidir." ifadesini kullandı.
Cezayirli alim, Kudüs'ün "İsrail'in başkenti" olarak kabul edilmesinin zamanlaması ve nedenine dair de şunları kaydetti:
"Kararın alınmasında, ABD iç siyasetinde Trump'ın zor durumda olması, siyonistlere söz verip yerine getiren tek başkan benim demek isteği, Amerika'nın daima İsrail'in yanında olduğunun mesajının verilmesi ve Arap dünyasındaki çöküntü hali etkin oldu."
Kaynak: Anadolu Ajansı
