ANKARA (AA) - Sağlık Bakanı Ahmet Demircan, "Taşeron sisteminin kalkmasından sonra, bundan sonraki sistemi yeniden gözden geçireceğiz. Herkesin statüsünü belli bir standart içine getirmemiz lazım. Sağlığın kendi gerekliliğine uygun bir personel rejimini oluşturmak zorundayız." dedi.
Demircan, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'nda, editör ve muhabirlerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı, son dönemdeki gelişmeleri değerlendirdi.
Türkiye'de yabancı hekim çalıştırılması konusunun iyi karşılanmadığını belirten Demircan, bu nedenle çok fazla yabancı hekim bulunmadığını, şu anda yaklaşık 944 yabancı hekimin görev yaptığını söyledi.
Bu sayının, yabancı hekim istihdamıyla Türkiye'deki hekim açığının kapatılması imkanının olmadığını gösterdiğini ifade eden Demircan, şöyle devam etti:
"Biz kendi hekimlerimizin elbetteki vasıflarının yüksekliğini biliyoruz, inanıyoruz, güveniyoruz ve bu noktada Türkiye, kendisi bir marka olma istikametinde yürüyor. Hekim sayımızı artırmakla bu işi çözeceğiz. Bu uzun vadede. Şu anda yapılmış olan sağlık çalışanlarının istihdam planlamasını yenilemek üzere harekete geçtik. Bu işle ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Gelişen hizmet anlayışına göre biz, sağlık çalışanlarımızın sayısını branşlara göre yeniden gözden geçirip belirleyeceğiz. Hastanelerimizdeki norm kadrolarımızı da bu şekilde yenileyeceğiz." diye konuştu.
Hastaların geçmişe göre hastanelere daha kolay ulaştığını aktaran Demircan, 2002'den önce yılda 2,5 olan hekime ulaşma sayısının da yılda 9'a yükseldiğini vurguladı.
- "Acilleri rahatlatacağız"
Hastanelerde yaşanan sorunlardan birinin acil servisler olduğunu dile getiren Demircan, "Özellikle yoğun çalışan 200 hastanemizin acillerini elden geçirdik, raporlar geliyor şimdi. İhtiyaçları ne, bunları belirledik. Hızlı bir şekilde bunların yatırımlarını yapacağız. Acilleri rahatlatacağız." dedi.
Polikliniklerin de çok yoğun seyrettiğini ve bunun çözülmesi gerektiğini vurgulayan Bakan Demircan, "Bunu çözmek için başlamış olan aile hekimliği sistemimizi, daha bir revize edip, daha bir fonksiyonel hale getirmemiz lazım. Çünkü pek çok rahatsızlık, birinci basamakta tedavi edilecek rahatsızlıktır." şeklinde konuştu.
Sağlıkta koruyucu hekimliğin önemini vurgulayan Demircan, bu konuda Türkiye'nin aşılardan görüldüğü üzere iyi bir noktada olduğunu kaydetti.
Koruyucu olarak, sağlıkta beslenme ve çevrenin önemine değinen Demircan, obezite tehdidiyle karşı karşıya olunduğunu, bunun düzeltilmesi gerektiğini aktardı. Demircan, "Birinci basamak aile hekimliğini iyi işletirsek, bilelim ki biz hastanelerimizi daha verimli, rahat, ulaşılabilir hale getiririz." dedi.
- "Uygun bir personel rejimini oluşturmak zorundayız"
Sağlık Bakanı Demircan, 4/B'li personelin kadro unvanında bir değişiklik olup olmayacağına ilişkin soruya ise şu yanıtı verdi:
"Sağlık Bakanlığının kendi iç yönetmelikleri gereği bir sağlıkçı olarak yetişmiş personel var, onların meslekte yükselişleri, kadro değişimleri belli prosedürlere tabi. Bir de sağlık hizmetine yardımcı olan kadrolar var. Biz şimdi taşeron sisteminin kalkmasından sonra, bundan sonraki sistemi yeniden gözden geçireceğiz. Herkesin statüsünü belli bir standart içine getirmemiz lazım. Sağlığın kendi gerekliliğine uygun bir personel rejimini oluşturmak zorundayız."
Sağlığın içinde profesörler, ihtisas yapan asistanlar, sağlık memurları, ebe ve hemşireler ile 112 acil hizmetlerdekiler gibi birçok branşta çalışan olduğunu belirten Demircan, "Tüm bunları artık böyle çok fazla çeşitlilikte değil de, belli bir norm içerisinde toparlamak için çalışıyoruz." dedi.
"Hastanelerde şimdiye kadar iyi bir ilerleme kaydedildiği ancak şu anda artan kuyruklarla geriye dönüldüğü" şeklindeki eleştirilere ilişkin görüşleri sorulan Demircan, genel olarak böyle bir durum olduğu görüşüne katılmadığını bildirdi.
- "Hizmette ciddi bir sarsıntı yaşamadan sistemi yeniledik"
Sağlıkta 2002 ve öncesindeki durumun ciddi şekilde olumsuz olduğunu, 2003'ten sonra adım adım vatandaşın karşı karşıya kaldığı sıkıntıları çözen bir model geliştirdiklerini anımsatan Demircan, şunları kaydetti:
"2011'de yönetimde bir model yeniliği yaptık. O da üçlü bir sistem getirdik. Hastaneleri ayrı bir sistem olarak merkeze doğrudan bağladık, Kamu Hastaneleri Kurumu olarak. İllerde halk sağlığını bir sistem olarak ayırdık, onu da doğrudan merkeze bağladık ve sağlık müdürlüğünü de alanını daraltarak bir üçüncü yapı olarak bıraktık. Sonunda gördük ki bu üç başlılık verimi düşürmeye başladı ve yönetmeyi zorlaştırdı. Bu yönetmeyi zorlayan bu üç başlılığı ortadan kaldırma gereği ortaya çıktı. Bizim şu anda geldiğimizde yaptığımız en önemli girişimlerden biri, bu yönetimdeki üç başlılığı ortadan kaldırdık. Yeni bitti atamalarımız, yüzde 90'ları geçtik, zaten ayın 25'i de son tarihimiz. Sistemi oturttuk ve eğitimlerini yapıp, işletmeyi daha da hızlandıracağız."
Sağlık çalışanlarına ve yöneticilere teşekkürlerini ileten Demircan, "Biz işleyen, çalışmakta olan bir motorda parça değiştirdik, model değiştirdik. Bunu yaptık ve motor sarsılması, stop etmedi, hizmet devam etti. Hizmette ciddi bir sarsıntı yaşamadan sistemi yeniledik ve bir tek başlı hale getirdik." diye konuştu.
Bir önceki modele, "Sahnede üç orkestra şefi olduğu için senfoninin istedikleri gibi çıkmaması" benzetmesini yapan Demircan, "Şimdiki modelimiz, orkestra da şef de tek. İller de sağlık müdürlüğünün çatısı altında toplandı. Yetkili ve sorumlu sağlık müdürü, diğer birimlerde, onun altında çalışmasını sürdürecek." ifadelerini kullandı.
Yeni modelde de sözleşmeli çalışma modelinin devam edeceğini anlatan Demircan, şekli ve işleyiş mekanizmasını eskiden var olan haline göre geliştirdiklerini kaydetti.
(Sürecek)
Kaynak: Anadolu Ajansı
