SON DAKİKA

Eğitim Bir-Sen’den “hazırlık sınıfı“ analizi

27 Ekim 2016, Perşembe - 18:51
ANKARA (AA) - Eğitim Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, 5. sınıflarda hazırlık mahiyetinde yabancı dil ağırlıklı eğitim verilmesi ve bunun bütün okullar için zorunlu tutulması yerine 2013’ten itibaren uygulandığı gibi altyapısı uygun okulların isteğine bağlı olması gerektiğini savundu.



Yalçın, Eğitim Bir-Sen Genel Merkezi’nde, 5. sınıfın yabancı dil dersi ağırlıklı hale gelmesi çalışmalarına ilişkin basın toplantısı düzenledi. Yalçın, Eğitim Bir-Sen olarak, eğitim hizmeti sunan kamu görevlilerinin hakkını, hukukunu koruyan yetkili sendika kimliğinin yanında, eğitim alanına dönük bilimsel çalışmalar ve yayınlarla da akademik üretim merkezi olma özelliği ile sorumluluklarının bulunduğunu belirtti.

Başbakan Binali Yıldırım’ın Orta Vadeli Program’ı tanıtırken yaptığı, "İlk dörtten sonra, ikinci dörde başlamadan önce, 5. sınıfta, bir yıl boyunca yabancı dil eğitimini vereceğiz" açıklamasıyla yeni bir gündemin oluştuğunu ifade eden Yalçın, "Yıllardır süren ’Neden yabancı dil öğretemiyoruz’ ya da ’Yabancı dili neden öğrenemiyoruz’ tartışması, 5. sınıfın yabancı dil dersi ağırlıklı olması hedefini içeren bu açıklamayla yeni bir boyut kazanmıştır. Yabancı dil konusundaki sıkıntının kaynağı ’Sistemin yetersizliği mi, öğrencilerin isteksizliği mi’ sorusuna yönelik netlik ve asgari müşterek sağlayacak bir cevap henüz ortada yok." diye konuştu.

Yalçın, eğitimin, "Bunu yapamayız" ve "Bundan başkası yapılamaz" bahanelerini devre dışı bırakan insanlaşma ve uzmanlaşma disiplini olduğunu anlatarak, "Eğitimin bütün konularına bu çerçeveyle bakıyoruz. Yabancı dil öğretimine de yabancı dil öğrenmeye de bu zeminde bakıyoruz. Vatandaşlarına yeterli düzeyde yabancı dil öğretemeyen, öğrenme motivasyonu üretemeyen bir fiili durum var. Ancak, sorunu çözmek için ortaya konan irade, yeni sorunlar üretecek niteliktedir. Bu anlamda, hem bir isabetsizlik hem de bir acelecilik söz konusudur." görüşünü dile getirdi.

Sorunun ders saatini artırarak çözülmeyeceğini, Türkiye’nin yabancı dil öğretimine ayırdığı toplam sürenin, ilkokul düzeyinde AB ülkeleri ortalamasının biraz altında, ortaokul düzeyinde ise AB ülkeleri ortalamasında ve OECD ülkeleri ortalaması üzerinde olduğunu belirten Yalçın şunları kaydetti:

"Türkiye’nin yabancı dil öğretimi için ayırdığı süre genel olarak diğer ülkelerle uyumludur. Dolayısıyla, öğrencilerin yabancı dil düzeylerine ilişkin başarı ve başarısızlık, tek başına ders saatleriyle ilişkili görünmemektedir. Ders saatlerini artırmak da yabancı dil öğretimi ve öğrenimi sorununu çözme yöntemi olarak görülmemelidir. Ders saatlerinde, haftalık ders programında yabancı dil derslerinin artırılmasının üreteceği diğer sorunlara gözümüzü kapatmamız bekleniyor. Bunu sendikacı olarak da eğitimci olarak da veli olarak da yapamayız, yapmayız. Bu yüzden, Eğitim-Bir-Sen olarak, ’Beşinci Sınıfın Yabancı Dil Dersi Ağırlıklı Hale Getirilmesi: Zorluklar, Riskler ve Alternatifler’ başlıklı bir analiz çalışması yaptık. Bu çalışmanın önemli içeriklerini, başlıklarını kamuoyuyla paylaşarak ’Yeniden ve birlikte düşünelim’ çağrısı yapıyoruz."

- "İhtiyaç duyulan öğretmen sayısı 40 binin üzerindedir"

5. sınıflarda yabancı dil ders saatinin 3’ten 6’ya çıkarılması durumunda, 20 bine yakın öğretmen ihtiyacı oluşacağını, 3’ten 15’e veya 18’e çıkarılması durumunda ise bu sayının toplam 40 ile 46 bin 500 arasında değişeceğini ifade eden Yalçın, sözlerini şöyle sürdürdü:

"2016 KPSS Yabancı Dil (İngilizce ve Almanca) Alan Bilgisi Sınavı’na yaklaşık 17 bin 500 adayın katıldığı ve Ekim 2016’da bunlardan bin 500’ünün atandığı dikkate alındığında, yabancı dil öğretmeni aday sayımız 16 bin civarındadır. Bunların tamamının ataması yapılsa dahi, yabancı dil dersi saatinin 3’ten 6’ya çıkarılması senaryosundaki toplam öğretmen ihtiyacı karşılanamaz. Yabancı dil ders saatinin artırılması durumunda, öğretmen atamalarında yabancı dil öğretmenliği branşı ağırlıklı bir tablo oluşacaktır. Bu tablo, 400 bine yaklaşan atama bekleyen öğretmen adayı kitlesinin daha da artmasına ve bazı alanlarda öğretmen ihtiyacının yeterince giderilememesine neden olacaktır."

Yabancı dil öğretmeni açığını kapatmaya yönelik, diğer lisans programları mezunlarından öğretmen ataması yapılması gibi bir uygulama devreye konulmak istendiğinde, uygulamanın, hem kaliteye hem de eğitimin yerel dinamiklerle ilişkisine yönelik haklı kaygılar üreteceğini söyleyen Yalçın, uygulamayla yabancı uyruklu öğretmen istihdamını da gündeme getirme çabaları olacağını ve bunun atama bekleyen 400 bin civarında öğretmen adayının tepkisine neden olacağını savundu.

Yalçın, 5. sınıfta yabancı dil ders saatlerinin 3 saatten 15-21 saate çıkarılmasının 5. sınıfta ders veren diğer branş öğretmenlerini norm kadro fazlası olmak yönüyle de huzursuz edeceğini belirtti.

-"Yabancı dil eğitiminin ’zorunlu’ olması endişe verici"

5. sınıf öğrencileri için yabancı dil ağırlıklı bir müfredatın uygulanmasının çok kritik bir gelişim evresinde diğer derslerin ihmal edilmesine yol açabileceğini savunan Yalçın, " Küresel inovasyon yarışında bütün ülkeler eğitim sistemlerinde fen bilimleri, teknoloji, mühendislik ve matematik alanlarına ağırlık verirken veya bu alanların eğitiminin iyileştirilmesine yönelik reformlar yaparken, Türkiye’nin, öğrencilerin öğrenmeye en açık oldukları bir dönemde bütün okullarında yabancı dile ağırlık vermesi tartışmaya açıktır. Tepki oluşturacak bir başka nokta, yabancı dil eğitiminin ailelerin isteklerine bakılmaksızın bütün öğrencilere zorunlu bir şekilde verilecek olmasıdır." dedi.

Hazırlık sınıfı uygulamasının verimliliği konusunda tereddütlerinin olduğunu dile getiren Yalçın, konuyla ilgili önerilerini şöyle anlattı:

"5. sınıfın hazırlık mahiyetinde yabancı dil ağırlıklı eğitim vermesi, bütün okullar için zorunlu olmak yerine, 2013’ten itibaren uygulandığı üzere altyapısı uygun okulların isteğine bağlı olmalıdır. Ancak, ortaokullar arasında rekabeti artıracak bir yaklaşımdan özellikle kaçınılmalıdır. Bir başka ifadeyle, imkanlar ölçüsünde her öğrencinin mahallesinde okula gidebilmesi ilkesi gözetilmelidir. 5. sınıflarda yabancı dil ağırlıklı eğitim veren okullarda eğitim alan öğrencilerin, sonraki yıllarda yabancı dil becerileri gözlenmeli ve diğer okullarda eğitim alan öğrencilerin yabancı dil becerileri açısından kıyaslanmalıdır. Benzer şekilde, bu tür uygulamaların yabancı dil dışındaki dersler üzerindeki etkisi de sistematik olarak izlenmelidir."

Hazırlık sınıfından ziyade eğitim sisteminin altyapısını zorlamayacak şekilde ders saatlerinde küçük artışların tercih edilmesi gerektiği görüşünü ifade eden Yalçın, mevcut yabancı dil öğretimi niteliğini artırmaya ve öğrencilerin yabancı dili konuşmalarını teşvik eden çalışmalara öncelik verilmesi gerektiğini söyledi.

Yalçın, yabancı dilin öğretilmesinde çeşitlendirmeye gidilmesi ve okulda müfredata bağlı bir yaklaşım yerine, müfredat dışı etkinliklerin desteklenmesi gerektiğinin altını çizdi.

Kaynak: Anadolu Ajansı
Konya Namaz Vakitleri
İmsak
Güneş
Öğle
İkindi
Akşam
Yatsı
Diğer Haberler