Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, "Yeni dönemdeki en önemli hedefimiz, tüketicinin korunması alanındaki sivil toplum örgütlerinin, tüketici politikalarına ve uygulama süreçlerine katılımlarını sağlamak, onların proje üretme ve uygulama kapasitelerinin geliştirilmesinde yardımcı olmak. Onları tüketici hareketinin demokratik bir yaklaşımla tabana yayılması hususunda öncü konuma getirmektir." dedi.
Tüfenkci, Antalya Akra Barut Otel'de düzenlenen Türkiye'nin 2017-2018 dönem başkanlığını üstlendiği, Uluslararası Tüketici Koruma ve Uygulama Ağı'nın (ICPEN) sonbahar toplantısında, dünyanın büyük dönüşümler yaşadığını, ekonomik faaliyetlerinin yapısının ve şeklinin günden güne değiştiğini, bu değişimi en çok hissedenlerin de tüketiciler olduğunu söyledi.
Gelişen teknolojinin bir yandan yeni tüketici sorunları yaratırken bir yandan da bu sorunların çözümüne yönelik çalışan kamu idarelerine imkanlar ve araçlar sunduğunu aktaran Tüfenkci, tüketici sorunlarının çözümünün aynı zamanda, dünya ölçeğinde konuyla ilgili çalışan kamu kurumları arasında iş birliği ve dayanışmayı zorunlu kıldığını dile getirdi.
Tüfenkci, bu çerçevede 1992'den bu yana tüketici sorunlarının çözümü, kamu idareleri arasında iş birliği ve diyaloğun artması için çalışan ICPEN'e büyük önem verdiklerine vurgu yaptı.
- Mültecilerin tüketici olarak hakları
Türkiye'nin 2017-2018 dönemi ICPEN başkanlığını üstlendiğini hatırlatan Tüfenkci, başkanlık dönemlerinde "Sosyal medya yoluyla reklamcılık", "Bireysel tüketici sorunlarının çözümü ve kamu idarelerinin işlevi", "Tüketici hukuk ortak terminolojisi" çalışma gruplarını hizmete sokarak başladıklarını bildirdi.
Türkiye'nin göçmenlere, mültecilere ev sahipliği yapma noktasında başarılı sınav veren ülkelerden olduğuna işaret eden Tüfenkci, "Göçmenlerin tüketici olduğunun hatırlanması bizim için de son derece önemli. Bizler çeşitli ülkelerden gelen göçmenlerin bir kısmını kamplarda barındırırken büyük kısmını muhtelif şehirlerde Türk vatandaşları gibi barındırıyoruz. Onlara kartlar vererek istedikleri marketlerden alışveriş yapabilmeleri özgürlüğünü de tanıdık. Türkiye'nin önemli tecrübeleri var. Bu tecrübenin diğer ülkeler tarafından da paylaşılmasını isteriz." diye konuştu.
Avrupa ülkelerinin göçmenleri toplumdan tecrit eden politikaları olduğuna dikkati çeken Tüfenkci, "Göçmenlerin bir insan olduğu bilinciyle insan onuruna yakışır şekilde, tüketici bilincini ortaya koyarak, onların hayata tutunma noktasındaki çabalarına da katkı sunmak istedik." ifadesini kullandı.
ICPEN'e verilen önemin tüketicinin korunmasına verilen önemin de bir göstergesi olduğuna değinen Tüfenkci, Türkiye olarak ilk tüketici mevzuatının 1995'de çıkarıldığını söyledi.
Tüketicinin korunmasının ekonomik gerçeklere uyum sağlayacak biçimde sürekli yenilenmesi gereken bir politika alanı olduğunu anlatan Tüfenkci, şunları kaydetti:
"Bu nedenle 2003 yılında mevzuatımızı geniş çaplı bir revizyondan geçirdik. Son olarak 2014'de 6502 sayılı Yeni Tüketici Kanununu yayınladık. Türk tüketicilerini, finansal tüketicinin korunması, haksız ticari uygulamalar, reklam kurulu, e-ticaret ve mesafeli satışlar, piyasa gözetimi ve denetimi, satış sonrası hizmetler ve garanti belgesi, alternatif uyuşmazlık çözümleri ve tüketici hakem heyetleri gibi birçok kavramla tanıştırdık. Tüketici hakem heyetleri aracılığıyla milyonlarca tüketicinin sorunlarına mahkemelere gitmeden, hızlı ve kolay bir biçimde çözüm bulundu. Bu süreçte, tüketici haklarına aykırı faaliyetlerde bulunan yüzlerce firmaya yaptırımlar uygulandı. Süreç içerisinde bakanlığımızın kurumsal kapasitesinin onlarca kat artırdık."
- Türkiye'nin tüketici politikaları
"Tüketici politikalarını yalnızca özel sektöre ceza veren bir mantıkta yorumlamadık." diyen Tüfenkci, "Firmalara, tüketici mevzuatını anlatmaya çalıştık. Eğitimler düzenledik, rehberlik faaliyetlerinde bulunduk. Tüketicinin korunması alanında halen yapacağımız çok iş var. Bunlardan en önemlisi, ICPEN'in de üzerinde durduğu, tüketici politikasının paydaşlarıyla gerçekleştirilecek yakın ilişkilerdir. Yeni dönemdeki en önemli hedefimiz, tüketicinin korunması alanındaki sivil toplum örgütlerinin, tüketici politikalarına ve uygulama süreçlerine katılımlarını sağlamak, onların proje üretme ve uygulama kapasitelerinin geliştirilmesinde yardımcı olmak. Onları tüketici hareketinin demokratik bir yaklaşımla tabana yayılması hususunda öncü konuma getirmektir." ifadelerini kullandı.
Tüketicinin korunması alanında ortaya konulan politikaların başarısının, ancak güçlü bir ekonominin gerçekleştirilmesiyle sağlanabileceğini vurgulayan Tüfenkci, "Türkiye ekonomisi 2013-2016 döneminde krizlere rağmen yakaladığı 5,6'lık yıllık büyüme oranıyla, 2002'de 3 bin 581 dolarken 2016'da 10 bin 880 doların üzerine çıkan kişi başına milli geliriyle, önceki dönemlerde ortalama 70 iken 2003-2016 arasında ortalama 9 olan enflasyon oranıyla, gayri safi yurtiçi hasılaya oranı yüzde 1,3 ile Maastricht kriterlerinin bile altına indirilen bütçe açığıyla, 2002'deki yüzde 72'lik düzeyden 2016’da yüzde 28'e indirilen kamu borç yükü ile sağlam, güçlü ve güvenilir bir yapıdadır, böyle kalmaya devam edecektir." ifadelerini kullandı.
- "Türkiye olarak FETÖ gibi insanlık düşmanı yapıların karşısında dimdik durmaktayız"
Ekonomik göstergeleri sağlam, insan gücü bakımından dinamik ve umut vadeden Türkiye'nin bazı tehditler ve politik istikrarsızlık girişimleriyle sınandığını, ülke dışından yönetilen bazı politik şer odaklarının etkisi altına alınmaya çalışıldığının altını çizen Tüfenkci, şunları kaydetti:
"2016'da 15 Temmuz günü bunun çok acı bir örneğiyle karşılaştık. O gün, FETÖ adlı bir terör örgütünün Türkiye Cumhuriyeti Devleti içerisine yerleştirdiği kişiler, bir hükümet darbesiyle Türkiye’deki demokrasiyi ortadan kaldırmaya, hür seçimlerle seçilmiş hükümeti devirmeye, özgürlükleri engellemeye ve Türkiye'yi istikrarsızlaştırmaya kalkıştı. Türk milleti bu alçak darbe girişimini, el ele vererek mağlup etti. Büyükşehirlerin meydanlarına akın eden halk tankların üzerine çıkarak, silahlı askerlere meydan okuyarak Türk demokrasisine sahip çıktı, bir tarih yazdı. Darbe girişimi saatler içerisinde bastırıldı ve sorumlular derhal yargıya teslim edildi. Türkiye olarak, FETÖ gibi insanlık düşmanı yapıların karşısında dimdik durmaktayız. Bu tür girişimleri alt edecek güçteyiz, cesaretteyiz. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün vizyonu doğrultusunda, Türkiye'yi 21. Yüzyılın küresel sisteminin en önemli ekonomik ve politik aktörlerinden biri haline getirmek, en önemli hedefimizdir."
Tüfenkci, Tüketicinin korunması anlamında önceliklerinin ortak politikalar üretmek, ortak bilinç düzeyine erişmek, işbirliği ve dayanışmayı sağlamak ile ICPEN'in bilinirliğini dünyaya yaymak olduğunu vurguladı. Temel hedeflerinin ise 21. yüzyılın tüketici politikasını bugünden tayin etmek, uygulamak olduğunu dile getiren Tüfenkci, gelecekteki kamu görevlilerinin işlerini kolaylaştıracak adımları şimdiden atmak gerektiğini ifade etti.
Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdür vekili Ahmet Erdal ise genel müdürlük olarak tüketici politikalarının geliştirilmesi için çalıştıklarını söyledi. Erdal, tüketicilerin ekonomik çıkarlarını, haklarını, satın aldıkları mal ve hizmetlerle ilgili güvenliğini korumaya yönelik faaliyetlerde bulunduklarını kaydetti.
Kaynak: Anadolu Ajansı
