SON DAKİKA

Myanmar hükümetinin Arakan raporuna kınama

18 Kasım 2017, C.tesi - 21:00
ANKARA (AA) - Avrupa Rohingya Konseyi (ERC), Myanmar hükümetinin geçen yılın sonunda Arakan eyaletindeki güvenlik operasyonlarında etnik Rohingya halkına (Arakanlı Müslümanlar) yönelik insan hakları ihlallerini reddeden soruşturma raporunu kınadıklarını bildirdi.

Kuruluş, yayınladığı açıklamada, raporun güvenlik güçlerinin Arakanlı Müslümanlara yönelik "insanlığa karşı suç" niteliğindeki eylemlerini aklamaya yönelik "absürt bir çaba" olduğunu belirtti.

Açıklamada, "ERC, Maungdaw Soruşturma Komisyonunun Myanmar silahlı kuvvetlerinin ülkenin kuzeyindeki Arakan eyaletinde yürüttüğü "temizlik operasyonları" sırasında Müslüman sivillere yönelik belgelenmiş insan hakları ihlallerini görmezden gelen bulgularını reddetmektedir." ifadesi yer aldı.

Devlet Başkanı Htin Kyaw tarafından geçen yıl aralık ayında kurulan 13 üyeli komisyonunun 8 aylık soruşturma sonucunda, beklendiği gibi Arakan’da etnik temizlik, soykırım ve insanlığa karşı suçların işlenmediği sonucuna vardığı belirtildi.

Hükümetin atadığı üyelerden oluşan, yabancı hiçbir gözlemci ve uzmanın yer almadığı komisyona başkanlık eden Devlet Başkan Yardımcısı Myint Swe’nin, önceki askeri rejimin lideri, eski diktatör General Than Swe’nin yakın kurmaylarından, 2007’deki Safran Devrimi’nin bastırılmasında rol oynayan eski bir general olduğunu hatırlatan ERC, Swe’nin komisyonu güvenlik güçlerinin işlediği fiilleri aklamak için yönlendirdiğini savundu.

Açıklamada, Swe’nin, insanlığa karşı suçların "basitçe var olmadığını" ve "uydurulduğunu" iddia etmesi üzerine BM Myanmar Özel Raportörü Yanghee Lee’nin "İnsanlığa karşı suçlar işlendiğini söyleyebiliriz. Tam anlamıyla insanlığa karşı suç olan fiillerin... Myanmar tarafından, Myanmar ordusu, sınır muhafızları ve polisi tarafından işlendiğini söyleyebiliriz." ifadeleri hatırlatıldı.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

Komisyon ayrıca, Arakanlı Müslüman kadınlara yönelik toplu tecavüzlerin yaşanmadığını, bu kişilerin parayla ve korkutularak bu ifadeleri vermeye zorlandığını iddia ederken, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliğinin tecavüz, yargısız infaz gibi insanlığa karşı suçları "yeterli kanıt olmadan" bildirmesini kınamıştı. Oysa BM’nin operasyonlardan kaçarak Bangladeş’e sığınan 204 Arakanlı mülteciyle yaptığı görüşmelerde "yargısız infaz, faili meçhul, keyfi tutuklama, tecavüz, toplu tecavüz ve diğer cinsel tacizler, fiziksel şiddet, dayak, işkence, insanlık dışı ve aşağılayıcı muamele, yağma, arazi işgali, özel mülke zarar, etnik ve dini ayrımcılık ve kimliğe dayalı yargılama" suçlarına dair tanıklıkları kayda geçirmişti.

BM İnsan Hakları Yüksek Komiserinin görüşlerine de yer verilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

"BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Zeyd Raad el Hüseyin, yaşananlar hakkında şu değerlendirmede bulunmuştu: Arakanlı Müslüman çocukların maruz kaldığı zulüm gerçekten akıl almaz. Nasıl bir nefret bir insanı anne sütü için ağlayan bir bebeği bıçaklamaya yöneltebilir ve kendisini koruması gereken güvenlik güçleri ona tecavüz ederken bu cinayete şahit olan anne buna nasıl katlanabilir? Bu gerçekten şoke edici. Daha önce hiç böyle bir durumla karşılaşmamıştım. Rapor için görüşme yaptığımız 204 mültecinin her biri bize travmatik bir olay yaşamıştı. Ya evi yakılmış ya tecavüze uğramış ya da bir yakını öldürülmüş veya kaybolmuştu. Tanıklıklar bize bu zulmün arkasında iki ayrı sebep olduğunu gösteriyor. Ekim ayında sınır karakollarında polislere yapılan saldırıların acısını çıkarmak için bir grubu topu olarak cezalandırma isteği ve bunun yanında etnik ve dini güdü, bir azınlığa yönelik nefret. Bir polis memuru öldürüldü diye 8 ayık bebekleri katletmezsiniz. Bunu ancak o bebeği insan olarak görmezseniz yapabilirsiniz."

Komisyonun kurulacağı ilk kez duyurulduğunda, komisyonun tarafsızlığına dair kaygılarını dile getirdiklerini hatırlatan ERC, komisyonun, hükümetin bir örtbas mekanizması olarak kullanılacağına daha o günlerde dikkat çekmiş olduklarını belirtti.

ERC ayrıca, kendileri dışında bazı insan hakları kuruluşlarının da benzer çekinceleri dile getirdiklerini ifade ederken, BM’nin Soykırımı Önleme Özel Danışmanı Adama Dieng’in hükümetin atadığı üyelerden oluşan ve uluslararası gözlemci ve uzmanların yer almadığı komisyonun tarafsızlık ve bağımsızlıktan yoksun olduğunu, dolayısıyla bu soruşturmayı yürütebilecek güvenilir bir organ olmadığı görüşünü aktardı.

Açıklamada, Myanmarlı araştırmacı ve insan hakları aktivisti Dr. Maung Zarni’nin, komisyon hakkındaki "Myanmar’ın bu konuda kendi soruşturmasını yapması, kurtların kuzuları kim yedi diye tartışmasına benziyor." sözleri hatırlatıldı.

Arakan eyaletinde geçen yıl ekim ayında polis kontrol noktalarına düzenlenen, 9 polisin hayatını kaybettiği koordineli saldırıların ardından Myanmar ordusunun başlattığı operasyonlar, Müslüman azınlığı büyük bir şiddet dalgasına maruz bırakmıştı. Operasyonlar nedeniyle 90 binden fazla Arakanlı Müslüman yurtlarını terk etmek zorunda kalmıştı.

BM, bölgede yaşananları aydınlığa kavuşturmak üzere kendi araştırma komisyonunu görevlendirmiş ancak Myanmar hükümeti komisyon üyelerinin bölgeye erişimine engel çıkarmıştı.

Komisyon, bu sebeple operasyonlardan kaçarak Tayland’a sığınan sığınmacıların tanıklıklarına dayanarak bir rapor hazırlamış, raporda Myanmar güvenlik güçlerinin bölgede etnik temizliğe teşebbüs ettiği ve insanlığa karşı suçlar işlediği belirtilmişti.

Kaynak: Anadolu Ajansı
Konya Namaz Vakitleri
İmsak
Güneş
Öğle
İkindi
Akşam
Yatsı
Diğer Haberler