SON DAKİKA

10. TMMOB Enerji Sempozyumu

EMO Yönetim Kurulu Başkanı Yeşil: “Atık sorunu çözülememiş, tehlikeli ve pahalı nükleer santral tercihi yerine Türkiye’nin, yerli ve yenilebilir kaynaklarını değerlendirmek üzere yatırımlar yapmaya, daha da ötesi bu alanlarda kendi teknolojisini geliştirip üretmeye ihtiyacı vardır“

05 Aralık 2015, C.tesi - 15:56
 SİNOP (AA) - Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) tarafından düzenlenen ve Samsun’da başlayan "10. TMMOB Enerji Sempozyumu", Sinop’ta yapılan oturumlarla sona erdi.

Sinop Halk Eğitim Merkezi toplantı salonunda gerçekleştirilen sempozyum kapsamında "Nükleer Enerji" konulu oturum düzenlendi. Burada konuşan EMO Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Yeşil, Samsun ve Sinop’un, kamuoyunda çokça tartışılan kömür ve nükleer santral projelerinin hedefi seçilmeleri nedeniyle sempozyumun ana temasını oluşturan "Enerjide toplumsal yarar ve kamusallık" başlığına en uygun yer olarak tespit edildiğini söyledi.

"Dünya konjonktüründe nükleer santral sevdasına düşülmesi her anlamıyla çılgınlıktır" ifadesini kullanan Yeşil, terör olayları, katliamlar, siber saldırılar gibi her geçen gün daha can yakıcı şekilde yaşanılan güvenlik sorunları nedeniyle kimsenin nükleer güvenlikten söz etmesinin mümkün olmadığını savundu.

İnsan eliyle yaratılmayan doğal afetler karşısında da Japonya’da olduğu gibi nükleer felaketler yaşanılabileceğinin görüldüğüne işaret eden Yeşil, "Fukuşima felaketi bir kez daha dünyaya nükleer santrallerin gerçek yüzünü göstermiş, nükleer rönesans denilen süreç çoktan sona ermiştir. Türkiye ise Fukuşima gerçeğinin ardından ’tüp de patlar’ gibi bilimsellikten yoksun akıl dışılık örneği beyanatlarla, üstelik Japonlarla Sinop’ta bir nükleer santral kurma hevesi içine girmiştir" dedi.

Nükleerden elektrik üretiminin giderek pahalılaştığını, buna karşılık yenilenebilir enerji kaynaklarının maliyetinin gelişen teknolojiyle düştüğünü anlatan Yeşil, "Güneş enerjisi tesislerinde megavat başına kuruluş bedeli 1,2 milyon dolar seviyesine düşmüştür. Rüzgar ve büyük güçlü su santrallerinde bu rakam daha düşüktür. Nükleer santrallerde yatırım maliyeti ise megavat başına 6 milyon dolardan fazladır" diye konuştu.

Yeşil, rüzgar enerjisinde Türkiye’de resmi verilere göre teknik ve ekonomik anlamda kullanılabilir 48 bin megavat kurulu güç kapasitesinin ekim ayı sonu itibarıyla 4 bin 280 megavatlık bölümünün kullanıldığını bildirerek, Yenilenebilir Enerji Kaynakları Yasası’nın üzerinden 10 yıldan fazla geçmesine karşılık rüzgar kurulu gücünde gelinen durumun yetersiz olduğunu kaydetti.

Günümüzde güneş enerjisinden elde edilen elektrik enerjisi miktarının henüz istatiksel veriler içinde bile yer alamayacak kadar düşük seviyede olduğunun altını çizen Yeşil, "Atık sorunu çözülememiş, tehlikeli ve pahalı nükleer santral tercihi yerine Türkiye’nin, yerli ve yenilebilir kaynaklarını değerlendirmek üzere yatırımlar yapmaya, daha da ötesi bu alanlarda kendi teknolojisini geliştirip üretmeye ihtiyacı vardır" değerlendirmesinde bulundu.

Sinop Nükleer Karşıtı Platform adına konuşan Zeki Karataş ise enerji politikasının temel hedefinin enerjide dışa bağımlılığın ortadan kaldırılması ve tüm yurttaşlara kesintisiz, kaliteli, güvenilir, temiz ve ödenebilir enerjinin sağlanması olması gerektiğini söyledi.

Dışa bağımlılığı artıracak hiçbir politikanın ulusal enerji politikası olarak tanımlanamayacağını belirten Karataş, Sinop Nükleer Karşıtı Platformu’nun kentte nükleer enerji santrali yaptırmayacağını söyledi.

Daha sonra yapılan ve nükleer enerjinin getireceği sorunların işlendiği oturumların ardından sempozyum sona erdi.

Konya Namaz Vakitleri
İmsak
Güneş
Öğle
İkindi
Akşam
Yatsı
Diğer Haberler