SON DAKİKA

Unkapanı Plakçılar Çarşısı eski günlerini arıyor

Mavi Deniz Müzik“in sahibi Keyf: ’Teknolojinin kötü tarafı ne? Ben burada 3 ay, 5 ay, stüdyolarda çocuklarımın nafakasını kazanmaya çalışıyorum, insanlar 2 saniyede kaseti internetten indirip, alıp gidiyor’ Ekberi Müzik“in sahibi Aşık Ekberi: ’Bugün bir sanatçının yeteneği olsa bile parası yoksa kaybolup gidiyor. Parası olansa, yeteneği yoksa bile sanatçı oluyor’ Mega Müzik“in sahibi Zeytinkaya: ’Dünyada bütün müzik sektörünün aynı iş merkezinde toplandığı başka bir örnek yok’
01 Ocak 2016, Cuma - 09:08
İSTANBUL (AA) - ARİF HÜDAVERDİ YAMAN - Türkiye müzik endüstrisinin yıllarca kalbinin attığı Unkapanı Plakçılar Çarşısı’nın sakinleri, eski günlerini özlemle anıyor. 

Bir zamanlar şöhreti yakalamak için Anadolu’nun dört bir yanından gelen insanların hikayeleriyle öykülere, filmlere konu olan çarşı, diğer adıyla İMÇ Plakçılar Çarşısı, müzik piyasasındaki dijital devrimle birlikte hareketli günlerini geride bıraktı. 

İçerisindeki birçok dükkanın boş olduğu göze çarpan çarşıda, müzik dünyasının büyük isimlerinin albümlerine imza atmış olan yapım şirketleri, kaset satış rakamlarının milyonlarla ifade edildiği günlerin artık geride kaldığını anlatıyor. 

Yaklaşık 30 yıldır Unkapanı’nda yapımcılık yapan Mavi Deniz Müzik’in sahibi Aydın Keyf, kaset devrinde 100 bin rakamlı bir albüm satışının kötü sayıldığını belirterek, artık 20 bin satış yapan albüme ödül verildiğini söyledi. 

Teknoloji üzerindeki denetimsizliğin müzik piyasasını olumsuz etkilediğini düşünen Keyf, "Teknoloji değişmiş olabilir, teknolojiye ayak uydurursun. Teknoloji değişikliği, insanlar için kötü amaçlı değildir ki. Teknolojinin kötü tarafı ne? Ben burada 3 ay, 5 ay, stüdyolarda çocuklarımın nafakasını kazanmaya çalışıyorum, insanlar 2 saniyede kaseti indirip, alıp gidiyor" diye konuştu. 

Keyf, günümüzde sanatçıların artık sahneden para kazandığını kaydederek, "Şu anda para kazanmıyoruz. Diyeceksin ki neden buradasınız? Kalmışız burada. Sanatçı festivalden, konserden kazanıyor. Biz de onlara menajerlik yapıyoruz istisna olarak" ifadelerini kullandı.

- "Artık parası olan sanatçı oluyor"

Aynı zamanda bir halk ozanı olan ve 4 şiir kitabı bulunan Ekberi Müzik’in sahibi Aşık Ekberi, eskiden yetenekl kişilerin sanatçı olduğunu, günümüzde ise bu durumun değiştiğini dile getirdi. 

Ekberi, "Eskiden sanatçılar parasız gelirdi ve yeteneği olan keşfedilerek, yapımcı tarafından bütün masrafları karşılanıp piyasaya çıkardı. Artık parası olan albüm yaptığı için kalite de düştü. Bugün bir sanatçının yeteneği olsa bile parası yoksa kaybolup gidiyor. Parası olansa, yeteneği yoksa bile sanatçı oluyor" şeklinde konuştu.

Korsancıların dahi internetten şikayetçi olduğunu aktaran Ekberi, müzik piyasasının yeniden eski günlerine dönmesi içinse kafe ve alışveriş merkezleri gibi yerlerde çalınan müzik eserlerine telif ödenmesi gerektiğini vurguladı. 

- "Unkapanı’nın dünyada örneği yok"

 Babasının Doğubank İş Hanı’ndaki plak firmasında 60’lı yıllarda mesleğe adım atan Mega Müzik’in sahibi Ethem Zeytinkaya, Unkapanı’nın sanatçıların bütün firmaları tek noktada bulabilmesi açısından önemli olduğuna dikkati çekerek, "Dünyada bütün müzik sektörünün aynı iş merkezinde toplandığı başka bir örnek yok" dedi.  

Zeytinkaya, son yıllarda plak satışlarının sektöre hareket getirdiğini söyleyerek, analoğa karşı ciddi yönelimin olduğunu ifade etti.  

- Çarşı bestekarlara da ev sahipliği yaptı

Unkapanı Plakçılar Çarşısı, sadece yapım şirketlerine değil, aynı zamanda sektörün en önemli unsurlarından söz yazarı ve bestekarlara da ev sahipliği yaptı.

Orhan Gencebay’ın da aralarında bulunduğu sanatçılara şarkı sözü veren ve yaklaşık 700 şarkısı bestelenen Vural Şahin, İMÇ’de meskun son şarkı sözü yazarlarından. 

Onlarca plaketi, ödülü ve İMÇ’nin neredeyse tek yeşil alanı olan bahçesiyle 21 yıldır 6-7 metrekarelik dükkanında bulunan Şahin, "Eskiden burada müzisyenler vardı, daha sonra maddi sebeplerle yavaş yavaş terk ettiler. Geçmişte şarkı sözü yazarları, ’Benim şiirim hangi bestekara yakışır’, bestekarlar da ’Ben kimden şiir alabilirim’, bunu bilirlerdi. Artık bu yok. Sadece yapımcılar kaldı" değerlendirmesinde bulundu. 

- "Müzik demek, Unkapanı demek"

Köksal Bütün ise Erzurum’dan gelerek Unkapanı sayesinde hayallerine kavuşanlardan.

İstanbul’a 2000 yılında geldiğinde Beyoğlu’ndaki bir mekanda ara sıra türkü söylediğini belirten Bütün, burada kendisini dinleyen bir yapım şirketi sahibi tarafından keşfedilmiş.

Bütün, daha sonra 4 ayrı plak şirketinin tüm masrafları karşılayarak kendisine albüm çıkardığını anlatarak, "Anadolu’daki bir adam için müzik demek, Unkapanı demek. İşin duayenleri burada. Hayat devam ettikçe müzik devam edecek. Müzik oldukça da burası yaşayacak" ifadelerini kullandı. 

Çarşının girişindeki dükkanında 35 yıldır satış yapan Kasetçi Naci de artık satışların neredeyse tamamıyla durduğunu söyledi.

Günde 500 kaset sattığı zamanların geride kaldığını anlatan Naci Bey, "Son 5 senedir, 30 senede biriktirdiğimi yiyorum. Sattığım kaset sayısı, artık günde 3-4 taneyi geçmiyor. Bunlar da yeni çıkan albümlerden çok eski arşiv satışları oluyor" şeklinde konuştu. 

İMÇ’nin 30 yıllık çaycısı Nafiz Kayacan’ın elinden ise Orhan Gencebay, Ferdi Tayfur ve Müslüm Gürses dahil çay içmeyen sanatçı kalmamış.

Eskiden 6 kişinin çay servisine yetişemediği dükkanında artık tek başına çalışan Kayacan, kaset döneminde günde onlarca kişinin meşhur olma umuduyla plakçılar çarşısına geldiğini, günümüzde ise bu rakamın ayda 1-2 kişiyi geçmediğini kaydetti.

Konya Namaz Vakitleri
İmsak
Güneş
Öğle
İkindi
Akşam
Yatsı
Diğer Haberler