SON DAKİKA

Karabük’de başarının adı Konyalı vekil

KONTV Genel Yayın Yönetmeni Nurettin Bay ve Hakan Büyükkaragöz, ‘Anadolu’da Referandum’ programı kapsamında izlenimlerini aktarmaya devam ediyor. Nurettin Bay, “Türkiye’nin yüzde 68 ile orman varlığı en fazla olan bu kentinde evet oranı yüzde 66-70 bandında görünüyor” bilgisini verdi.
27 Mart 2017, Pazartesi - 11:05
İşte Nurettin Bay ve Hakan Büyükkaragöz’ün izlenimleri:

Namazı kıldıktan hemen sonra hızla toparlanıyoruz. Rize’de güneş saat 06.10’da doğuyor. 12-14 saat sürecek bir yol var önümüzde. Karadeniz’de güneşli bir hava var. Ama güneşe aldanmamak lazım, hava hala soğuk. Ama yine de, İç Anadolu’da yaşayan biri olarak deniz ile güneşi bir arada bulmak keyif veriyor. Yaklaşık 400 kilometre denizle yoldaşlığımız var. 

Karadeniz baharın bütün güzelliklerini önümüze seriyor. Karadeniz’in bu mevsimdeki ekstrem güzelliklerini bırakıp iç Anadolu’ya geçmek işimize gelmiyor. Ama yapacak bir şey de yok . Yolcuya yol gerek. Akşam saat 22.00’de Karabük Milletvekili Burhanettin Uysal
 ile programımız var. Yolumuz üzerinde Trabzon, Giresun, Ordu, Samsun,  Merzifon, Tosya var. Dağıyla ovasıyla, ırmağı deniziyle Anadolu çok güzel. Hele ki, çiçeklerin açtığı derelerin çağladığı şu mevsimde.

Karadenizliler düzgün her kara parçasına bina yapmışlar. Hopa’dan Ünye’ye kıyı bitişik nizam yerleşke adeta. Geriye kalan diğer alanlar ise orman. Ormanın dışında endüstriyel bitki türleri çay ve fındık. 

Ordu’ya yaklaştığımızda Anadolu Ajansı Ordu Müdürü Kenan Burhan, Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’un Ordu-Giresun Havaalanına inmek üzere olduğunu haber veriyor. Sahil yolunun hemen kenarında bulunan havaalanı Türkiye’nin ve Avrupa’nın deniz doldurularak yapılan ilk havaalanı. Hem Numan Bey’i hem bu ilginç havaalanını görmek amacıyla yönümüzü değiştiriyoruz. Bu ülkenin bir bireyi olarak Havaalanıyla gerçekten gurur duyuyoruz. Biz havaalanına vardığımızda Sayın Kurtulmuş’u karşımızda görüyoruz. Bizi görünce şaşırıyor ve hatırımızı soruyor. 

Kurtulmuş, Anadolu Yayıncılar Derneği olarak organize ettiğimiz Cumhurbaşkanı-Anadolu Medyası Buluşmasından duyduğu memnuniyeti bize iletiyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın da çok memnun olduğunu söylüyor. Biz de katkılarından dolayı kendisine teşekkür ediyoruz. Ordu büyük bir kalabalık ile hemşerileri Kurtulmuş’u karşılamaya gelmiş. Kendi bölgesinde çok seviliyor Kurtulmuş. Müsaade alarak yeniden yola koyuluyoruz. 

Çetin coğrafyayı arkamızda bıraktığımızda devasa bir düzlükle karşılaşıyoruz. Bilenler bilir Karadeniz’de iki önemli ova var. Çarşamba ve Bafra Ovaları. Biri Kızılırmak deltasının diğeri Yeşilırmak deltasının oluşturduğu ovalar bunlar. Çok verimli ve çok önemli ovalar. Samsun’un milyonu aşan nüfusunu besleyen de bu iki ova. Ayrıca yakın illeri de. Neredeyse her şey yetişiyor. 

Samsun’u geçip dağa tırmandığınızda sağlı sollu menemen restaurantlar dikkatlerimizi çekiyor. Buranın menemeni meşhur. Çakallıya uğrayıp da menemen yemezlik etmeyin. Farklı ve güzel yapıyorlar. 

Çorum ve Kastamonu topraklarından geçerek ilerliyoruz. İsmet Paşa’dan sağa döndüğümüzde Karabük’e artık çok az bir yolumuz var. Bahar ile birlikte coşkun akan Yenice ırmağı  oyunca kıvrılan yoldan yarım saatte varıyoruz Karabük’e. 

Karabük Türkiye Cumhuriyetinin en yeni illerinden. 1995’te il olmuş. Evveliyatı çok eski değil. Cumhuriyetin ilk döneminde burası 13 evin bulunduğu Safranbolu ilçesine bağlı küçük bir mezraymış. Kömür yataklarına yakınlığı ve Ankara-Zonguldak demiryolunun buradan geçmesi nedeniyle dönemin en büyük yatırımlarından biri olan Demir-Çelik Fabrikası’nın buraya yapılması kararlaştırmış. Şehre,  vadi boyunca kilometrelerce uzanan devasa bir sanayi şehrini arındıran fabrikalar arasından geçerek giriyoruz. Tepeleri duman ve atış püsküren heybetli bacalar hem güven veriyor hem gururumuzu okşuyor. 

Karabük’e gelip Safranbolu’yu görmemek olmaz. Karabük cumhuriyet döneminin betonlaşan soğuk yüzünü yansıtırken, buram buram  tarih kokan Safranbolu zarif mimarisiyle huzur veriyor. Ve Safranbolu derken de benim aklıma Aziz dost vefalı ağabeyimiz Mehmet  Tuncer ve saygıdeğer eşleri Birsen Hanım geliyor. Zaten biz varmadan damatları nezih insan  Fatih Delikurt ile bizi karşılamaya gelmiş bile. Sağ olsunlar. Hal hatır sorup, sohbet ediyoruz. Akşam yemeğini bize Karabük’ün genç ve başarılı Valisi Mehmet Aktaş ikram ediyor. Menüde Karabük’e mahsus etli ekmek ve Kuyu Kebap var. Vali Aktaş etli ekmekte Konya’nın hakkını teslim ediyor. Doğrusu biz de Kuyu Kebabını beğeniyoruz. İlinde halk tarafından sevilen vali beye misafirperverliği için teşekkür ediyoruz.

Safranbolu turist kaynıyor. Kente ilk beş yıldızlı oteli (Hilton Green) kazandıran işadamı Şefik Dizdar, çok hayırsever bir insan. O kadar çok şey kazandırmış ki Karabük’e, şehirde herkes onu konuşuyor. Kendisi de artık memleketi Safranbolu’da ikamet ediyor. Kendisi ile hiç unutamayacağım tarihi dersler dolu koyu bir sohbete dalıyoruz. Bize başarısını, tecrübelerini, tavsiyelerini aktarıyor. Bir de Safran’ın faydalarını. Yeni tespit edildi diyor Şefik bey ve ekliyor, "içine bir kaç tel safran atılarak demlenen çay kılcal damarları açar, göze  ve parkinson hastalığına iyi gelir. Ancak hakikisini almak lazım ve illa ki Safranbolu safranını almak lazım. Diğer ucuz olanları değil" 

Şefik bey, Karabük’e bir de eğitim uçaklarının yararlanacağı bir havaalanı kazandırıyor. İleride büyütülüp havaalanına dönüştürülebilecek şekilde... Daha neler neler yapmış Şefik Dizdar. Anlatmakla bitmez. Özellikle de üniversiteye. Vali Mehmet Aktaş, ne yaparsak yapalım çıkmaza düştüğümüzde Şefik beye koşuyoruz. " diyor. 

Başbakan Binali Yıldırım geçenlerde Karabük’e geldiğinde Şefik Bey’i kürsüye davet ederek kendisine teşekkür etmiş. Allah her ile bir Şefik Dizdar nasip etsin diyor ve programa geçiyoruz.

Program konuğumuz Karabük Milletvekili Burhanettin Uysal. Kendisi aslen Konya Ereğlili. Son seçime kadar Karabük Üniversitesi rektörüymüş. Onun döneminde Karabük Üniversitesi çok gelişmiş ve büyümüş. Birçok büyük şehirde dahi olmayan bölümleri var bu üniversitenin. 55 bin öğrencisi bulunan Karabük Üniversitesi kuruluşunun 10.yılında ülkemizin saygın üniversiteleri arasındaki yerini almış durumda. Halk üniversiteyi böyle bir konuma yerleştiren rektörünü yeni dönemde milletvekili olarak hizmet üretsin diye meclise göndermiş.

Uysal, anayasa değişikliğine niçin ihtiyaç duyulduğunu kendine has heyecanlı üslubu ile anlatıyor. Türkiye siyasetinin Parlamenter Sistemle tıkandığını belirten Uysal, "Cumhurbaşkanlığı sistemi kaçınılmaz" diyor. Muhalefetin bildiği halde yalan yanlış bilgilerle bunu önlemeye çalıştığını kaydeden Uysal, " yapılan bir rejim değişikliği değildir. Sistem değişiyor. Bu değişiklikle iki başlılık sona erecek ve istikrar gelecek. Yakın tarihimizin siyasetçilerini düşünün. Özal, Demirel, Erbakan, Başbuğ Türkeş. Bunlardan hangisi başkanlık istemedi? Şimdi biz bu tecrübelerden yararlanmayalım mı? Sayın Erdoğan’ın tek adamlığa ihtiyacı yok. Mevcut sistem zaten bu imkanı veriyor. Üstelik bu sistemde Cumhurbaşkanı sorumsuz ve yargılanamaz. Yeni sistemde ise hem sorumlu, hem de yargılanabilir. Hakikat bu. Vatandaşlarımız müsterih olsunlar"  

18 yaş konusuna da değinen Uysal, bu meselenin sulandırıldığını, Avrupa’nın yüzde 71’inde seçilme yaşının 18 olduğunu söyledi. Organizasyonu baştan sona yürüten Karabük BRTV Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Çetinkaya’ya da katkılarımdan dolayı teşekkür ederek sabah erkenden ayrılıyoruz bu cennet köşesinden. Kalsak bize gösterecekleri çok güzellikler var. Bir başka zamanda nasip olursa yeniden gelme sözü vererek ayrılıyoruz şehirde. 
Türkiye’nin yüzde 68 ile orman varlığı en fazla olan bu kentinde evet oranı yüzde 66-70 bandında görünüyor. Ortasını bulup orman varlığı miktarı diyesimiz  geliyor. Bakıp göreceğiz. Ve bir başka şehre doğru yol alırken aklımız Safranbolu’da kalıyor. 




Konya Namaz Vakitleri
İmsak
Güneş
Öğle
İkindi
Akşam
Yatsı
Diğer Haberler