AK Parti Karaman Milletvekili, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Başkanı ve PANKOBİRLİK Genel Başkanı Recep Konuk, Konya Pancar Ekicileri Kooperatifi genel kurulunda yeniden aday olduğunu açıkladı.
AK Parti Karaman Milletvekili, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Başkanı ve PANKOBİRLİK Genel Başkanı Recep Konuk, geçtiğimiz günlerde Konya Pancar Ekicileri Kooperatifi başkanlığına yeniden aday olmayacağını belirtmişti.
Ancak Konya çiftçisinin ısrarı ile bu kararını yeniden gözden geçiren Konuk, beklenen açıklamayı bugün yaptı. Recep Konuk "Gözyaşının, alın terinin karşılığı talepler var. O talep ağır basıyor. Ben de 'Durmak yok, yola devam diyorum" dileyerek Konya Pancar Ekicileri Kooperatifi genel kurulunda yeniden aday olduğunu açıkladı.
İşte Recep Konuk'un açıklamaları:
"Sen ayrılmamalısın, diyenlerin sayısını bilmemekle birlikte kahır ekseriyetin buradan ayrılmamamız gerektiğindeki benim veda ile ilgili talebimi karşılamadıklarını, buna rıza göstermediklerini görüyoruz.
Bölgecilik yapmıyoruz, bütün bölgeleri kucaklıyoruz. Birçok çalışanımız gelmiş istifa dilekçesini masaya koymuş 'sen yoksan biz de yokuz' diyor. Üretici 'bizi bırakma' diyor. Ülkeyle ilgili kaygısı olanlar öyle diyor. Bu talepleri duymamazlıktan gelemem. Gözyaşının, alın terinin karşılığı talepler var. O talep ağır basıyor. Ben de 'Durmak Yok, Yola Devam' diyorum.
Zamanla ilgili bazı problemler yaşadık. Temel gerekçe olarak bunu açıkladık. Bir de insanlar oturdukları koltukları terketmiyorlar. Türkiye buna alışık değil... Biz kalkmamız gerekiyor dediğimiz zaman insanlar bize tepki verdi ve 'ne oluyor, nere gidiyorsun' dediler. Birileri bizim bakanlığa gitmek için burayı bıraktığımızı özellikle dillendirdiler. Oysa ben milletvekili seçildiğim zaman bir başka yerde yer almaksa o gün burayı bırakırdım. Benim böyle bir kaygım yok.
Daha sonra 'Konya Şeker ekonomik olarak sıkıntığı yaşadığı için bırakıp gidiyor' gibi garip ithamlarla karşılaştım. Bir kere şunun iyi bilinmesi lazım. Konya Şeker bütçe olarak bir büyük yapıdır. Konya Şeker bugün 11 tane bakanlığı ayrılan bütçelerinden daha büyük bir bütçeye sahiptir. Konya Şeker 8 milyar ciroya sahip, 10 bin çalışanı vardır.
Elbette makamların koltuk itibarı da vardır ama ekonomik itibara baktığınız zaman burası birçok bakanlığın da önündedir.
Ben Pankobirlik'in Konya Şeker'in yönetim kurulu başkanıyım, milletvekiliyim... Eğer üçüncü karpuza benim bir niyetim olsaydı, karpuzun birini bırakırdım. Bunlar tabii çok yakışık alan şeyler değildir.
Konya Şeker'in sadece marka değeri 1 milyar dolara yaklaşmıştır. Buranın borcu derdi, alacağı vereceği elbette vardır. Önemli olan bunların yönetilebilir olmasıdır.
- Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım ile görüşmesi -
Buranın yöneticisinin kim olacağına üretici karar verir. Bu süreçte ben Sayın Başbakanımızla görüştüm. Sayın Başbakanımız büyük bir değer, büyük bir kıymettir. Bize çok büyük katkıları olmuştur. Ben istişare ettim. Bundan tabi ne olabilir? Daha sonra süreç ilerledi ve daha sonra Sayın Cumhurbaşkanımız beni Külliye'ye çağırdı. Gittim ve bütün detayları kendileriyle konuştum. Her ikisinin de ortak kaygıları şuydu: 'İyi güzel de başkan, burası büyük bir müessese, üreticinin bugün en büyük marka değeri olan bir şirket. Torku büyük bir marka... Üretici kooperatiflerinin en önündeki büyük bir başarı örneği... Tedbir alındı mı? Nasıl yönetilebilir?' diyerek 'çare bulmalısın' dediler....
Ve milletin markasına milletin adamı sahip çıkılmasını istedi. Bundan tabi ne olabilir... Sonuçta bütün bu süreçler devam etti.
Kamuoyuna farklı bilgiler pompalandı. Konya Şeker Türkiye'ye malolmuş, herkesin sahibi olduğu bir büyük değerdir. Buraya variyetli, sağlam, ilkeli, haramı helali bilen, emanet ehli birilerini bulalım dedik. Bundan tabii ne olabilir...
Şahsımın genel kurulun ertelenmesiyle ilgili hiçbir tasarrufu olmamıştır. Erteleyenlerin güvenlik kaygısı olmuştur. Biz bu milletin kanını emenlerin karşısına bu kurumları diktik. Onların ayaklarına bastık, perişan oldular. Anadolu insanı hammadde olarak üretti, kendi tesislerinde işledi ve sofrasına götürdü.
Arkadaşlar küçülerek hizmet üretemezsiniz, satarak büyüyemezsiniz. Ancak yenilerini yaparak çoğalabilirsiniz.
Bu kurumlar olmazsa ayçiçeği, mısır, süt, patates nasıl değer bulacak?
Rabbime şükürler olsun! Ben hiç hesabi bir yaklaşımla görev istemedim. Üreticinin önünde olmaktan ve onun için savaşmaktan hiç yorulmadım."
