SON DAKİKA

Fatih Çıtlak: Hz. Mevlana’nın sözleri yanlış yorumlanıyor

Hz. Mevlana’nın 745. Vuslat Yıldönümü Uluslararası Anma etkinlikleri kapsamında bu yıl ikincisi düzenlenen ‘Türbeönü Buluşmaları’, İslam tarihi ve tasavvuf konularında birçok araştırması bulunan, yazı ve kitap kaleme alan yazar, program yapımcısı Mehmet Fatih Çıtlak’ın katıldığı çadır sohbetleri programı ile son buldu.
16 Aralık 2018, Pazar - 12:53
Konya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünce, Hz. Mevlana’nın 745. Vuslat Yıldönümü Uluslararası Anma etkinlikleri kapsamında, bu yıl ikincisi düzenlenen ‘Türbeönü Buluşmaları’ son konuğunu ağırladı. Çadır Sohbetleri programına katılan Mehmet Fatih Çıtlak, Medrese eğitimi, İslam ve tasavvuf tarihi, yakın dönem velileri, evliyaları Hz. Mevlana ve Mesnevi’si üzerine bir sohbet gerçekleştirdi.

‘SELÇUKLU VE OSMANLI’NIN ŞAHLANDIĞI MERKEZ KONYA’

Sohbetine, Konya’nın içinde barındırdığı ruha insanımızın, ülkemizin, vatanımızın çok ihtiyacı olduğunu söyleyerek başlayan Çıtlak. Selçuklu ve Osmanlı’nın ayağa kalktığı, şahlandığı yerin merkezinde Konya olmasının tesadüfi bir durum olmadığını, bunun ilahi bir lütuf olduğunu ifade etti. Hz. Mevlana Celalettin’i Rumi’nin İslam medeniyetinde asla göz ardı edilemeyecek ve yaşadığı dönemden sonra da herkesin muhakkak kendisini referans olarak göstermek istediği çok büyük bir alim, veli ve fikir insanı olduğunu belirten Çıtlak, dünya üzerinde Hz. Mevlana’dan başka daha çok tanınmış bir zat bulunmadığını söyledi.

‘HZ. MEVLANA BATIDA YANLIŞ DEĞERLENDİRİLİYOR’

Hz. Mevlana’nın batıda yanlış değerlendirildiğine ilişkin açıklamalarda bulunan Çıtlak: "Diyorlar ki: ‘Hz. Mevlana gibi hoşgörülü olmalı. İslam’da hoşgörü yokmuş Cenab-ı Pir’de varmış. Hz. Mevlana insana çok farklı bakmıştır. Adeta İslam’ı yeniden keşfetmiştir. Yeni bir İslam anlayışı ortaya koymuştur.’ şeklindeki sözlere inanabiliyormusunuz. Buradan açık olarak söylüyorum. İspatlamaya da hazırım. Hz. Mevlana, Peygamber Efendimizden daha hoşgörülü olmamıştır. İslam ahlakından başka bir şey ortaya koymamıştır. Kur’an ve sünnetin ışığından zerre kadar ayrılmamıştır. Bunu böyle anlayalım. O bizim konuşan yüzümüz olmuştur. Bizim birbirimize göstermemiz gereken İslam ahlakını parlatmıştır.” diye konuşan Çıtlak, Hz Mevlana’nın bazı sözlerinin de yanlış yorumlandığına dikkat çekerek şunları kaydetti:

‘HZ. MEVLANA’NIN SÖZLERİ YANLIŞ YORUMLANIYOR’

"Hz. Pir’in meşhur bir sözü var. ‘Hatasız Dost Arayan Dostsuz Kalır’ genelde bu sözü biz şöyle anlıyoruz. Arkadaşlarının hatalarını, kusurlarını, hal ve hareketlerini beğenmeyip elersen bir gün dostun kalmaz gibi. Halbuki mesele bundan ibaret değil. ‘Dost’ tabiri Mevlevilikte sadece Allah için kullanılır. Etrafında ki insanlarda gördüğün hatalarla onları beğenmiyorsun. Peki onlar kimin kuluydu. Senin yegane dostun olan Allah’ın dostlarıydı. Sen bunlardaki hataları tenkit etmede o kadar ileri gittin ki, en sonunda Allah dedi ki ‘Sen benim yarattıklarımda hiç hoşgörülü olmadın.
Benim hatırıma onları sevemedin dedi.’ ve esas dostun olan Allah senden yüzünü çevirdi. İşte o yüzden hatasız dost arayan dostu olan Allahtan da uzaklaşır.” dedi. Hz. Mevlana’nın tüm dünyada herkes tarafından bilinen ‘Ya Olduğun Gibi Görün, Ya Göründüğün Gibi Ol’ sözüne de değinen Çıtlak: "Alla hu Teala sana insan olarak, insan ol dedi. Olduğun gibi görün insan gibi görün demektir. Bu dünyaya insan olarak geldin. O zaman sende insan olarak görün, göründüğün gibi olmak için de aynaya bak. O zaman göründüğün gibi ol.” diyerek, Mevlana’nın ‘Hamdım, Piştim, Yandım’ sözüne de açıklık getirerek sözlerini şöyle sürdürdü: "Hamdım, ben fıtrat olarak insandım, ama bu ahlakı Resulullah’tan aldım ve piştim. Sonra insanlar Resulullah’ın yolunda, Kur’an’ın yolunda gitsinler diye kendimi de ara yerden çıkardım. Yollarını aydınlatmak için kendimi çıra gibi yaktım.” diyerek, insanların zaman zaman birbirlerine hatırlattığı ‘Edep Ya Hu’ sözüne de dikkat çeken Çıtlak: "Hz. Mevlana ‘Edep Ya Hu’ edepsize söylenmez. Edepliye söylenir diyor. Hakareti yapan adama ‘Edep Ya Hu’ denmez. Hakaret yapılan adama denir ki, sen bu edepsiz gibi olma diye” konuştu.

‘MERHAMET ETMEYİ UNUTTUK’

Sohbetinin son bölümünde ‘Merhamet’ duygusuna vurgu yapan Çıtlak: "Kalbinde merhamet duygusu olmayan bir insanın kimseyi düzeltmeye hakkı yoktur. Önce merhameten seveceksin sonra zaten o senin sevdiğine inandığı zaman sen ona bağırsan da sana kırılmaz. Biz, birbirimize merhamet etmeyi unuttuk. O yüzden de ahlaki güzellikleri, maneviyatı birbirimize aktarmakta maalesef yaya kalıyoruz. Merhametli olalım. İnsana Allah için merhamet edelim. Bu merhameti kendileri çıra olmuş insanlar ortaya koymuşlarsa bunları da tanıyalım. Unutmayalım ki göçmüşlerine vefa göstermek. Ancak insan canlısına ait bir hasrettir. Başka hiçbir canlı kendisinden evvel yad etme hasletini yaşayamaz. Bu nedenle göçmüşlerimizi şerefleriyle, güzellikleriyle, yad edelim ki o zaman bizim insan olduğumuzu, olduğumuz gibi görünmemiz, göründüğümüz gibi olmamız hususunda da bize hizmet eden bir uslubu ortaya koysun.” diyerek sohbetini tamamladı.

Daha sonra vatandaşlardan gelen soruları yanıtlayan Çıtlak’a, programın sonunda Şeb-i Arus etkinliklerinin anısına, plaket ve üzerinde Şeb-i Arus yazılı şal takdim edildi.
Konya Namaz Vakitleri
İmsak
Güneş
Öğle
İkindi
Akşam
Yatsı
Diğer Haberler