SON DAKİKA

Arınç: Artık Türkiye'de fikir özgürlüğü var

Başbakan Yardımcısı Arınç, "Bugün Türkiye'de darbe yapanlar, ülkeyi idare etmiyorlar, 12 Eylül'ü kastediyorum, yargılanıp müebbet hapislerle cezalandırılabiliyorlar" dedi.
17 Eylül 2014, Çarşamba - 16:36
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Artık Türkiye'de darbe yapanlar, yaptıkları zaman kahraman olup ülkeyi idare etmiyorlar, 'yeni anayasa yaptık' diye sevinmiyorlar çünkü 12 Eylül 2010 referandumundan sonra ve gelişen siyasal şartlarda, bugün darbeyi yapanlar, 12 Eylül 1980'i kastediyorum, yargılanıp müebbet hapislerle cezalandırılabiliyorlar. 27 Nisanlar bir ayıpla hatırlanabiliyor. 28 Şubat'ın davaları da henüz yargıda devam ediyor" dedi. 
 
Merhum Başbakan Adnan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan'ın vefatlarının 53. yılı nedeniyle Anıt Mezar'da anma programı düzenlendi. 
 
Törene katılan Başbakan Yardımcısı Arınç, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun anma törenine katılmak üzere kendisini görevlendirdiğini ifade ederek, Davutoğlu'nun selamını ve rahmet dileğini iletti. 
 
Arınç, 27 Mayıs 1960 darbesi yaşandığında Manisa'da ortaokul öğrencisi olduğunu, Menderesi'i de bir kez gördüğünü dile getirerek, 50 yıl Manisa'nın belki de tek yatırımı olarak kalan mensucat fabrikasını Menderes'in yaptırdığını, hafızasındaki hatıraların milletin Menderes'e karşı duyduğu sevgi ve itibar olduğunu anlattı. 
 
Radyolardan Yassıada'daki duruşmaların veriliş şekillerine değinen Arınç, "Salim Başol'un o boğuk sesiyle 'Sanıklar getirildiler, bağlı olmayarak yerlerine alındılar' diye başlar. Sonradan da gazetelerden ve radyodan takip ettiğimiz kadarıyla çoğu tahkir ve tezyif ifadeleriyle onları küçültmeye çalışan, onlara baskı kuran, 'Sizi buraya tıkan güç böyle istiyor' gibi adalet tarihinde hiçbir zaman yeri olmayacak yüz karası ifadelerle sureta bir yargılama yapılıyor görüntüsünü Anadolu insanı yürekten hissediyordu" diye konuştu. 
 
Arınç, siyasete ilgi duymasının nedenlerinden birinin de bu olabileceğini belirterek, "O zaman küçüktük ama evimizde konuşuluyordu. Manisa'da çok büyük bir üzüntü hakimdi. Bunu hala dün gibi hatırlarım. İnsanlar belki yemekten içmekten kesilmişlerdi" dedi. 
 
27 Mayıs Darbesi'ni "demokrasiye indirilen, sivil, seçilmiş hükümetleri yıkmak için kurgulanmış bir olay" olarak hatırladıklarını söyleyen Arınç, TSK'nın ilk defa bir darbe yaptığını hatırlatarak, "Cemal Gürsel'in akıbetini biliyoruz. Daha sonra gelenlerin de akıbetini biliyoruz. Yine o günlere ait tek hatırladığımız şey, zulüm yapanların bugün tebrik ve takdirle anılmadığını aksine zalim olarak bilindiklerini çok iyi görüyoruz" değerlendirmesinde bulundu. 
 
Arınç, 27 Mayıs'ın ardından çeşitli darbe ve darbe girişimleri olduğunu anımsatarak, şöyle devam etti:
 
"Demokraside millet iradesi sandıkla tecelli eder, hükümetler kurulur, bazen tek başına bazen koalisyonla ve o partiler eğer başarısız olurlarsa, sandıkla geldikleri gibi yine millet iradesiyle gidebilirler. 'Siz herşeyi berbat ediyorsunuz. Biz bu ülkeyi sizden daha iyi yönetiriz' iddiasında, dünyanın hiçbir demokratik ülkesinde silahlı kuvvetler böyle bir düşünceyi ifade edemez. Ama Türkiye böyle oldu. Cumhuriyeti korumak, kollamak bahanesi altında pek çok zamanlar açık, pek çok zamanlar üstü örtülü darbeler dönemini maalesef son yıllara kadar yaşadık. 71 Muhtırası da böyleydi. Kaşlarını çattıkları zaman hükümetler yıkılıyor, kaşlarını çattıkları zaman Türkiye'de her şey allak bullak oluyordu ama onlar siyaseti de dizayn ediyorlardı. İstedikleri hükümeti getiriyorlar, istedikleri bakanları ta o zamanlar bile Amerika'dan getirip, 'Teknokrat hükümetler kuracağız, ülkeyi bu siyasetçilerin ayıbından temizleyeceğiz' diyebiliyorlardı."
 
"53 yıl önce yapılan zulümlerden dolayı özür diliyoruz, af diliyoruz"
 
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, sivil asker ilişkilerinin demokrasilerde olması gereken, batı ülkelerindeki çağdaş ölçütlerine kavuşmasının, 2000'li yıllardan sonra olduğunu aktararak, şunları söyledi:
 
"Artık Türkiye'de darbe yapanlar, yaptıkları zaman kahraman olup ülkeyi idare etmiyorlar, 'yeni anayasa yaptık' diye sevinmiyorlar çünkü 12 Eylül 2010 referandumundan sonra ve gelişen siyasal şartlarda, bugün darbeyi yapanlar, 12 Eylül 1980'i kast ediyorum, yargılanıp müebbet hapislerle cezalandırılabiliyorlar. 27 Nisanlar bir ayıpla hatırlanabiliyor. 28 Şubat'ın davaları da henüz yargıda devam ediyor. Türkiye'de demokrasinin güçlenmesi ve özgürlük alanlarının genişlemesi, millet iradesi önündeki bütün engellerin kaldırılmasının, şehitlerimizin huzurunda rahatlıkla ifade ediyorum ki onlara karşı borçlarımızı yerine getirmiş olmanın da bir ifadesidir. Onlar adına, 53 yıl önce yapılan zulümlerden dolayı özür diliyoruz, af diliyoruz. Onları küçülten, tezyif eden, sahte, saçma sapan iddianamelerle mahkeme bozuntuları önünde en büyük cezaları almasına yol açan her türlü girişimden, geçmişte yaşanan olaylardan elbette utanıyor ve özür diliyoruz. Türkiye'de millet iradesini güçlendirmiş olmak sebebiyle çok şükür hükümetlerimiz adına da şeref duyuyorum, izzet duyuyorum ve şehitlerimize karşı bir borcu ifa etmiş olmaktan dolayı da alnımızın açık, başımızın dik olduğunu ifade etmek istiyorum."
 
"Toplumsal barışın çok şükür gürül gürül Türkiye'de geldiği günlerdeyiz"
 
Siyasi hayatında 4 defa partisi kapatılmış bir insan olduğuna değinen Arınç, "Sonra tek başımıza iktidar olduk. Yine kapatmaya kalktılar. Bereket ki bir vicdanlı üyenin sayesinde partiyi kapatamadılar da para cezasıyla paçayı kurtarabildik. Geldiğimiz bu süreçte artık parti kapatmak yok. Artık Türkiye'de düşünce ve fikir özgürlüğü var, vicdan ve inanç özgürlüğü olduğu gibi zaten Türkiye'de teşebbüs özgürlüğü var. Kılık kıyafetinden, inancından, siyasi düşüncesinden dolayı ayrımcılık yok. Toplumsal barışın çok şükür gürül gürül Türkiye'de geldiği günlerdeyiz. Bu şehitlerimiz olmasaydı bugünlere gelemezdik. Onlar acı çektiler, kalanlar, yakınları, hepimiz acı çektik ama bugün çocuklarımız artık bu acıyı çekmeyecek. Gelecek nesiller de çekmeyecek. İktidarlar kansız, hilesiz, entrikasız, bir zamanlar birilerinin söylediği ama çok da arkasında durmadığı gibi değil, bundan sonra millet kendi iradesiyle gelene emanetini teslim edecek. O emanet sokak ortasında kalmayacak veya birilerinin süngüsü veya gücü karşısında eğilmeyecek" şeklinde konuştu. 
 
Konya Namaz Vakitleri
İmsak
Güneş
Öğle
İkindi
Akşam
Yatsı
Diğer Haberler