SON DAKİKA
Alaettin EKİZER
Okudun mu? Anladın mı? Uyguladın mı?
07 Haziran 2017, Çarşamba
Cuma HUDER Konya Şubesi iftar yemeği verdi. Dostlarla buluştuk. Emeği geçenlere teşekkür ederim.

Davete biraz erken vardım. İftara daha 45 dakika vardı. Birkaç avukat arkadaşım da gelmişti. Oturup onlarla sohbet etsem, mesleki konuları konuşmanın dışına çıkamayacaktık. 

Kültürpark’a doğru yürümeye karar verdim. İki üniversite öğrencisi sohbet ediyorlardı. Selam verdim. "Sohbetinize katılabilir miyim?” dedim. Memnuniyetle dediler. Oturduk. 

 Öğrencinin birine "Biz akrabayız. Beni tanımadın mı? ” dedim. Meraklandı. Daha dikkatle baktı. "Hayır tanıyamadım. Nereden?” dedi.  "Benim Babamın adı Adem, anamın adı Havva” dedim. 

Bu şakaya güldüler. Ama gerçekliği de onları düşünceye sevk etti. 

Koyu bir sohbete başladık. "Okuyor musunuz?” Dedim. "Evet üniversite öğrencisiyiz” dediler. Ala…

"Tamam da hayatı, kainatı da okuyor musunuz?” dedim. Biraz anlamsızca yüzüme baktılar.

"Elinizdeki cep telefonunu alırken kutunun içinde bir kullanma kılavuzu var mıydı?” dedim.

"Evet vardı. Dikkatlice okuduk. O kadar para verdiğimiz telefon arızalanır veya çökebilirdi.” Dediler.  

"Basit bir cihaz için kullanma kılavuzu olur da eşref-i mahlukat olan insan için olmaz mı?” dedim.

İkisi de tereddüt etmeden "insanın kullanma kılavuzu Kur’an’dır” dediler.

 "Kullanma kılavuzunuz Kur’an’ı baştan sona okudunuz mu? ” dedim. 

Birisi ben yılda bir defa Kur’an’ı hatmederim. Dedi. 

"Kur’an’ın ne dediğini, vermek istediği mesajı anladık mı? Dedim. 

"Ben Arapça bilmem, biz Kur’an’ı anlayamayız ki!” demez mi? Aman Allah’ım korkunç!

                       Bir hızla izah etmeye başladım:

                       Allah "…Kuran’ı apaçık ayetler olarak indirdik…” Buyuruyor. (Hac 16) Benzer anlamda Zuhruf-44, Kamer -17, Yusuf- 2, Bakara – 118, Kehf – 54, Nur-1-34 ve 46, Duhan – 58, Enam – 55 ve 126, Hîcr - 1)

                       "Kuran’ın anlaşılması, öğüt alınması ve hayata geçirilmesi gerektiği bu kadar ayetle sabit iken  Kur’an’ı anlayamayız demek açıktan ve bilerek olmasa da bu ayetlerin inkarı değil mi?” 

                        Allah "… Kur’an sana ve ümmetine bir öğüttür, ondan sorumlu tutulacaksınız" (Zuhruf-44) buyuruyor.                   

"İmtihan kitabımız Kur’an’dır. Soruları Kur’an’dan çıkacaktır. Hiç fizik sınavı için roman okunur mu?”

 "Anlaşılmayan bir kitap gönderip, sonra da bizi sorumlu tutmak Allah’a ve adaletine yakışır mı?” 

                   "Kur’an’ın cismini elimizden alamazlar. Ama "Kur’an anlaşılamaz” fikri Kur’an’ın hayatımıza yön verme işlevini elimizden almanın tuzağı değil mi? Din adına uydurulmuş bid’at ve hurafelere inanmamızı isteyenler saygı adına yatak odalarının işlemeli torbalarına Kur’an’ı hapsettirmediler mi?

"Bizi yaratan Allah, size akıl, ömür, evlat, sağlık v.b. sayısız  nimetler verdim. Kur’an’ı tebliğ etmesi ve hayata nasıl tatbik edileceğini göstermesi için Peygamber (SAV) de gönderdim. 

Kur’anı okudun mu? Anladın mı? Uyguladın mı? Diye sorduğunda ne cevap vereceğiz? 

Gençlerden ziyaret sözü aldım. Bir Kur’an meali hediye etmeye de söz verdim. Onlar da hayat ve hidayet rehberi Kur’an’ı anlayarak, düşünerek okuyacaklarına söz verdiler. Sonra iftara yetiştim. 

Gençlere ve bütün Müslümanlara "Allah’ın sorularına cevap veren ve ödülü cennet olanlardan olalım inşallah” diye dua ediyor, Kur’an’ı ve sünneti hayatımızın merkezine koyanlardan olmak temennisiyle tüm din kardeşlerimin Ramazan-ı  Şeriflerini tebrik ediyorum.