SON DAKİKA
Recep ÖĞÜTÇÜ
İşçilerimizin Ümidi Suya Düşmesin
02 Temmuz 2017, Pazar
İşçilerimiz son iki senedir iki konuda ümitlendi, daha doğrusu iki konuda işçimize ümit verildi. Bunlar; Kıdem Tazminatı Fonu ve taşeron işçilere sözleşmeli kadrosu. Her ki konuda bir türlü sona gelinemedi. Geçen haberlerden öğrendiğimiz kadarıyla kıdem tazminatında geri adım atıldı.

    Evet, işçilerimiz hâlâ ümidini korumaktadır. Taşeron işçilerimiz her an kapının önüne konulma korkusundan kurtulmak istiyor. Asgari ücret civarındaki maaşlarında ve sosyal haklarında biraz olsun iyileştirmeler bekliyor. Özellikle kalifiye olan, aynı iş dalında kadrolu işçiden iki kat daha az maaş alan taşeron işçilerimiz adaletli bir ücret sisteminin kurulmasını istiyor. Kalifiye olan, okuyup meslek sahibi olan işçilerimizin en büyük isteği, adaletli bir maaş ve iş güvencesi. Yarınını göremeyen işçiden verim almak da mümkün değildir.

    İkinci olarak beklenti, Kıdem Tazminatı konusu. Sayın Bakanımız Dr. Mehmet Müezzinoğlu iki yıldır üzerinde çalışıyor, işçi ve işveren kesimlerini ikna etmek, bir metin üzerinde uzlaştırmak için uğraşıyor. Duyduğumuz kadarıyla başarılı olunamadı. Burada konu askıda bırakılmamalı, Hükümet ağırlığını koymalı, işçilerin lehine bir sonuca varılmalıdır. İşsizlik Fonu benzeri kurulacak Kıdem Tazminatı Fonundan, kendi iradesiyle işini bırakan işçi de biriken tazminatını alabilmeli, işveren de çıkarmak istediği işçisine yüklü tazminatlar ödeme korkusu taşımamalıdır. Evet, seçimler yaklaşırken bu iki konuda bir sonuca ulaşılmalıdır. Milyonlarca işçinin oyu bu iki sorunu çözen partiye akacaktır. İnsanlara önce ümit verip sonra yapmamak çok acı verir, tepkisi büyük olur. Siyaset sorun çözme makamıdır. Siyaset tarihi göstermiştir ki, sadece bir kesimi düşünen ve sadece zengin kesimin ağzına bakan hükümetler büyük halk kesimleri nezdinde itibar kaybetmişler, seçimlerde hüsrana uğramışlardır. Bugüne kadar Ak Parti hükümetleri hep kazanmışsa bunun sebebi, hep mazlumun, çaresizin, dezavantajlı kesimlerin yanında oldu. Asgari ücretin alım gücü bile iki bin yılının başına göre ikiye katladı. İşçinin öncelikle beklentisi, hak ve adaleti gözeten bir ücret politikası. Aynı işi yapan iki işçi arasında uçurumlar olmamalı. Kalifiye olan işçiler işverenin merhametine bırakılmamalı, verilen ücretler denetlenmeli.

     Taşeron firmalar hep olacaktır. Ama işçi ücretlerinde mesleklere göre asgari standartlar belirlenmeli, işçinin suistimal edilmesinin önüne geçilmelidir. Özellikle "Kıdem Tazminatı Fonu” bir an önce kurulmalıdır.