SON DAKİKA
Recep ÖĞÜTÇÜ
Kurban Kavramından Anladığımız
29 Ağustos 2017, Salı
Hazreti Adem (as) atamızdan beri "Kurban” diye bir ibadet var. Adı üzerinde, ıstılah(terim) olarak "Allah’a yaklaştıran, Allah’a yakın olmak” anlamlarına gelen kurban, "karube” fiilinden türetilmiş "fu’lan” vezninde bir isimdir.

Evet, kurban ibadeti, Hazreti Adem’in çocuklarından Habil ile Kabil’in bir tartışmada hangisinin haklı veya haksız olduğunun ortaya çıkması için babalarının telkin ve tavsiyesiyle Allah’a bir kurban sunmalarıyla başlar. Daha sonraki dönemlerde Hazreti İbrahim’in oğlu İsmail’i Allah’a adayıp kurban olarak kesme sözü vermesi ve bu sözüne sadakat göstermesi, Allah’ın bu sadakat karşılığında kendisine cennetten bir koç göndererek İsmail’in canını bağışlaması ve İbrahim’in (as) o koçu kurban olarak kesmesi, bugünkü kestiğimiz kurbanın kaynağıdır. Daha doğrusu bugün kestiğimiz kurban Hazreti İbrahim’in hatırasıdır ve sünnetidir. Onun soyunu takip eden Peygamber Efendimiz (sav) de dedesinden gelen bir sünneti ve hatırayı devam ettirmiş ve Kurban İslam ümmetinin en önemli ritüeli, şiarı, ibadeti haline gelmiştir.

Evet, kurban, mezhep imamımız İmam-ı Azam’a göre vacip hükmündedir, farza yakındır. Diğer imamlara ve mezheplere göre ise sünnettir. Sünnet Efendimizin kendi yaptığı, bize de tavsiye ettiğidir. Peygamber Efendimiz(sav), hediy ( haç kurbanı) adıyla, adak adıyla, şükür adıyla, akika adıyla hayatında birçok kurban kesmiştir. Adak (nezir kurbanı), bir işimizin olması karşılığında Allah için adadığımız kurbandır. Bu kurbanın etini kesenin kendisi, aslı ve nesli yiyemez, dağıtılır. Şükür kurbanı, adamadığımız halde yine bir nimet ve kavuşma karşılığında Allah’a şükür için kestiğimiz kurban. Kendisi dahil herkes yiyebilir. Bir de "Akika” diye bir kurban çeşidi var. Bir çocuk doğduğunda ilk defa saçları kesilir ve tartılır. O kadar miktar altın olarak sadaka verilir ve bir de kurban kesilir. Erkek için iki, kız için bir kurban kesmiştir Efendimiz. Bu kurban da müstehaptır. Akika kurbanının ve saçının kesilmesinin, çocuğun ruhunun ahirete ve dine meyilli olmasını, şeytanın şerrinden uzak kalmasını sağladığı rivayet edilir. Bu çeşit kurban da çok önemli olmasına rağmen unutulmuş ve çok bilinmez olmuştur. Bugün çocuklarımızın yaramazlığı, huysuzluğu, hayırsızlığı ve maneviyata meyletmemesi belki bundandır.

Evet, kurban hangi tür olursa olsun farz değildir. Ancak gücü yetenler, imkanı olanlar kesmelidir. Bayram dışında da adak olsun, şükür olsun, akika olsun kurban kesmeli ve manevi dünyamızı hep diri tutmalıyız. "Az sadaka çok belayı savar” buyrulmuş. Yine Efendimiz (sav) "Kim bir genişlik ve imkan bulduğu halde kurban kesmezse, bizim musallamıza yaklaşmasın, mescidimize gelmesin” buyurmuş ve kurbanın önemini vurgulamıştır.

Allah’a şükür, bugün gelir seviyemize göre Türkiye’mizde çok insanın altı yüz lira bulup bir kurban almaya gücü yeter. Evimize aldığımız mobilyalara, zevkimiz adına para bulurken, kurban için altı- yedi yüz lirayı ayıramıyorsak, imanımızda sıkıntı var demektir.

Kestiğimiz ve keseceğimiz kurbanlar bizi Allah’a yaklaştırsın, Allah riyadan esirgesin.