Bazen sorgulanırız. 

Neden bu yazıyı yazdın diye… 

Niyesini anlatmak zordur çoğu zaman.  Herkes eleştiri bekliyor sanki.  Eleştirisiz yazı olmazmış gibi bir algı var. İyi yapanı övmek suçmuş gibi davranılıyor. Bundan dolayı da yazar ve çizerler doğru işler yapanı övmeye korkarlar.  

Gayri, yazmak gerekti. "Filistin Meselesi ve Türkiye” konulu Uluslararası Kongre, yazmazsam emeği geçenlere ayıp ederim hissi uyandırdı. 

Necmettin Erbakan Üniversitesi (NEÜ) yeni bir üniversite. Yeni olmasına rağmen 40 yıllık eski üniversitelerin çoğunu sollayan güzel faaliyetlere ev sahipliği yapıyor. 

Uzaktan bakıldığında Konya’nın siluetinin değiştiren bir hızla yükselen inşaat, geleceğe güzel muştular fısıldıyor. Kurulmadan önce kurulan yere itirazım vardı. İtirazımdan vazgeçmiş değilim. Daha iyi bir yer seçilebilirdi. Ama, yapacak bir şey yok, karar öyle verildi. 

Kısa sürede büyüyen Üniversite yaklaşık 40 bin öğrenciye ev sahipliği yapıyor. Öğretim kadrosu ve çalışan personeliyle birlikte 45 bin kişiye varan bir dev... Kendinden onlarca yıl önce kurulan birçok üniversiteden daha büyük. Sayısal büyüklük çok da önemli değil. 

Necmettin Erbakan Üniversitesi’ni asıl büyüten özellik, eğitim kalitesi ve bilimsel çalışmalar. Meram Tıp Fakültesi, Türkiye’deki fakülteler arasında özel bir yere sahip. Konya’daki diğer tıp fakülteleri ve sağlık kuruluşlarına kadro ihraç ettiği gibi, tedavi kalitesi bakımından da ülkede üst sıralarda yer alıyor. 

Fakülte dekanı ve başhekim uyum içerisinde, büyük bir heyecanla yeni bina için hummalı bir çalışma yürütüyorlar. Yeni binanın inşaatı bitmek üzere. Donanımı noktasındaki çalışmalar ise hızla devam ediyor. Hizmete açıldığında, ilin en büyüğü konumuna gelecek olan hastane monoblok özelliği ile hekim, sağlık personeli ve hastalar için büyük kolaylıklar sağlayacak. Hastane hizmete açılmak için gün sayıyor. 

Köyceğiz Kampusu de yükselmeye devam ediyor. Bittiğinde üniversitenin büyük kısmı buraya taşınacak. Yine gururla yazmak isteriz ki, Konya’nın en büyük camisi de burada yükseliyor. Geçen yıl ki, ağır kış şartlarında ulaşımda çekilen sıkıntılar için yeni bir çözüm bulunmuş durumda. Yeni yapılmakta olan yol, bu sorunu çözecek gibi görünüyor. 

Tüm bunların hepsinden de önemlisi, Üniversite’nin önemli bilimsel faaliyetlere ev sahipliği yapıyor olması. NEÜ; adına yakışır bir sorumlulukla büyük kongrelere, sempozyumlara ve bilimsel çalışmalara ev sahipliği yapıyor. Bizi asıl sevindiren husus bu. Üniversitenin ülke ve il dinamikleri, yerel idareler, sanayiler ve Sivil Toplum Kuruluşları ile de arası çok iyi. Rektör Muzaffer Şeker, bilim adamı sıfatı ve ağırlığıyla kendisinden ve üniversitesinden beklenenleri yapmanın gayreti içerisinde çalışıyor. Ekibi de aynı şekilde… 

Filistin merhum başbakanlarımızdan Necmettin Erbakan’ın en büyük meselesi idi. Rahmetli ile son televizyon programını TRT-KONTV birlikteliği ile biz yapmıştık. Vefatından çok kısa bir süre önce parti genel merkezinde yaptığımız programa ağır hasta haliyle gelmişti. Yürüyemiyordu. Gençler adeta kucaklarında taşırcasına genel merkeze getirmişlerdi. İlk sorumuz, güncel meselelerle ilgiliydi. Ancak o, meşhur edası ve tarzıyla söze şöyle başladı, "bir dakika, sizin bu sorunuza cevap vereceğim, ancak önce şu Siyonizmi bir anlatmam lazım”. O hasta haliyle tam 45 dakika dünya belası Siyonizmi anlattı. Tabiî ki beraberinde Filistin’i… Hoca hayatının büyük kısmını adadığı bu meseleyi anlatıp bitirdiğinde programın bitmesine sadece 15 dakika kalmıştı. Rahmetle anıyor ve ona dua ediyoruz. 

Üniversitesinin adına yakışır faaliyetlere imza atan Rektör Şeker ve ekibini de kutluyoruz.