SON DAKİKA
Kazım ÖZTÜRK
Mankurt Kafalar
01 Kasım 2017, Çarşamba
Türk Dil Kurumu’na göre mankurt: "Ulusal kimlikten uzaklaşan, içinde bulunduğu topluma yabancılaşan” demektir.

Eski çağlarda Çinliler tarafından uygulanan bir akılsızlaştırma operasyonun adıdır. Anadolu’da "Mankafa” olarak kullanılır.

"Mankurtlaştırılmak; Özünden uzaklaşmak, Yabancı kültürlere yakınlaşmak. Beyin yıkayarak, öz benliğinden uzaklaştırılmak.

Tarihte çok çeşitli mankurtlaştırma yöntemlerinin kullanıldığını görürüz. Cengiz Aytmatov,1980 yılında bir roman yazdı, ismi; "Gün Olur Asra Bedel”. Bazı işlemler sonucu öz benliğini yitirerek kendisini kimliksizleştiren düşmanının kuklası haline gelmiş bir zavallı insan tipi Mankurt.

Mankurtlaşma tarihte bir kez olmuş bitmiş bir hadise değildir. Mankurtlaşma, tarihte hemen her toplumda yaşanmış, yaşanmaya da devam etmektedir. Muhtemelen de kıyamete kadar sürecektir. Bu, insanlığın hikayesidir. Tıpkı Kabil’in, böyle bir "kötü insan” hikayesi olduğu gibi…

Mankurtlaşanlar; düşünmeyen, görmeyen, işitmeyen, hissetmeyen, akıl etmeyen, aklını efendilerine emanet etmiş, körü körüne taklit eden insanlardır.

Mankurtlaşma; Kur’andan uzaklaşma, ilahi hitabı göz ardı etme, ilk ve önemli emir olan okumayı ihmal etme…olarak anlaşılmalıdır.

Kaybettik!

Dilarayı zayettik,

Dilrubaya aybettik,

Hiç dilşad olamadık,

İrfanımız kaybettik!

Gülzarlarda har olduk,

Gülsüzlere yar olduk,

Nadanla naçar kaldık,

Ruh dünyamız kaybettik!

Mustafa olamadık,

Rahmeti bulamadık,

Sevgiye dalamadık,

Muhammed’i kaybettik!

Dil kıraat almadı,

Kalp tilavet kılmadı,

Düşünceye dalmadı,

Tefekkürü kaybettik!

 

"İslam ülkeleri”nde yığınlarca insan, geçmişi mutlak biçimde kutsamakta, atalarını idolleştirmektedir. Kendilerini adeta, geçmişi ve geleceği kurtarılmış ve her türlü beladan masun kılınmış bir kesitin tam ortasında hissetmektedirler.

Mankurt kafalar; "efendilerimiz” her meseleyi çözerler, her sorunu hallederler, her soruyu cevaplarlar. Şeyhim her şeyi bilir. O, hata yapmaz, kusur işlemez, şeyh, sorgulanmaz, ona soru sorulmaz…” hamakatındadır. Mankurtlaşma en fazla Kur’an’a karşı oluşmaktadır. Kur’anı yükseklere, süslü kılıflar içinde tutmak, gelinlerin odasında muhafaza etmek, çocuklar ulaşmasın diye; dokunulamayacak yerlere koymak…

Müslüman bir genci mankurt yapmak demek doğrudan ve yalın bir biçimde onun nazarındaki Kur’an’ın yerini sıradanlaştırmak, Kur’an’ın saygınlığını bozmak demektir. Müslüman bir gencin Kur’an’a olan sarsılmaz imanı sulandırılmadıkça tam bir mankurt yapılamaz. Çünkü Kur’an, aklı hiç kimsenin ipoteğine vermemeyi emreder. Namazı camiye kapatmak, bir mankurtlaştırmadır. "Camiler açık, namaz kılanlara karışan mı var? Başı örtülüler Arabistan’a gitsin…” "Kamusal alan”, "İkna odaları”, "mahalle baskıları”, "İslamî yaşayışı islamofobik olarak görmek”, "İslam’ı terörle eş değerde tutmak” mankurtça ifade ve yaklaşımlardır.  

Modernizm, İslam’a alternatif olarak ortaya atıldı. Modernizm; Allah’ı devre dışı bırakmanın adıdır. Modernizme göre; "İslam dışı, Kur’ana kafa tutan her davranış;”modern” bir tavırdır!

Modernizm; "Kur’an, bizi geri bıraktı. Din, bir afyondur. Modernizm; Müslümanları özünden uzaklaştırma projesidir.