SON DAKİKA
Recep ÖĞÜTÇÜ
Proje Okulları Nedir?
10 Şubat 2018, C.tesi
Son yıllarda Ak Parti hükümetleri bütçeden en büyük payı eğitime ayırmaktadır. Öğretmen istihdamı bir milyonu aşmış, temel eğitim on iki yıla çıkmış, hafızlık eğitimini de ihmal etmemek için proje okulları açılmıştır. Tabii ki eğitim ve öğretim konusunu bir köşe yazısına sığdırmak mümkün değildir. Kaldı ki bu konu üzerinde kafa yoran birçok akademisyenimiz, pedagogumuz, uzmanımız var. Bizler biz gazeteci ve bir öğrenci velisi olarak sadece gözlemlerimizi aktarabiliyoruz.

    Evet, son yıllarda eğitim altyapısı noktasında çok büyük yol aldık. Artık doğuda, batıda, eğitime katılmayan kız çocuğumuz neredeyse kalmadı. Öğrencilerin annelerine verilen eğitim yardımları bile eğitime katılımda faydalı oldu. Artık parasızlık, yoksulluk eğitime katılmaya engel değildir. Taşımalı sistem sayesinde uzak mesafelerdeki köy çocukları dahi artık liselere devam edebilmekte, hatta burs ve krediler alarak üniversiteyi de anne babasına yük olmadan okuyabilmektedirler.

    Ancak iletişim araçlarının, mobil telefonların hayatımıza girmesi, büyük- küçük her bireyin elinde bulunması, biraz olsun okumayı, araştırmayı engelledi, öğrencilerimizin vaktini daha çok almaya ve çalmaya başladı. Ahlaki yozlaşmayı da beraber getirdi, hatta evlerin dağılmasına, boşanmalara, evden kaçmalara yol açtı. Neyse konumuz proje okulları, oraya dönelim:

     Hükümetimiz son yıllarda özellikle hafızlık eğitiminin devam etmesi ve canlılığını sürdürmesi için proje okulları geliştirdi ve yürürlüğe koydu. Çok da isabetli oldu. Bu bir ihtiyaçtı ve bir arayış sonucuydu. Temel eğitim on iki yıla çıkınca hafızlık sistemi için bir ara döneme ihtiyaç vardı. Hafızlık dediğimiz süreç zorlu  bir süreçti, kabiliyet ve sabır gerektiriyordu. Bir de ideal ezberleme yaşı 10-13 yaşları aralığıydı. Büluğ çağından sonra çocuklarda ezberleme (hafıza) gücü azalıyor ve ezberlen kalıcı olmuyordu. Hükümetimiz bu geçekten hareketle ilköğretimin ikinci kademesinde isteyen ve seçilen öğrencilere hafızlık eğitimi verilmesi kararını aldı. Yabancı dil ağırlıklı proje okulları açarak, seçmeli din ve siyer derslerini de Kur’an  derslerine çevirerek, diğer müfredatın da bir kısmını hafta sonuna alarak  hafızlık eğitiminin de yapılmasını sağladı. İki üç yıldır bu yeni sistem devam ediyor. Başarılı olundu, müspet neticeler alındı diyebiliriz. "Kervan yolda düzülür” sözünde ifade edildiği gibi, sorunlar uygulama esnasından görülecek ve düzeltilecek.

     Evet, proje okullarında sadece hafızlık eğitimi verilmiyor,  yabancı dil ve fen ağırlıklı eğitim de veriliyor. Amaç, yıl kaybı yaşatmadan öğrencimize hafızlık gibi bir nimetin kazandırılmasıdır. Hafız olmayan bir ilahiyatçının bir kanadı eksiktir. Hafızlık her Müslüman için farz-ı kifaye olan bir vecibedir. Bir Müslüman toplumda "Hamele-i Kur’an” dediğimiz hafızlar olmalı ki bu görev diğerlerinden düşsün.

    Görüyoruz ki bütün güzel niyetlere rağmen hafızlık eğitiminde aksayan yönler var, bu okullarımızda eksikler bitmiş ve oturmuş değil. Henüz Milli Eğitim Bakanlığımızın elinde bu işe kendisini adamış, hafız olan ve hafızlık eğitimi verebilecek ilahiyatçı öğretmenimiz yeterli sayıda yok. Bu konuda Bakanlığımız Diyanet görevlilerimizden faydalanıyor. Diyanete bağlı Kur’an kurslarında yetişen ayrıca imam hatip liselerinden, ilahiyat meslek yüksek okullarından ve ilahiyat fakültelerinden mezun olan, resmi veya vekaleten diyanette görev yapan hocalarımız bu eğitimi veriyor. Bu öğretmenlerimizin çoğunun pedagojik formasyonları yok,  tecrübeleri eksik. Bakanlığımız pedagojik formasyonu olan hafız öğretmenleri bir an önce yetiştirmeli, bu eksiği tamamlamalıdır.

   Evet, bu okulların ilk sınıfında yani beşinci sınıfta Kur’an dersleriyle diğer müfredat birlikte veriliyor. Kuran dersine ağırlık verilerek öğrencilerimiz bir yıl içinde Kur’an’ı tecvidli şekilde yüzünden okumayı öğreniyor, bir kısım sureleri de ezberliyor. Altıncı sınıfta ise diğer müfredat dersleri hafta sonuna alınıyor, Cumartesi günü destekleme şeklinde veriliyor, hafta içinde müfredat askıya alınarak Kur’an ezberletiliyor. Çok zeki öğrencilerimiz bir yılda yani altıncı sınıfta hafızlığını bitirebiliyor. Bir kısmı da yedi ve sekizinci sınıflara uzatıyor. Öğrencilerimiz için yorucu ama başka yolumuz da yok.

      PROJE OKULLARI İÇİN ÖNERİLERİM

     Emekli bir Kur’an Kursu hocası olarak Proje Okulları ile ilgili birkaç önerim olacak:

    1-Öğrencileri seçilerek alınan ve milletimizin de teveccüh gösterdiği proje okullarımızın öğrencileri özellikle yatılı olmalı, devlet buraya yeterli kaynak aktarmalıdır. Bu yatılı okullar her türlü konfora sahip olmalı, öğrencilere evlerini aratmayan bir ortam oluşturulmalıdır. Öğrencilerimiz annelerinin yemeğini özlememeli, en iyi aşçılar bulunmalıdır. Bu okullarda öğrencilerin psikolojileriyle de ilgilenen psikologlar-pedagoglar, rehber öğretmenler bulundurulmalı, öğrencileri motive etmelidirler. Çünkü hafızlık sabır ve teşvik isteyen bir eğitimdir. Süreci zordur ama meyvesi tatlıdır.

    2- Hafızlık eğitimi zor ve sıkıcı bir süreçtir. Bu zorluğu yenmek ve sıkıcılıktan uzaklaştırmak için öğrenciler zaman zaman pikniklere götürülmeli, geziler düzenlenmeli, sosyal ve kültürel aktiviteler yapılmalı, çocuklarımıza bu okullar sevdirilmeli ve özendirilmelidir. Monoton sıkıcı bir hafızlık eğitimi çocuklarımızı usandırır, yorar ve kaçırır.

    3-Ayrıca devletimiz hafızlık eğitimi alan öğrencilerimize eğitim ve istihdam garantisi vermelidir. Bu öğrenciler üniversiteye kadar devletin himayesinde okuyabilmeli, sonunda da mutlaka ilahiyat bölümlerinde veya Diyanette istihdam edilmelidir.

   4-Bu okullara öğretmenlerimizi tayin ederken Fen Liselerine gösterilen özen ve titizlik gösterilmeli, en kaliteli, tecrübeli, kendisini eğitime adamış hocalar bu okullarda istihdam edilmelidir. Geleceğin hafız din hocaları, hafız doktor ve mühendisleri, hafız yöneticileri en iyi hocaların elinde yetişmelidir.

    5-Okullar şehrin en merkezi yerinde olmalı, laboratuvarları,  spor salonları, akıllı sınıfları, geniş bahçeleri bulunmalı, öğrenciye en modern imkanlar sunulmalıdır.

      Evet, bu proje okullarımızdan biri de Çumra’mıza açılmıştır. Müdürümüz Bayram Özer’den öğrendiğime göre, 5-6-7. sınıflar olarak yüz otuz öğrencisi vardır. Yatılı olan 6. Ve 7. sınıflar Diyanetin Kur’an kursunda kalmakta ve Diyanet hocaları tarafından hafızlık eğitimi verilmektedir. Daha önce Fetö dershanesi olarak görev yapan okulumuz bugün proje okuluna dönüştürülmüştür. Bina yedi katlıdır ve mekan olarak çok büyüktür, avlusu çok küçüktür, yanı başındaki eski ev alınmalı ve bahçe büyütülmelidir. Binanın eksikleri giderilir, müştemilatı hazırlanırsa yatılı olarak da hizmet verebilir. Yetkililerin ilgisini bekliyoruz.    

    Sonuç olarak, proje okullarından mezun olan öğrenciler farklı olmalı. Başarılarıyla, kişilikleriyle, ahlak ve samimiyetleriyle dikkat çekmeli, diğer veliler ve öğrenciler bu okullara özenmelidir. Velilerimiz sahip çıkarsa hükumetimizin bu okulları daha da geliştireceğine ve özendireceğine inanıyorum. Daha yolun başındayız.