SON DAKİKA
İbrahim Arıcı
Güç mü, Adalet mi?
26 Şubat 2018, Pazartesi
Dünya lideri, süper güç, otorite vb. gibi kavramlar askeri anlamda güçlü olan devletler için kullanılır. ABD bugün dünyanın süper gücü olarak kabul edilir. Doğru, süper güç diyebiliriz ama asla lider bir ülke değil. Lider ülke dendiği zaman sadece askeri ve ekonomik anlamda güçlü olan akla gelmez. Lider ülke olabilmesi için önce adil olmalı. Osmanlı lider bir imparatorluktu. Gittiği yerlere inancını, kültürünü, ticari ahlakını ve sosyal yaşamını taşırken asla zorlamadan yapardı. Mazlum olan Gayri Müslim bile olsa yardıma koşardı. Onun için bir saygınlığı vardı. Peki ABD öylemi? Nerede kan varsa, nerede darbe varsa, nerede zulüm ve gözyaşı varsa, nerede algı varsa, nerede yıkım varsa, nerede kaos varsa bazılarında direk, bazılarında ise ucundan kıyısından mutlaka eli var. Bir ülkeye yardım edecek olsa "altında ne var?” sorusu geliyor aklımıza. Böyle bir ülkenin varlığı varken Dünya’da barışın tesisi mümkün mü? ABD evet güçlü bir ülke olabilir ama asla lider ülke olamaz. Adil olmayan sistemler emin olun güçlü olsalar dahi yok olmaya mahkumdur. Yıllarca Amerika’nın muhteşem sisteminden, demokrasisinden, siyasetinin ve ordusunun ne kadar uyum içinde olduğundan bahsedilir. Gerçekten öyle mi? Bugün Türkiye dahil 40 küsur devlette büyükelçisi yok. Trump bir açıklama yaparken, Pentagon farklı bir uygulama yapıyor. İlk defa bu kadar siyasi belirsizlik hakim. Devlet başkanları söz veriyor ama uygulayamıyor. Rüya ülke, macera dolu ülkede yaşayanlar yıllarca terör filmleriyle, algılarla, korkuyla yaşıyorlar. Biliyorlar ki Dünya’da hiçbir ülke ABD’yi sevmiyor? Dünya’da en sevilmeyen ülkelerin başında geliyor. Durum böyleyken korkmalarında da haklılar. Halbuki adil bir devlet olsaydı bugün Ortadoğu’da yaşananların hiçbiri yaşanmayabilirdi. Zulüm ilelebet devam edemez. İşte bundan dolayı güçlü olmak zorundayız. Onun için barış ve huzur bizimle geleceğine inanıyoruz. Çünkü biz gücümüzle değil, adaletimizle barışı sağlayacağız. Güçlendikçe önce bölgenin lider ülkesi sonra cihana yayılacak barışın ve huzurun teminatı olacağımıza hiç şüphem yok. Olmaz demeyin. Daha 15 yıl önce borç için el pençe divan durduğumuz günleri hatırlıyoruz. Bugün Irak’ın yeniden imar edilmesi için 5 Milyar Dolar para verebiliyor, İMF fonuna borç verebiliyor, yerli silahlarımızla operasyonlar yapabiliyor, korkmadan, titremeden gür sesimizle sözde lider ülkeleri titretebiliyoruz. Bunca gelişme 15 yılda olabiliyorsa ki onca alavere dalavere ye rağmen bunları başarabildik. Diriliş meşalesi yakıldı. Dünya’ya hem güçlü, hem adil bir lider ülkenin ayak sesleri Afrin’le gelmeye başladı. Yeter ki kendimize inanalım, kendimize güvenelim, biraz da kendimize gelelim. Eyvallah…