SON DAKİKA
Nurettin BAY
Kadını kanun ile korumak
10 Mart 2018, C.tesi
Garip bir tartışmanın içerisindeyiz. 

Yine uçlarda dolaşıyoruz. 

Cahiliye döneminde adam yerine konulmayan, Ortaçağ Avrupa’sında şeytan olarak görülen bir varlıktan söz ediyoruz.  

Medeni dünyada meta olarak görülen, sözlerle göklere çıkartılırken, eylemde yerin dibine geçirilen bir varlıktan bahsediyoruz. 

Karanlıkların aydınlığa dönüştüğü 14 asır öncesinde çöplükten çıkarılan altın misali değerine kavuşturulan ve değerinde saygı gören bir varlığı masaya yatırıyoruz. 

Herkes büyük bir iştahla eline bir neşter almış, masaya yatırılan bu varlığı yaralamaya, kesmeye, yok etmeye devam ediyor. En üzücü olanı ise masaya yatırılan varlık her tarafı kan revan içerisinde olduğu halde sesini çıkarmıyor. Kötü niyetlilerin niyetinden habersiz, tüm bu operasyonlardan olumlu bir sonuç bekliyor. Aldatılıyor, kandırılıyor, ihanete uğruyor. 

İnanın bana kadın haklarından bahsedenlerden hiç biri samimi değil. Kadın hakları çığlıkları atan hiçbir oluşum, hiçbir STK hakikati haykırmıyor. (çok az istisnası olabilir) 

Yılın sadece bir günü kadını görenler, timsah gözyaşları dökerek bilumum emellerine ulaşma gayesi ile o mukaddes varlığı istismar etmeye devam ediyor. 

İstismar edenlerin iki emeli var. Birincisi "kadın hakları” maskesi ile kadını meta olarak kullanmaya devam etmek. İkincisi, kadına en büyük değeri veren güzelim dinimizi kötülemek. 

Ne kadar da ilmi konuşuyorlar. Ne kadar da süslü laflar ediyorlar. Ne kadar da, eşitlikten, adaletten, haktan, hukuktan bahsediyorlar.  Bilmesen, tanımasan sütten çıkmış ak kaşık sanırsın. 

Suç bunlarda değil. Suç ekranlarını bunlara açanlarda, suç imkânlarını bunlara seferber edenlerde, suç bunları adam yerine koyanlarda. 

Suçun bir kısmı da kendisini ameliyat masasına koydurma saflığı gösteren, her seferinde bu istismar avcılarına kanan kadınlarımızda… 

Neden 8 Martta bir kadınımız çıkıp; 
"Bir gün değil her gün hatırlanmak istiyoruz” demiyor?
Neden bir kadın çıkıp;
"Yeter bizi istismar ettiğiniz. Yeter bizi kandırdığınız… Gölge etmeyin başka ihsan istemiyoruz” demiyor? 
Neden bir kadınımız çıkıp; 
"Ben anayım, cennet anaların ayakları altında”, demiyor? 
Neden bir kadınımız çıkıp; 
"Ben kız kardeşim, ben sevgiliyim, ben bir elmanın diğer yarısıyım” demiyor? 
Neden bir kadınımız çıkıp; 
"Beni bu hale siz getirdiniz. Yalan söylüyorsunuz. Niyetiniz kötü. Benim haklarım kanun ile değil gönül ile korunur”  demiyor?

Neden bir ana çıkıp; "sorun kanun değil, sorun eğitim” demiyor.