SON DAKİKA
Recep ÖĞÜTÇÜ
Çocuk Eğitimi Önemli
30 Mart 2018, Cuma
Sağ olsun, bir öğretmenimiz çağırdı, ilkokul öğrencilerimizin bir saatlik dersine katıldım. Şöyle baktım, hepsi şekil verilecek birer hamur, saf bir cevher. Öğretmen ne verirse onu alan, önyargısız varlıklar, ayrı renkleri, kokuları olan çiçekler. Onlar bugün çekirdek mesabesinde, önce fidan olacaklar, ağaca dönecekler, çiçek açıp bir afet olmazsa meyve verecekler. Tekrar o meyvelerden çekirdekler meydana gelecek, yeni fidanlar çıkacak, ağaçlar yeşerecek. İşte millet de böyle bir şey. Milletin temeli aile, ailenin meyvesi de çocuk.

Çocuk dediğimiz çekirdekler, ağaç olmak için yol alırken başta ailede ilk budaması yapılır, daha sonra çevrede ve okullarda budanarak, gübrelenip sulanarak son şeklini alır. O ağaçlar hiç budanmaz ve şekil verilmezse hepsi birer dallı budaklı, dikenli şekilsiz çalı kümesi olur. Onlardan ne meyve alabilirsin, ne de süs olarak bahçende tutarsın.

Evet, önce aileyi düzeltmemiz gerekir. Hem de ana rahminden başlatmalıyız eğitimi, çocuk yetiştirmeyi. Yani önce sahih bir nikâhla evlilik yapılmalı, besmeleyle ana rahmine düşen çocuk helal lokmayla beslenmeli, doğunca güzel bir ad konulmalı, helal sütle emzirilmeli, güzel örnek olunmalı, sokakta, arkadaş çevresi içinde takip edilmeli, teknolojinin, iletişim araçlarının yanlışlarından korunmalı, en güzel öğretmenlere teslim edilmeli, saldım çayıra Mevla gayıra hesabı gönderdim okula, görevimi yaptım dememeli, öğretmenlerle diyalog halinde olmalı, daha küçükten kitap okuma alışkanlığı kazandırılmalı, dinimizi öğretmek ve iyi bir insan olarak yetiştirmek için bütün yolları denemeli, camilere göndermeli, seçmeli din derslerinden faydalanmalı, çocuğu kendi isteklerine bırakmamalıdır. İnsan fıtratı gereği hep kolayı seçer, nefsani arzuların peçinde koşar. Külfet olacak ki nimet kazanılsın. "Zorluğun yanında, arkasında kolaylık vardır”. Cennetin yolları düz ve dikensiz değildir. Ama cehennemin yolları cezbedicidir, nefsin arzularının hepsi cehennemin yolunda hazır.

İnsanın en büyük sermayesi çocuğudur yani meyvesidir. Geride yüzlerce dönüm arazi bırakmışsın, fabrikalar bırakmışsın, onlarca evler, daireler, dükkanlar bırakmışsın, ama hayırlı bir nesil bırakamamışsan, arkandan duacı bir çocuk yetiştirememişsen sen başarılı bir insan değilsin. Hiç olarak gelmişsin hiç olarak gidiyorsun demektir. Biricik hayırlı çocuk o milyarlarca servetten yeğdir.

Evet, geçen gün bir saatliğine de olsa öğretmenlik yaptım, o üçüncü sınıf öğrencilerinin nur yüzlerine, tatlı dillerine baktım, huzur duydum, kendi kendime öğretmenlerimize çok görev düşüyor dedim. O ders saatleri boş geçmemeli, o çocuklar her gün yeni bir şeyler öğrenmeli, kişiliğine yeni güzellikler katmalı. Kişilik oluştuktan sonra dönüş olmuyor, eski alışkanlıklar bırakılmıyor. Çocuklukta öğrenilen meleke haline gelir ve biz hayat boyu bırakmaz.

İlkokul öğretmenimizi seçerken daha bir titiz olmalıyız. Mülakatlar daha titiz yapılmalı, tesadüfen öğretmenliği seçenleri değil, temelden öğretmenlik isteyen, çocuğu çok seven, eğitim kabiliyeti olanlar seçilmeli ve atamalarını öyle yapmalıyız. Hizmet içi eğitimlerle öğretmenlerimizi geliştirmeliyiz. Çocuklarımızı teslim edeceğimiz o insanlar ahlaklarıyla en güzel örneklerden olmalı, güven ve huzur vermelidir. Beni sınıfına davet edip öğrencileriyle buluşturan Bünyamin Hocam gibi güzel örneklerin çoğalmasını dilerim.