SON DAKİKA
Kazım ÖZTÜRK
Birlikte Hareket Etmenin Zamanı Gelmedi mi?
21 Mayıs 2018, Pazartesi
Hicret hala devam ediyor. Adına; iltica diyorlar! Hicret edenlere de; mülteci. 

Hep düşünürüm; BM niçin var? Diye. Onun görevi; dünyada barışı, kardeşliği, huzuru, güveni... sağlamak değil mi? Eğer; kan, gözyaşı, terör, düşmanlık devam ediyorsa bu işin içinde bir iş vardır demek. O zaman BM, sorgulanmalı. 

"Dünya beşten büyüktür" sözü üzerinde durmak lazım. BM teşkilatında niçin 5 devlet dünyada söz sahibi? Geride kalan diğer devletlerin esamisi niçin okunmuyor? Neden hep bu 5 devlet, daimi temsilci konumunda? Şayet bunlarsa BM, o vakit diğer devletlerin de bir araya gelerek kendi teşkilatlarını kurmaları doğru olmaz mı?

BM’in yapısı değişmeli. Dünyada, huzurun, barışın temini için bu şart. Eğer BM’in yapısı değişsin, inanın bana terör biter. 

Bakınız ABD’ye, kendi ülkesinden insanları zorla mülteci durumuna soktu! Şimdi de yasak getiriyor ülkeye girmemeleri için! Demek istiyor ki; "Biz sizi bombalayacağız, öldüreceğiz, zorda bırakacağız... siz pisi pisine ölüp gideceksiniz! Aç kalacaksınız, açıkta kalacaksınız, muhtaç olacaksınız!....ya İslam’ı terk eder, Hristiyan, Yahudi, Mecusi, Ateist… olursunuz ya da bu belalardan kurtulamazsınız! Yeter ki Müslümanlıkla alakanız kalmasın."

Bunlara rağmen hala uyanmayacak mı Müslümanlar? Hala meskenet küllerine mi bürünecek? Kendi birliklerini kendi kuruluşlarını, kendi ordularını, kendi para birimini, kendi ortak pazarını... kurmayacak mı? 

Artık; "İslam veya AS-AF(Asya- Afrika) birliğini kurmanın zamanı geldi. El ele, yan yana olmak, kardeşçe birbirimize destek olmanın vakti geçmeden, terörde daha fazla can vermeden elimizi çabuk tutmak gerekmektedir. 

İşte Batı!

 
 "Medeniyet” denilen bu mu sizce?

Teröre prim vermek mi edepsizce!

Kandıramazsın "demokrasi” talanlarıyla,

Maval okumasın Batı; "insanlık” yalanlarıyla!

Ne zaman bitecek bu terör?

Hani nerde huzur? Nerde barış?

Yıllar oldu barışa ulaşamadık bir karış!

Senin "barış”ın; "petrolü ben içeyim,

Para bende olsun, insanların ırzına geçeyim..

Yamyamları yanıma alıp, ülke seçeyim,

Simonlara, Salamonlara, altını, gümüşü saçayım, 

Ne kadar Müslüman varsa hepsinin kanını içeyim..

Ben yöneteyim dünyayı, bana muhtaç olsun insanlar,

Kur’an kaldırılsın, baykuşlar ötsün kubbelerde, sussun ezanlar,

Camileri kilise yapayım, içine sıra koyayım, çalınsın çanlar!

Müslümanlar; yalnız namazlarını kılsın, oruçlarını tutsun,

Ne verilirse yesin, "mücadele”yi unutsun!

Bir kenarda otursun, etliye, sütlüye karışmasın, 

Sakın yönetime soyunmasın, ülkelerle yarışmasın!

Ülke yönetmek ne kelime, siyasetin "s” sine sapmasın,

Osmanlı mı? "o hasta adam” asla bu yolu yapmasın!

Bizim en büyük düşmanımız; İslam, Türkler ve Türkiye,

Kabul edemeyiz bunu, en büyük idealimiz "Türk”ü ye!

İşte batı bu; 

Özümüzü yitirdiğimiz, 

Ruhumuzu bitirdiğimiz,

İdeallerimizi mezara yatırdığımız! 

 
 
Bırakın Timsah Gözyaşlarını!



Bu manzara, dayanılmaz bir durum!

Ey Allah’ı sevenler, bu zulümleri durdurun.

Çadırlarda binlerce insan, binlerce can…

Hepsi perişan, hepsinde hicran!

Gözünüz o kadar mı körleşti?

Kalbiniz katılaştı, vicdanınız korlaştı!

Hiç duygunuz kalmadı mı?

İnsanlık pusulanız hedefini bulmadı mı?

Ekmek için, su için hepsi sırada

Ey ümmeti merhume görün artık ölüm var burada!

Namazı camide bırakmayın,

Haccı Arafat’ta satmayın!

Kırık gönüllere girin,

Ağlayan masumların gözyaşını silin.

Lafla Müslüman olunmaz,

Dil ucuyla insanlık bulunmaz!

Terörü bitirmezseniz, siz de bitersiniz,

Bu mazlumlardan daha rezil duruma girersiniz!

Açın artık gözünüzü,

Kanmayın haçlıların tatlı diline, kaşına, gözüne.

Kulak verin, gönül verin Hakk’ın şaşmaz sözüne!

Onlar yüzüne gülerken, ardından kuyunu kazar!

Seni aldatmak için şarkı söyler, destan yazar!

Terör bütün herkesi yakıyor!

Kadın, erkek, genç, yaşlı… kanları akıyor!

Bırakın artık timsah gözyaşlarını,

Maskeleri atın, kucaklayın Müslüman kardaşlarını. 

Zihniyetler değişmeli! Gavurca düşünmek, münafıkça yorum yapmak, müşrik anlayışla düşünce üretmekle özümüzü bulamayız.