SON DAKİKA
Kazım ÖZTÜRK
Erdoğan Sevgisi
04 Haziran 2018, Pazartesi
24 Haziran seçimlerine az bir zaman kaldı. Tüm siyasi partiler seçim propagandalarını hızlandırdı. Hepsinde vaadler var. Elbette siyasi partilerin, vaad vermesi, öteden beri görülen, duyulan ve bilinen bir şey. Vaadler, gerçek, yapılabilir ve gerçekten ihtiyaç olan ve şimdiye kadar yapılmamış olanları söylemek, vatandaşı daha çok memnun ediyor. Vaad diye; yapılanları söylerseniz, seçmen size prim vermez, sizi dinler görünür, hatta sizi alkışlar bile, ama sandık başında; ülkeyi uçuran, büyüten, dünyada söz sahibi ülke seviyesine getirenlere onay verir. Dinleyiniz muhalefetin vaadlerini, AK PARTİ’nin yaptıklarını söylüyor. Bir başkası, teröriste destek veren, terörle kol kola olan bir siyasi partinin cumhurbaşkanı adayının serbest kalmasından dem vuruyor. Diyor ki; "Bir cumhurbaşkanı adayı hapis olabilir mi?” vatandaş da buna; "bir teröristten cumhurbaşkanı adayı olur mu?” diye soruyor. Bir başkası, ordunun nadide komutanın apoletlerini sökeceğinden, Erdoğan’ın izlerini sileceğinden… bahsediyor!

02 Haziran 2018 Cumartesi günü Cumhurbaşkanımız sayın Tayyip Erdoğan Konya’daydı. Daha gelmeden saatler öncesinden miting alanı hınca hınç doldu. Herkeste heyecan, herkeste mutluluk vardı. Bir an önce başkanlarını görmek, onun konuşmalarını dinlemek istiyordu. Kalabalığı dolaştım, genç, yaşı 18 veya 20 arasında olan bir delikanlıyla tanıştım. Şu sözü beni çok etkiledi;

"Amca, ben koalisyonları görmedim, bilmiyorum. Babam ve dedem anlatırdı; hastanelerde rehin kalan hastalar, ilaç bulamayanlar, kazalara davetiye çıkaran yollar, sağlık karnelerine haksız yere ilaç yazan eczaneler…

Konya’dan Ankara’ya; kötü, sağlıksız otobüslerle 6 saatte gittiklerini, otobüste sigara içildiği için Ankara’ya gidinceye kadar her taraflarının zehir koktuğunu, Ankara’da siyah bulutların gezdiğini, beyaz gömleğin, akşama kadar simsiyah olduğunu anlatırlardı.

Aklım erdiği andan itibaren AK PARTİ iktidarda. Hiçbir zaman sıkıntı çekmedim, aile olarak da çekmedik, ülke olarak da… terör, ülke gündeminden çıktı. Ekonomimiz iyi durumda! Yerli ve milli malımızı üretiyoruz. Ben okula ilk başladığım gün, ders kitaplarını sıramın üstünde buldum. Herkesin okula gitme şansı var. Okullarımızda; Kur’an ve Siyer dersleri okutuluyor.

Gençlere; seçme ve seçilme hakkı verildi. 18 yaşını bitiren gençlerin TBMM’ye girme hakkı var. Bizim de artık söz hakkımız bulunmakta! Yeni sistemle Türkiye’de çok şey değişecek!

Amca, ben geleceğimin garanti altına alınmasını istiyorum, bu yüzden Cumhurbaşkanlığı seçiminde, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ı, Milletvekili seçiminde de AK PARTİ’yi tercih edeceğim. Çünkü güçlü bir mecliste kararların daha seri verileceği, ülkemizin kısa zamanda, yapmak istediği yatırımları yapması, dünyada söz sahibi ülke olmanın yolunun açılmasını istiyorum” dedi.

Gençlerin sayısının çok olduğunu gözlemledim. Özellikle kızlarımızın heyecanı görülmeye değerdi! Her seçim öncesinde miting alanlarını dolduran insanların gözlemini yaparım. Hepsinde; mutluluk, heyecan ve sevinç…

Ölçü Konya. Konya, kararını doğru yönde kullanır, şimdiye kadar olduğu gibi. "Gez dünyayı, gör Konya’yı” deriz ya, aynen öyle; "gez Türkiye’yi, gör Konya’yı”.

Milletin Erdoğan sevinci boşa değil. Zira halkımız bilinçli oy kullanıyor. Oyunun kıymetini biliyor. Oyunun; ülke için ne kadar değerli olduğunun şuurunda. "Tayyip gitsin de ne olursa olsun” sözünü sarf edenlerin bu ülkeye bir şey veremeyeceği düşüncesindeyim.

Ülkem kalkınsın, ilerlesin, büyüsün, terörden, anarşiden kurtulsun, huzur ve sevgi hakim olsun…” diyenler kazanır. Hep öyle olmuştur. Tarihe baktığımız zaman, Menderes’in idamından sonra, yıkım ekipleri tek başına iktidar olamamışlar ve olamayacaklar!