SON DAKİKA
Recep ÖĞÜTÇÜ
Kıraathane Konusu
13 Haziran 2018, Çarşamba
Sayın Erdoğan benim de yıllardır düşündüğüm, özlediğim bir konuyu dile getirdi. İl ve ilçelerin tamamında devlet olarak kıraathaneler açacağını, buralarda adına uygun olarak her türlü kitaplar, dergiler ve gazeteler bulunacağını insanların karşılıksız çay ve kahvelerini içeceklerini söyledi. Bazı siyasetçiler de bu vaadi garipsediler, adeta bununla dalga geçtiler. Çünkü insan bilmediğinin düşmanıdır.

Kıraathaneler bizim kadim kültürümüzün bir parçasıdır. Selçuklu’da ve Osmanlı’da insanların sohbet edip kaynaştığı, sanat faaliyetlerinin yapıldığı, hattatların, aşıkların, ozanların, şairlerin gelip gittiği kıraathaneler meşhurdu. Daha sonraki yıllarda bu güzide mekanlar, bu kültür merkezlerinin adı kahvehane oldu. Son popüler kültürün ve batı özentisinin de etkisiyle batıdan gelen bir isim olarak buralara "kafe (cafe)” denilmeye başlandı. Bugün kahvehanelerde veya cafelerde sadece çay ve kahveler içilmekte, bazılarında kağıt oyunları oynanmakta, bazılarında sadece çay eşliğinde sohbetler edilmekte, çok az kısmında da kitaplar ve gazeteler bulundurularak kıraathane olarak işlev görmektedir. Hepsi de özeldir ve ticari amaçlıdır.

Evet, özel kahvehaneler ve cafeler yaşamaya devam edecektir. Artık bunlar popüler kültürün bir parçasıdır. İnsanlar artık eskiden olduğu gibi misafirlerini evlerinde ağırlamıyorlar, evlerde buluşmuyorlar, sohbet etmek ve vakit geçirmek için kahvehaneleri tercih ediyorlar. Kahvehaneler de oyunlu ve oyunsuz diye ki kısma ayrılıyorlar. Belli yaşın üstündeki insanlar cami civarlarında bulunan oyunsuz kahvehaneleri tercih ediyorlar, gençlerin bir kısmı oyun oynama amacıyla oyunlu kahvehanelere veya cafelere gidiyorlar. Kahvehanelerde kağıt oyunları genellikle çay hesabı karşılığındadır, yenilenler çap parasını öderler. Bu oyunlar vaktimizi çaldığı ve küçük de olsa iddia taşıdığı ve karşılığı olduğu için, bu oyunları da kumar olarak gören hocalarımız vardır. Gerçek kumarhaneler ayrıdır.

Sayın Erdoğan’ın bahsettiği ve vadettiği kıraathaneler, bizim tarihimizde var olan kültür evleri-kıraathanelerdir. Günümüzün modern kütüphaneleri diyebiliriz. İnsanların konuşmaya, kaynaşmaya, sosyalleşmeye, hatta okumaya güncel olaylarla ilgilenmeye, iletişim kurmaya ihtiyaçları vardır. Camilerin bir amacı da aslında bu kaynaşmayı, bu yardımlaşmayı ve iletişimi sağlamaktır ama günümüzde sadece ibadet niyetiyle gelinen ve kullanılan mekânlar olmuştur. İşte kıraathaneler camilerin bu gerçek işlevini tamamlayan unsurlar olacaktır. Daha çok merkezi yerlere, camilere yakın mesafelerde yapılacak olan kıraathanelerde de her türlü kitap, dergi, gazete bulunacak, insanlar çaylarını parasız içecekler, sohbetlerini yapacaklar, kitaplarını okuyacaklar. Ayrıca buralarda her türlü kültürel faaliyetler, edebiyat sohbetleri yapılacak ve her kesime açık olacak. Bu hizmet benim yıllardan beri özlemimdi, sağ olsun Sayın Erdoğan dile getirdi.

Burada benim önerim; kıraathanelerin iki veya üç cephesi camdan, camekândan, şeffaf duvardan olmalı, orada okuyanlar sıkılmamalı, etraftan görünmeli ve bir açık park alanı manzarasını vermelidir. Nitekim Rabbimiz de cennetini tarif ederken "dışı içinden, içi dışından görünen köşkler” buyurmuştur. İşte kıraathaneler cennetlerdeki köşkler gibi şeffaf ve ferah olmalıdır.

Gönül ister ki Belediyelerimiz bu hizmeti başlatsınlar, kıraathanelerde gazeteler, kitaplar okunsun ve çaylar parasız olsun. Her türlü taşa, betona yatırım yapan bir belediye, bir veya birkaç kıraathanenin masrafını kaldıramaz mı?

Anlıyoruz ki bizzat devlet kıraathanelere kaynak aktaracak ve kıraathane kültürümüz tekrar canlanacak, insanlar buralarda okuma alışkanlığı kazanacaklar. Buralara ilçenin mülki amiri, belediye başkanı, daire müdürleri devam edecek ve insanlar onları bu mekânlarda görecekler. İlçenin yöneticilerini kitap okurken gören halk ve gençler de kitap okumaya yönelecek ve bu kültür giderek yayılacak. Teşekkürler Sayın Cumhurbaşkanım.