SON DAKİKA
Kazım ÖZTÜRK
CAMİLERİMİZ ÇİÇEKLENDİ!
07 Temmuz 2018, C.tesi
Okullar yaz tatiline girdi. Öğrencilerimiz bir yılın yorgunluğunu atmak için bol bol dinlenecek. Dinlenmek için; bomboş gezmek, amaçsızca dolaşmak insanı daha çok yorar.

Rabbimiz, inşirah suresinde;

"Senin için bağrını açmadık mı?
İndirmedik mi senden o yükünü?
O sırtında gıcırdamakta olan (ve bu şekilde sana eziyet veren) yükünü?
Senin şanını yüceltmedik mi?
Demek ki, zorlukla beraber bir kolaylık var.
Evet o zorlukla beraber bir kolaylık var!
O halde boş kaldığında yine kalk yorul!
Ve ancak Rabbinden ümit et, hep O’na doğrul!” buyurur.

 

"İnşirâh" açılmak, genişlemek, sevinmek manalarına gelir. Neden bu sureyi örnek verdim? Surenin sonunda; "o halde boş kaldığında yine kalk, yorul” denmektedir. Müslümanın; amaçsızca dolaşması, hedefsiz şekilde hayat sürmesi mümkün değildir. Allah, hiçbir şeyi boşuna yaratmadığına ve insanları başı boş bırakmadığına göre, çalışmak, çalışmak ve yine çalışmak zorundayız.

Yavrularımızın, ciğerparelerimizin, yarının büyükleri dediğimiz ve memleketi kendilerine teslim edeceğimiz bu masumların, iyi bir yönetici, iyi bir devlet görevlisi, iyi bir insan olması, ülkeye hizmeti ibadet kabul etmesi için mutlaka dini bilgiye ihtiyaç vardır. Rabbime ne kadar şükretsem, ne kadar hamd etsem yine az! Zira devlet ricalimiz, yediden yetmişe, kadınından erkeğine kadar herkesin milli ve manevi değerlere sahip olması için her türlü tedbiri alıyor, imkânı hazırlıyor. Belediyelerimiz de, bu konuda adeta yarış yapıyor; çocuklarımıza Kur’an ve siyer öğretip, yarının Türkiye’sinin emin ellerde olması açısından takdire şayan bir çalışma sergiliyor. Tüm Belediyelerimize teşekkür ediyorum.

Evet; "dindar nesiller” bu ülkeye hizmet eden ve edecek olan yegane nesillerdir. Bunu Âkif merhum; "Âsım’ın Nesli” diye tarif eder. Konya Büyükşehir belediyesi de; "Sabah namazına 40 gün devam eden çocuklara bisiklet hediye” etmeyi vaad etti. Güzel bir çalışma, anlamlı bir faaliyet.

O gündür bu gündür camilerimiz çiçek açtı! Her sabah namazına çocuklarımız, yavrularımız; ya babaları, ya anneleri ya da dedeleriyle birlikte geliyor! İnanın bu manzarayı görünce mutluluktan gözyaşlarına hakim olamıyorum. "Rabbimin bu günleri de varmış! Nereden nereye” demeden de geçemiyorum.

"Allah’ım, bu millete bir daha, darbe, dine tasallut, Kur’an’a, ezana saldırı, dini değerleri rafa kaldırma, milli hassasiyetleri yok etmeye çalışma gibi mankurtça tavırlar sergileyenlere fırsat verme. Devlet ricalimizin yaptıkları bu güzel hizmetleri dergahı izzetinde kabul eyle” diye dua ediyorum.

Sabah namazına camiye gelen yavruların, o masumane ve ciddi şekilde namaz kılmaları beni çok etkiliyor! Hele namaz sonunda hep birlikte müezzinin yanına gidip yoklama vermelerinin zevkine doyulmaz. Hiç birisinde uyku emaresi görülmüyor, hepsinin gözleri çakmak çakmak…

Bu yaşta dini eğitim almak ve aldırmak çok önemli. Çünkü dini eğitimden geçen nesiller; hırsız, dolandırıcı, cani, katil ve terörist… olmaz, olamaz. Gönlüne Allah duygusu, Kur’an şuuru yerleşenler, peygamber sevgisiyle hemhal olanlar; vatana ihanet edemez, ülkesine hizmet için canla başla çalışır.

 

 

Çözüm!

 

Kalpler körelmiş, ruhlar ölmüş, vicdanlar satılıkta,

Eğitim yanlış, ahlakta yangın, akıl aptallıkta.

Bize bu hinlikleri Batı dayattı, "uyum” diye,

"Çağdaş olun, asrileşin ve Batı’ya uyun” diye.

Öldürme sahneleri icat ettiler, kör ettiler,

İnancı rafa kaldırttılar, ihlası körelttiler.

Fuhşu piyasaya sürdüler, içkiyi hoş gördüler,

Yuvaları yıktılar ve evliliği hor gördüler.

Gitmem başka yollara, Sırat-ı müstakim var iken,

Ruhsuzluğa çaredir Allah, Kur’an bize yar iken.

Eğitmeyen eğitim, insanlara çare olur mu?

Mana ile hemhal olan insan bîçare olur mu?

Aklını kiraya veren, ebedi esarettedir,

Satılık beyinler, ruhsuzlar, sanal cesarettedir.