AK Parti, bir yandan Cumhurbaşkanlığı yönetim sisteminin çatısını çatmaya çalışırken, bir yandan da kendini sorguluyor, seçimlerdeki irtifa kaybının nedenlerini araştırıyor. İrtifa kaybı diyorum, düşüş demiyorum. İrtifa kaybeden bir uçak, eğer bir motor arızası yoksa tekrar yükselebilir.

   Evet, AK Parti en iyi kurumsallaşan, teşkilat yapısı en sağlam olan partilerin başında gelir. Siyaset akademileri kurdu, burada mensuplarını eğitti, verdiği siyaset dersleriyle geleceğin yöneticilerini yetiştirdi. Gençlik yapılanmasına, kadın kollarına büyük önem verdi, genel olarak siyasete uzak duran hanımları siyasete kattı, en çok hanım milletvekiline sahip olan parti oldu. Ayrıca hanım belediye başkanlarına yol verdi, yerel yönetimde çokça hanımlara yer verdi. Hasılı, AK Parti, toplumun her katmanına hitap eden, yön veren, etki eden bir parti. O yüzen Ak Partinin temelleri sağlam, geleceği parlak. Her ne kadar lidere endeksli bir parti gibi görünse de, Tayyip Erdoğan’dan sonra liderlik potansiyeli taşıyan çok yöneticisi var. Sayın Erdoğan siyaseti bıraksa bile bu parti, yetiştirdiği tecrübeli-liyakatli yöneticileri sayesinde güçlü bir şekilde bu millete hizmete devam eder.

  AK Parti bu günlerde hummalı bir çalışmanın içinde. Ankara’da yeni yönetim sisteminin taşları döşeniyor, bakanlar belirleniyor, ofisler ve kurullar kuruluyor, kararnameler hazırlanıyor. Hızlı bir şekilde hükümet kuruluyor. Öbür taraftan da il başkalıkları anketler yapıyor, mensuplarına formlar dağıtarak partinin irtifa kaybının nedenlerini, AK Parti’nin neden az oy aldığı araştırıyor,  suçlular aranıyor. Bunlar AK Parti’nin sağlıklı oluşunu anlatıyor.

    Kendini sorgulamayan hiç bir kurum veya insan başarılı olamaz. AK Parti de, yanlışlarından ders çıkarıp geleceğinin rotasını çizmeye hazırlanıyor. Anlaşılan o ki, parti yöneticilerinde büyük değişim yaşanacak, yeni yüzler sahaya sürülecek.

    Evet, Partiler yaşamak istiyorsa soğukkanlı bir şekilde değişime gidebilmeli, yanlış yapanı, yorulanı, halktan kopanı geriye çekebilmeli. Hatır- gönül sayılırsa, kamburlar hep taşınmaya devam edilirse AK Parti zayıflamaya devam eder ve bir gün dağılır.

       Bu milletin AK Partiye, AK Parti anlayışında, toplumun tüm katmanlarını kucaklayan, tüm etnik aidiyetleri temsil eden bir partiye ihtiyacı var. Hele yeni cumhurbaşkanlığı sistemi böyle bir partiyi zorunlu kılıyor. Bir da eski anlamsız yasaklar, dayatmalar, toplum- devlet gerilimi geri gelmesin diyorsak, Ak Partiyi yaşatmalıyız, bir süre daha iktidarda tutmalıyız. Partiyi frenleyen, gerileten, önüne takoz olan kişilerden, gruplardan, menfaatperestlerden bu parti temizlenmeli, 2003 kuruluş felsefesine dönmelidir. Kapılar herkese açılmalı ama yöneticiler çok iyi seçilmelidir.