SON DAKİKA
Recep ÖĞÜTÇÜ
İmam Hatip Liseleri Üzerine
06 Ağustos 2018, Pazartesi
İmam hatip okulları üzerine oturup uzun uzun düşünmeli; "bu okulları nasıl ayağa kaldırabiliriz, nasıl o yetmişli-seksenli ve doksanı yıllardaki görkemli günlerine götürebiliriz, öğrenciler ve onların velileri için bu okulları nasıl cazip kılabiliriz, buralardan mezun öğrencileri üniversite sınavlarında nasıl daha başarılı yapabiliriz?” İşte bu soruların cevabı için kafa yormalıyız.

Evet, imam hatip okulu mezunu olan, bu okullarda okumaktan da şeref duyan, bu okulların ayağa kalkması içi yırtınan bir Cumhurbaşkanımız var. Son yıllarda imam- hatip okulu mezunları mülakatla alınan işlerde tercih ediliyor, bu okul mezunlarına daha çok güven duyuluyor, bunlar yönetici olarak değerlendiriliyor. Üniversitelerin her bölümüne rahatlıkla gidebiliyorlar, başörtüsü yasakları-kısıtlamaları kalktı. Pekiyi, hâlâ veliler ve öğrenciler tarafından bu okullar niçin tercih edilmiyor?

Evet, bu okullar sıkıcı ve zor görülüyor öğrenciler tarafından. Bu okulların mezunları üniversiteleri kazanamıyor algısı var. Bu okulların öğretmenleri öğrencilere sevecen, hoşgörülü ve anlayışlı davranmıyor, çok zaman bu okullardaki öğrencilerle "ölü yıkayıcı” diye dalga geçiliyor, alaya alınıyor. İşte bütün bu algıları ve imajları yıkmamız ve silmemiz gerekiyor öncelikle.

Öncelikle bu okulların üzerindeki bu sıkıcı ve zor algısını yıkmak için bu okulların isimlerini değiştirmekle başlamalıyız. Bu okulların öğrencileri ağırlıkta kızlar. Muhafazakâr ve dindar aileler kızlarını huzur ve güven içinde, tesettürlü bir şekilde kız-erkek ayrı okutmak için bu okulları tercih ediyorlar. Çünkü bu okullarda kızlarla erkekler ayrı okuyor, bu kız öğrenciler ileride çalıma hayatına atılmasa bile eğitimli, inançlı ve evine bağlı anneler olması tercih nedeni oluyor. Kızların bir kısmı kuran öğreticisi oluyor ama imam-hatip olması mümkün değil. O halde bu okulların adının imam-hatip okulu olması, okuyan öğrenci potansiyeliyle çelişmiyor mu? O halde gelin bu 68 yıllık marka olmuş ancak yanlış bir algıyı da üzerinde taşıyan bu okulların isimlerinde bir değişime gidelim. Mesela, İlahiyat Okulları, Milli Kültür Okulları gibi bir isim koyalım.

Evet, kültürün temeli dindir. Bu okullarda ağırlıklı olarak din ve kültür dersleri okutulduğu için "Milli Kültür Ortaokulları, Milli Kültür Liseleri” desek fena olmaz. Tıpkı Sosyal Bilimler Liseleri gibi. Hem imajı değişmiş olur, yeni bir başlangıç yapılır, hem bu okullara bir akım oluşur.

Ayrıca bu okulların müfredatında da yenilikler yapılmalı ve kolaylıklar getirilmeli. Kur’an dersleri zorunlu olarak haftada üç-dört saat verilirken, Arapça, tefsir, hadis, siyer, kelam, fıkıh gibi meslek dersleri seçmeli yapılmalı. Yani öğrencilerin gözünü korkutan meslek dersleri hafifletilmeli, ileride imam-hatiplik veya ilahiyat mesleğini seçmek isteyenlere bu derslerin tamamı zorunlu okutulmalı. Mezun olunca ilahiyatı tercih etmeyecekler, sesi ve dili müsait olmayanlar, daha çok matematik zekası olan çocuklar Kur’an dersi dışındaki mesleki dersleri seçmeli olarak okumalı, bunlar için diğer sosyal ve fen derslerine ağırlık verilmeli.

Yeni bir uygulama olarak proje imam-hatip okulları ortaya çıktı. Burada hafızlık da yaptırılıyor, bazılarında İngilizce ağırlıklı dersler okutuluyor. Maalesef velilerimiz hep İngilizce ağırlıklı bölümü tercih ediyorlar ve bütün zeki öğrenciler imam-hatip okulunda İngilizce öğreniyor. Bilmem İngilizce bu kadar niçin önemli? Sayın Erdoğan İngilizce bilmiyor da başarısız mı ve neresi eksik? Evet, İngilizce bilen tercümanlarımız, İngilizce okutan öğretmenlerimiz, İngilizce anlayan teknik elemanlarımız olmalı. Ama İngilizceyi olmazsa olmaz gibi, hayatın gayesi, iş bulmanın tek yolu olarak görmemeli ve başarılı öğrenciler sadece İngilizce okutan bölümlere akın etmemeli.

İmam hatip ortaokulunda çalışan bir öğretmenimizden duydum: Okulun bir bölümü İngilizce ağırlıklı eğitim veriyor, bütün zeki ve terbiyeli öğrenciler, ileride faydalı bir din görevlisi olabilecek evsafta öğrenciler hep orada. Diğer Kur’an ağırlıklı bölümde ise terbiyesiz ve vasat altı öğrenciler okuyor. Burada velilerin tercihine üzülüyoruz. Akıllı çocuğunu İngilizce okunan bölüme yönlendiriyor, kapasitesi düşük öğrenciyi de normal imam Hatip okuluna gönderiyor. İster istemez imam hatip okullarında başarı oranı düşük. Çünkü okumayacak, ideali olmayan çocuklar tercih ediyor bu okulları.

Çözüm olarak, imam hatipli çocuklar en zekilerden olmalı, çünkü bu millete dini tebliğ edecek, sevdirecek, örnek olacak insanlar onlar. Din önderleri, din ve ahlak eğiticileri olacak onlar. Bu devletin ve milletin dürüst diye bildikleri ve güvenilir diye en hassas görevlere atadıkları imam hatip mezunları daha donanımlı olmalı, daha zeki öğrencilerden seçilmeli ve bu okulların öğretmenleri de mülakatla seçilerek alınmalı veya atanmalı.

Öğrendiğimiz kadarıyla imam-hatip okulları için yapılan binalar, ayrılan kontenjanlar dolmamış, lise sınavlarında tercih edilmemiş. Biliyoruz ki en çok üzülen Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan oldu. Çünkü O bu okullardan çok şey bekliyor, bu milletin uyanış ve şahlanışı için bu öğrencilerin gözüne bakıyor, onlardan yardım bekliyor. Ben şahsen hala bu okulların mezunlarına güvenirim. Bu okulların mezunları içki içmez, kumar oynamaz, kötü alışkanlıklara yönelmez diye bilirim, kızımı ve oğlumu bu okullarda okuyanlarla evlendirmek isterim. Toplumun çoğu da benim gibi düşünür. İmam hatip lisesi mezunu insanlara güveniyor ki bu millet, bu okulun bir mezununu Başbakan ve Cumhurbaşkanı yaptı.

Gelin şu kayıtların yapıldığı dönemde bir daha düşünelim ve bu okulları boş bırakmayalım. Çocuklarımız illa İngilizce okusun, öğrensin diye bir takıntımız olmasın. Öğretmenler olarak bu okullardaki öğrencileri çok zorlamayalım, bu okulları sevdirelim, nefret ettirmeyelim, ezber yapmayan çocuğu sınıfta koymayalım. En merkezi yerde en güzel binaları İmam hatip okulu olarak tahsis ederken, içlerini de boş bırakmayalım. Bu okulun bir mensubu olarak gözüm de, gönlüm de o okullarda. Beş çocuğumdan üçünü bu okulda okuttum ve memnunum. Ahlaki bir çöküntüye doğru hızla sürükleniyoruz. Bu okullara çok ihtiyacımız var. Ahlak eğitimi bu okullardan başmalı ve başlatılmalı.