Rabbimiz hikmetinin gereği olarak kullarını aynı güçte, aynı kabiliyette, aynı bedensel özellikte yaratmamıştır. Herkese aynı maddi imkan da vermemiştir. Kimi kullarını kimi kullarından daha faziletli kılmış, kulları birbirine muhtaç etmiştir. Bu, bazı kullarını ayırdığı veya sevmediği için değil, bir imtihan içindir. Sabreden kazanacak, sabretmeyen, isyan ve nankörlükle karşılayan, Rabbinin kudretini ve hikmetini hakkıyla takdir edemeyen kaybedecektir. Bedensel kusurlar, eksikler, zafiyetler sabrederek, yardımlaşarak, çalışarak aşılabilir, bu büyük imtihan kazanılabilir. Kötü olan, aşılamayan, kalp ve basiret körlüğüdür, hakikat sağırlığıdır, kalplerin mühürlenmesi, gözlere perde çekilmesi, kulakların hakikatlere karşı sağırlaşması, hidayet ışığından mahrum kalmasıdır. Nitekim Rabbimiz Bakara Suresinin daha ilk ayetlerinde müşrik ve münafıkları anlatırken, "Allah onların kalplerini ve kulaklarını mühürledi, gözlerine perde çekti, onlar için elim bir azap hazırladı. Onların kalplerinde hastalık vardır, Allah da hastalıklarını artırmaktadır.” Buyurur.  

    Başka bir ayetinde şöyle buyurur Rabbimiz: "Andolsun ki biz insanlardan ve cinlerden çoğunu cehennem için yarattık. Onların kalpleri (zihinleri ve gönülleri) var anlamazlar, onların baş gözleri var ama görmezler, onların kulakları var işitmezler. Onlar dört ayaklı hayvanlar gibidir, belki daha sapıktırlar.” Bu ayetlerde Rabbimiz, bildiğimiz fiziksel ve zihinsel engellileri kastetmiyor, manevi engellilerden bahsediyor, kalp katılığına, hakikat körlüğüne ve sağırlığına dikkat çekiyor. İnsanların fiziksel (maddi baş) gözü kör olabilir ama basiret dediğimiz gönül gözü açıksa o insan gerçek engelli değildir.  Başta bulunan iki kulak duymayabilir ama gönül antenleri hakikate açıksa, biz ona ermiş ve kamil bir kul olarak bakarız. Baş gözü kapalı ama gönül gözleri açık olanları, ayakları tutmaz ama hayata tutunmayı bilenleri engelli olarak görmüyoruz. Onlar kanunlar nezdinde, hayatın zorlukları karşısında, daha doğrusu geçici dünya hayatında engellidirler ama gerçekte ve ahirette engelli değildirler. Buradan gözlerinde perde, kulaklarında ağırlık, zihinlerinden bulanıklık, kalplerinde katılık olanlara çağrıda bulunacağız.

    Evet, gözlerin görmemesi, ayakların ve ellerin tutmaması,  zihinlerin çok gelişmemiş olması gerçek engel değildir, aksine Rabbimizin lütfu ve hediyesidir. Gerçek engel, bu zayıf-dezavantajlı insanları fark etmemektir, bunları aşağılamaktır, bunlara basiret ve ibret gözüyle bakmamaktır.

    Toplum içinde istatistiklere göre, yüzde on iki oranında engellimiz var. Bunların kimisi fiziksel, kimisi zihinsel, kimisi de ruhsal engelli. Bu insanlar da sağlıklı bireyler gibi teknolojinin bütün imkanlarından, dünyanın bütün nimetlerinden faydalanmalı, iş ve eğitim talepleri karşılanmalı, ulaşım kolaylığı sağlanmalı, daha bağımsız ve daha yardımsız yaşayabilmeleri için her türlü imkanlar sunulmalıdır. Evleri, çevreleri, şehirleri onların rahat yaşayabileceği şartlara getirilmelidir.

      Evet, devletimiz ve hükümetimiz olsun, belediyelerimiz olsun,  "engelliler için ne yapabiliriz” arayışı içinde. Ak Parti hükümetleri bugüne kadar Avrupa standardında engelli kanunu çıkardı, bakım ücretleri getirdi, hastanelerde ve diğer kurumlarda pozitif öncelikler tanıdı, sosyal yardım niteliğindeki maaşları artırdı, evde eğitim, sağlık ve bakım imkanları sundu, özel eğitim ve sağlık kurumlarını yaydı ve destekledi, engelli kimliği olanlara birçok hizmette ve ulaşımda indirimler getirdi, engelli istihdamı artırıldı. Hasılı engelliler birinci sınıf vatandaş oldu. Korunup kollandı, bir köşede unutulmadı. İlgililere teşekkür ediyoruz.

    Burada Akşehir Belediye Başkanımızı da kutlamak istiyorum. Başkanımızın Engelli Taksi uygulaması, Engelli Yaşam Merkezi, Engelli Sağlık Merkezi, Engelli araçları için şarj istasyonları gibi hizmetleri diğer ilçelerimize örnek olacak nitelikte. Başkanımızın bu engelli duyarlılığı diğer başkanlarımızı da harekete geçirsin istiyoruz.  Daha önce Selçuklu Belediyemizin de engelli duyarlılığını gördük, takdirle karşıladık.

  Artık engelliler de bugün akülü bisikletleriyle çarşıya, pazara, markete ve ihtiyaç duyduğu her yere gidebiliyor. Merkez ilçelerimizde çalışan Konya Büyükşehir Belediyemizin otobüslerinde engelli donanımı var. Diğer ilçelerin çoğunda engellilerimiz bu hizmetten mahrum. Her ilçe merkezimizde engelliler için otobüsler olmalı. Ulaşım dairemize duyurulur.

   Engelliler toplumun her ne kadar %10-12’sini teşkil etse de, çevresiyle birlikte toplumun yarısı engelli bireyleriyle iç içe birlikte yaşıyor. Engellilere verilen her hizmet, aynı zamanda engelli anne- babalarına, engelli yakınlarına verilmiş demektir. O yüzden engelli projelerini önemsiyoruz. Devlet engelliye sahip çıktıkça, yerel idareler engelliler için yeni projeleri hayata geçirdikçe engelli yakınları da rahat etmekte, memnun olmakta, dua etmektedir. Örnek olarak, Selçuklu Belediyemizin yaptığı engelli misafirhanesi, engelli bakım merkezi, yirmi dört saat engellisine bakmak ve yanında durmak zorunda kalan anne- babalar için büyük bir imkan olmuştur. Tatile gitmek isteyen bir engelli anne -babası bu merkezlere birkaç günlüğüne engelli çocuğunu emanet edebilmektedir. Yapanlardan, düşünenlerden Allah razı olsun.

   Evet, engelli duyarlılığına sahip olanlar daha çok engelli bir yakını olanlardır. Şu seçim döneminde belediye başkan adayları da mümkünse engelli yakınlarından seçilmeli, engelli duyarlılığı olanlar, engelli projeleri olanlar öne alınmalıdır. Belediye meclislerinde engelli bireyler de bulunmalıdır.