Son dönemde AK Parti aleyhine sosyal medya hesapları başta olma üzere bir çok alanda parti politikalarından, hükümetin aldığı kararlara kadar eleştiren, kızan, kırılan bir serzeniş var. 100 günlük eylem planları çerçevesinde çiftçinin ve dar gelirlinin lehine kararlar alınmaması kendisine en çok destek veren kesimi çok ama çok kızdırıyor. Bu durumu bilenler milletin sinir uçlarına değerek bunu da gayet iyi başarıyorlar. Mesela Doğu’dan bir apartman fotoğrafı. Apartmanın duvarı klima motorlarıyla dolmuş. Altta bir yazı "Bunlar elektriği bedava kullanırken bize revamı bu kazık faturalar.” Ardından bir Suriyelinin hastane yatağında nargile içen fotoğraf. (Fotoğraf Türkiye’den değil) "Bu Suriyeliler hastanelerde nargile içerken biz saatlerce muayene sırası bekliyoruz” (Sıra bekleyen hastalar yıl:1998), "Asgari ücretliler açlıktan kıvranırken 22 yaşındaki milletvekili 2 yıl sonra emekli olup 15 Bin TL emekli aylığı alacak” (böyle bir emeklilik yok) Bunun gibi daha niceleri. 15 yıl belediyecilikte başarılı olmuş bir parti sosyal medyayla yıpratılmaya çalışılıyor. Tabi ekonomik süreç sıkıntılı olunca ister istemez vatandaş etkileniyor. AK Parti bu seçimde nasıl bir strateji izleyecek bilemiyorum ancak genel gündemi etkileyecek hamleler yapılmazsa ciddi bir oy kaybına uğrayabilir. Ben açıkçası şu ne kadar oy alır, şurayı kaybeder, şurada düşüş olur derdinde değilim. Net olan bir şey var. Genel gündem yerel seçimleri etkileyecek. Cumhur ittifakının tek avantajı Millet İttifakı’nın bu alandaki yetersizliği. Yer kapma yarışında olan ittifaktan bir başarı gelir mi? sanmam. CHP kıyı bölgelerini elinde tutsa yeterli görüyor. Anadolu’da İYİ Parti 1-2 il alabilirse şükredecek. Doğu’da kayyumların olağanüstü hizmetleri karşısında HDP ne kadar başarılı olacak? Bunları seçimde göreceğiz. Şimdi asıl soru şu; AK Parti ne vadedecek? Bu süreçte "Batı’ya karşı elimizi güçlendirin” mesajları olmamalı. Yanlış adaylara rağmen Fetö’ye karşı güçlü bir mesaj verilmek istendi ve verildi de. Seçimlerde sadece destek istemek yetmeyecek bu kez. Mesela seçimlerde Kanal İstanbul, 3. Havaalanının sürekli gündemde tutulması yanlış olacaktır. Konya’daki vatandaş gübre fiyatı, yem fiyatı, mazot fiyatı derken şayet siz 3. Havalimanı derseniz gol yiyerek başlarsınız. Aslında yerel yönetim hizmetleriyle bir sorunu yok bu milletin. Parkı da var, yolu da, suyu da. Elektrik faturasına bir dokunuş, Çiftçiye bir dokunuş, asgari ücrete bir dokunuş, emekliye bir dokunuş yereldeki seçimi götürür. Ekonomideki dengeler elbette ki düşünülecek ama bu beklentilerde cevap bekleniyor. Eyvallah…