Cumhur İttifakı Konya’da son olarak ilçe belediye başkan adaylarını da açıkladı. 31 ilçenin 26’ısında AK Partili belediye başkan adayları, 5’inde ise MHP’li belediye başkan adayları rakipleri ile yarışacak.

İlçe adaylarının açıklanması ile seçim sürecinin çok önemli bir aşaması daha geçilmiş oldu. Zaten seçimlere de az bir zaman kaldı. İki aydan biraz fazla bir zaman var. Birkaç gün boyunca adaylar konuşulacak. Adaylık beklentisi içerisinde olanlar biraz üzülecek. Mevcut başkan iken, yeniden aday gösterilmeyenler ise biraz daha fazla üzülecek.

Ama yapacak bir şey yok. Siyasetin doğasında bu tür durumlar var. Aday adayları içerisinde, aday gösterilenlerden daha liyakatli olanlar olabilir. Yine aynı şekilde mevcut başkan iken aday gösterilmeyenler arasında yeni dönemde aday olanlardan daha liyakatli olanlar da olabilir.

Bunun için seçici kurullar, milletvekilleri, il ve ilçe teşkilatları, genel merkezin ilgili birimleri birkaç gün çokça eleştirilecek. Ama sonuçta sağduyunun galip geleceğine inanıyorum. AK Parti ve Erdoğan siyasi ahlakı ile ahlaklananların bu konuda sıkıntı çıkaracaklarına ihtimal vermiyorum.

Şahsen benim de bu yönde eleştirilerim var. Falan olsaydı daha iyi olurdu veya falan kalsaydı daha iyi olurdu gibi... Sonuçta bir basın mensubuyum, siyaset yapanların tercihlerine saygı duymak zorundayım.

Biz medya mensuplarına düşen, seçim sürecinde ve sonrasında yazılarımızla, çizilerimizle, sözlerimizle gerekli uyarıları lisan-ı münasipçe yapmak. Çizgiyi aşmamak. Kendimizi hakimin, savcının yerine koymadan, en doğrusunu biz biliriz demeden….

Çeyrek asrın üzerinde bir zaman diliminde bir medya mensubu olarak siyaseti yakından takip etmekteyim. Adaylara hasbelkader bazı tavsiyeler yapmak isterim. Umarım hoş karşılarlar.

AK Parti’nin yeni dönem sloganının "halkın gönlüne girmek” olduğu hakikati bizi bir noktaya götürmekte. Demek ki, son dönemlerde halk biraz ihmal edilmiş. Bu birinci derecede dikkat edilecek husus.

Kazanıp da başkanlık koltuğuna oturduğunuzda, "Ben başkan oldum, ben başkan seçildim” değil, "rabbim başkan seçilmeyi bana nasip etti” mantığından hareket edilmelidir.

Halkın menfaati her türlü menfaatin üzerinde tutulmalı, eşe, dosta, akrabaya menfaat noktasında ayrıcalık gösterilmemelidir.

Tasarrufa riayet edilmeli, israftan kaçınılmalıdır.

Belediye hizmetleri noktasında öncelik en acil olan hizmette olmalıdır. Göze güzel gelen hizmete değil, ihtiyaç duyulan hizmete yatırım yapılmalıdır.

Vatandaşa hizmette ise öncelik, en dar gelirli-en hizmete susamış mahallelerde olmalıdır. Maalesef günümüzde en büyük gürültü hizmeti en fazla alan, en gelişmiş mahallelerden çıkmaktadır. Fakir fukara, garip gurebanın yaşadığı mahalleler edebinden susmayı tercih etmektedir. İlginçtir ki, AK Parti en düşük oyları zenginlerin yaşadığı hizmet edilecek fazlaca bir şeyi olmayan semtlerden, en yüksek oyu ise en fakir kesimin yaşadığı daha çok hizmete ihtiyaç duyan semtlerden almaktadır. Dolayısı ile hizmet, hakkı olana adaletle dağıtılmalıdır.

Bir idarecinin en büyük imtihanı adalettir. Adaletten şaşılmamalıdır.

Tutulamayacak sözler verilmemeli, verilen sözler tutulmalıdır.

Hizmetlerde, çalışmalarda, icraatlarda il-ilçe başkanının, milletvekilinin, genel başkanın gözüne girmek değil, Allah’ın rızasını kazanmak ön planda olmalıdır.

Allah’ın rızasını kazananın zaten başka bir şeye de ihtiyacı kalmaz. Hassasiyeti "Allah rızası” olan adaylara selam olsun. Desteğimiz ve duamız onlara olacak.