SON DAKİKA
Recep ÖĞÜTÇÜ
AK Parti’nin Manifestosu
05 Şubat 2019, Salı
Bütün partiler 31 Mart mahalli seçimlerine bir hayat-memat meselesi olarak bakıyor,  genel seçimlerden daha çok önem veriyor. Her parti şampiyon olma edasıyla mindere çıkıyor, rakibini devirmek için her oyunu deniyor. İktidar cephesi, daha doğrusu Cumhur ittifakı seçimlere "beka” meselesi olarak yaklaşırken, karşı cephe "zeka sorunu” diye dalga geçiyor. Belli ki seçim sonuçları hiçbir partiyi tatmin etmeyecek, kimi mağlubiyetin acısıyla parçalanacak, liderini sorgulayacak, deprem etkisi yaşayacak, yeni liderler ve partiler ortaya çıkacak. Kimisi de bir puan fazla alırsa, birkaç belediye fazla kazanırsa kendisini kahraman ilan edecek. Hepsinden önemlisi  Cumhur ittifakı beklediğini, umduğunu  bulamazsa, özellikle üç büyük şehri kaybederse, Cumhurbaşkanlığı sistemi sorgulanacak, eskiye dönüş senaryoları çizilecek ve erken seçim istenecek. Ben şahsen böyle sonuca ihtimal vermiyorum, bu milletin ferasetine inanıyorum. Ekonomik  sıkıntılara rağmen bu millet Ak Partinin peşini bırakmayacak. Bu millet biliyor ki Ak Parti demek istikrardır,  güvendir, terörle mücadeledir, dik duruştur, ülkeyi bölme planlarının önünde en büyük settir.

    Sayın Cumhurbaşkanı geçen hafta perşembe günü Ak Partinin seçim manifestosunu açıkladı. On iki madde içinde toplanan manifesto adeta belediyelerin anayasasıdır. Sadece Ak Partili belediye başkan adaylarının değil, bütün  başkanların alacağı dersler vardır. Sayın Erdoğan’ın ortaya koyduğu manifesto, uygulanır ve hayata geçirilirse, bütün şehirler huzur kenti olur, kimse şehrinden göç etmez, kimse köyünü özlemez, kimse yatırımdan korkmaz, kimse haksızlığa uğramaz, belediye başkanları gerçek şehremin olurlar.

    Manifestoda neler var?

   1-Bundan böyle şehirler planlı büyüyecek, bu günden yarına, kişiye özel planlar değişmeyecek, çarpık yapılaşmalara son verilecek, şehirler ranta kurban edilmeyecek.

   2-Alt yapısı olmayan mahalle kalmayacak, şehirlerde ulaşım keşmekeşi ve kargaşası yaşanmayacak. Özellikle büyük şehirlerin en büyük sorunu ulaşım. Bunun için belediye başkanları  ulaşım sorununu çözmeye odaklanacak, insanları işine ve evine ulaşım stresinden kurtaracak. Büyükşehirlere bağlı olan ve köyden dönüşen mahalleler şehrin bütün nimetlerinden faydalanacak.

   3-Şehirlerde dönüşüme gidilirken kimse haksızlığa uğramayacak, müteahhitler kimsenin malına çökemeyecek, depreme dayanıklı planlı evler yapılırken, evler yenilenirken kişilerin rızası esas olacak.

   4-Benzersiz şehirler olacak, bölge ve iklim yapısına göre, gelenek ve göreneklere göre, şehirlerin tarihi kimliğine uygun yapılar yapılacak, hiçbir şehir başka bir şehri taklit etmeyecek, şehirlerin özgün kimliği korunacak.

   5-Akıllı şehirler kurulacak, her tülü teknoloji şehirde kullanılacak, şehir yirmi dört saat izlenecek.

   6--Şehirlerde çevreye önem verilecek, yeşil alan artacak, orman içinde şehirler, şehirler içinde ormanlar ortaya çıkacak. Temiz hava, temiz su, temiz çevre şehirlerin vazgeçilmezi olacak.

    7-Sıfır atık projesiyle atıklar ayıklanacak, geri dönüşüm sağlanacak, çöp ayıklama sistemleri kurulacak. Böylece hem çevre temiz kalacak hem büyük bir israfın önüne geçilecek.

   8--Sosyal belediyeciliğe ağırlık verilecek, "insanı yaşat ki devlet yaşasın” felsefesi hakim olacak,  dezavantajlı kesimin her türlü maddi ve manevi ihtiyacı karşılanacak, aç-açıkta insan kalmayacak.

  9-Bundan böyle şehirlerde dikey yapılaşmaya son verilecek, rantçılık bitecek, şehirler yatay büyüyecek, insanlar toprağa daha yakın olacak, eski mahalle ve komşuluk kültürümüz geri gelecek.

   10-Şehirlerin yönetiminde halkın katılımı sağlanacak, muhtarlar ve sivil toplum örgütleri daha etkin olacak, her bir projede halkın fikri alınacak, danışma meclisleri ve şehir konseyleri kurulacak. Hiçbir başkan ben yaptım oldu demeyecek. Gönül belediyeciliği, gönülden hizmet, gönle dokunma, gönül yapma belediye başkanlarının felsefesi olacak.     

   11-Belediyeler tasarrufa önem verecek, borç batağına sürüklenmeyecek, denetlenecek, harcamalar ve gelirler şeffaf olacak, halk yapılan harcamaları bilecek ve hesap soracak. Harcama yaparken başkanlar kılı kırk yaracak.

   12- Şehirler değer üretecek, kültür ve medeniyetimiz yeniden ayağa kalkacak, hoşgörü, merhamet, yardımlaşma, dayanışma, kardeşlik gibi kavramlar hayat bulacak. Manevi değerlerimiz canlı olacak.

   Hasılı belediye başkanları bir okestra şefi gibi şehri yönetecek, herkesin dert babası olacak, samimi, adaletli ve gayretli olacak, memleket işi gönül işi diye hizmet edecek. Başkan adayları, "bu yükü ben çekerim” diyorlarsa, buyursunlar başımızda yerleri var.