SON DAKİKA
Kazım ÖZTÜRK
Konya, Hafta Sonunda Mevlana Ziyafetiyle Doyum Yaşadı
05 Mart 2019, Salı
Rabbime ne kadar şükretsem, ne kadar hamdetsem az. Zira hakkında dünya çapında kitaplar yazılan, şiirler söylenen, panel, konferans, filmler yapılan, her açıdan insanların gönlüne girmiş olan bir hak dostunu MEVLANA’yı konuşuyor.

Yine şükretmeden geçemeyeceğim bir husus daha var ki; Mevlana ile ilgili kitaplar (Mevlana’nın Tefekkür Dünyası- Hz. Mevlana’nın Evrensel mesajları- Hzç Mevlana’da ilahi Aşk- Hz. Mevlana’nın Yedi Sırrı- Şeb-i Arus ve Aşka düşen pervaneler…) yazmak nasip oldu bu fakire. 

Bu hafta sonu Konya dolu dolu bir Mevlana yaşadı! Önce  TYB’de "Dünya Medeniyetlerinde Mevlânâ Etkisi” konuşuldu. 

NEÜ Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bilal Kuşpınar, Mevlânâ’nın Dünya medeniyetlerine etkisini anlattı. Kuşpınar’dan şu çarpıcı cümleleri dinledik;

"Avrupalı seyyahlar ile diplomatlar Mevlevî dervişlerden etkilenmiştir. dünyada pek çok düşünür ve bilim adamı Mevlânâ’nın düşüncesine özel ilgi gösterip İslâm dini ile Hristiyanlığı Mevlânâ üzerinden karşılaştırmıştır. 

Amerikalı entelektüel Shahran Shiva, "Bizim zamanımızdan, dünyamızdan ve batı kültüründen bu kadar uzakta yaşamış olan Mevlânâ, neden bu kadar çok biliniyor ve çok seviliyor?” diye sorduktan sonra, ‘Ona herkes kolayca ulaşabilir. O herkese ulaşmak için can atıyor, insanlara dokunuyor, onlara yardım ediyor, morallerini yükseltiyor. 800 yıl öncesinde yaşamış ama sanki bu dünyada şu anda göze görünmeden yaşayan bu şahsiyetin kozmik gücü tam bir dost ve veli gibi’ cevabını veriyor.

"Mevlânâ kimdir?” Sorusuna Kuşpınar şöyle cevap veriyor;

- "O İslâm’ın engin ilim ve irfan hazinesini, güzel ahlâkını kendine özgü samimi ifadelerle, sanat ve estetiğiyle, şiir ve nesirleriyle birlik ve aşk diliyle aktarmış müstesna bir âlim, bilge, düşünür ve ariftir” 

 Şarihler Mesnevî’yi, Kur’an-ı Kerim’in mânâsının ince, zarif ve estetik şiir diliyle gün ışığına çıkaran bir sanat eseri olarak görürler. Mevlana; İslâmî İlimler, Tefsir, Hadis, Kelâm, Felsefe, Dinler Tarihi, Tasavvuf ve Ahlâk, İslâm Sanat ve Mimarisi, Edebiyat, Şiir, Musîki, Hüsn-ü Hat, Ebru, Süsleme, Cilt, Minyatür, Dergâh, Cami, Medrese, Mutfak ve Günlük Hayat gibi birçok alanda İslâm medeniyetini etkilemiştir.

Mesnevî, Pehlevî diliyle Kurân’ın özünün özüdür. Mevlevîhâneler de akademi işlevi görmüş, en büyük bestekârlar orada yetişmiş, Osmanlı Sultanlarının yaklaşık üçte ikisi musîki ve Mevlevî geleneğini takip etmiştir. 

Mevlânâ’nın medeniyetimizde ve kültürümüzdeki yeri tartışılmaz. Mistik ve tasavvûfî kültür açısından zengin olan Hindistan coğrafyasında Mevlânâ son derece etkili olmuştur. Avrupalı Seyyahlar ve Diplomatlar da Mevlevî dervişlerden etkilenmiştir. Fransız DuLoir, Danimarkalı Christian Andersen, Amerikalı John Porter Brown, John P. Durbin, Julia Pardoe bunlardan birer örnektir. Arkeolog F.W. Hasluck Mevleviliğe ve Mevlânâ’nın düşüncesine özel ilgi gösterip İslâm dini ile Hristiyanlığın Mevlânâ üzerinden karşılaştırmasını yapmıştır. Christianity 1929’da Mevlânâ’nın etkisiyle ‘Avrupalıların Türklere ve inançlarına karşı olumsuz tavırlarını yumuşatma çabası’ göstermiştir. Fransız Clement Huart Konya’da Mevlevî dergâhında epey bir zaman geçirdikten sonra Eflâkî’nin eserini Fransızcaya çevirmiş, Maurice Barres hayatını Mevlânâ’nın etkisiyle geçirmiş ve ‘Tanrı’ya ulaşan birçok yol vardır; Semâ onların en kısa olanıdır’ demiştir.” 

Avrupa’da Hegel ile başlayan ilgi gün geçtikçe artmış, Amerikalı Reynold A. Nicholson Mevlânâ için; "Bütün yüzyılların en büyük şairi” tespitinde bulunmuştur. Bir internet sitesinde Mevlânâ konulu 6 binden fazla başlıkta üzerine kitap, kaset, CD gibi eserlerin satışa sunulmuştur. 

Evrensel bir dil kullanan ve ilâhî kitaplardan Peygamberlere dair kıssalar anlatan Mevlânâ,  doğu kültürüne dair hikâyelerle, eski Yunan felsefesinden anlatımlarla, kullandığı kelâm ve teknik kavramlarla, semboller, mecazlar, benzetmeler, temsiller, teşbihlerle insan hayatının hemen hemen her yönüne dokunan mesajlar vererek etki uyandırmıştır. Ayrıca Mevlana’nın dinlere bakışı konusunda çalışmalar yapıldı. Seyyid Hüseyin Nasr’ın arkadaşı felsefeci John Hick’in Rumi’ye atfettiği ama benim bulamadığım bir cümle var; lambalar farklıdır ama ışık birdir diyor Hick. Mevlânâ’nın böyle bir cümlesi yok ama çok indirgemeci bir okunuş ve yanlışla, bu söz dinlerin birliğini savunan bir teze dönüştürülüyor. Diyalog dediğimiz yanlış minvalde Mevlânâ’nın öğretilerinin kötüye kullanılmış ve suiistimal edilmiştir." Prof. Dr. Bilal Kuşpınar’ı hayranlıkla izledik. 

Mevlana Gönüller Sultanı 

 

Kur’an’dan alarak ışığını

Dünyaya sevdirdi Maşukunu

İslam’ı anlatmak için her an,

Dolaştı dünyayı mekan mekan

Âşkan mekanı kıldı bu yeri

Vuslat makamı kıldı bu yeri

Mevlana, Hakkın gönül âşığı

O, yaratanın, hak ışığı

Resul, onun için şaşmaz rehber!

Gönül eri, haddi aşmaz rehber...

Ölümü öldürdü bu dünyada,

Düşmana geçit vermedi asla,

Dostları güldürdü bu dünyada,

Yedi düvelle barışık oldu,

Hakkı sevdi, Hakka âşık oldu.

Yunus’larla, Hacı Bektaşlarla,

Konevi ve tüm gönüldaşlarla,

El ele verip, bir ışık oldu!