SON DAKİKA
Kazım ÖZTÜRK
Kur’an’ı Tefekkür İhtiyacımız Var
21 Mart 2019, Perşembe
Çocukluğumuzda, camilere, önce cüz veya elif ba, sonra Kur’an okumaya giderdik. Hocamız; "Müslüman mısın?” diye sorar, ardından bizler; "elhamdülillah” deyince, "ne zamandan beri Müslümansın?” diye eklerdi. Biz, bu soruya bir şey diyemezdik. Ne söyleneceğini, nasıl söyleneceğini bilmiyorduk. Ama hocamız; "kalu bela zamanından beri Müslümanız” diye cevap verirdi. Yine hocamız, "kalu bela” ne demek?” diye sorar ve cevab kendisi verirdi;

KALU BELA; bir sözleşmedir.

Bezm-i elest; "la ilahe illallah Muhammeden resulullah” Allah’tan başka ilah yoktur. Muhammed (SAV) O’nun resulüdür cümleleri içinde cereyan eder.

"Fe’stekım kema ümirte” Emir olunduğun gibi dosdoğru ol.

Bunun adına; "L”dan "İLL” ya demek doğru olmaktadır.
Hayat iki kelimeden ibaret; "L” ve "İLL”. Evet diyebilmek için önce hayır demeyi öğrenmek, hayatımızda; "Hayır” lara da yer vermek gerekir.

"Doğrudan Kur’an’dan alarak ilhamı,
Asrın idrakine söyletmeliyiz İslâm’ı” (M.Akif Ersoy)

Kur’an; sakınanlar ve arınanlar için bir yol göstericidir.

Kur’an;

İnancı düzeltmek, ahlakı güzelleştirmek, dünya hayatını düzene koymak, ilahi irade, rıza ve düzene uygun bir dünya hayatından sonra ebedi mutluluklarını kazandırmak için gönderildi.

Kur’an’ın; "belhum adal” dediği; "hayvanlardan daha aşağı” duruma düşmemek, Kur’an’la yaşamakla mümkündür.

Kur’an’la yaşamak, aynı zamanda Kur’an’la İletişim kurmaktır.

Mümin şahsiyet; Kur’an’la iletişim içine girer. Bu, her Ramazan ayında "hatim yarışı”na girerek, el alem; "ne çok hatim yapmış, ne kadar iyi okuyor” diye iftihar vesilesi yapmakla olmaz. Kur’an’ı, yükseklere koyarak, gelin ve damatların odalarında süs olsun diye nakışlı kaplarda saklamakla şahsiyet elde edemeyiz.

Mümin; aynı zamanda ve her şeyden önce Allah’la iletişim kuran, Kur’an okudukça, Allah’la konuştuğunu bilen insandır.

Kur’an’la iletişime geçen; hurafelerden, akıl ve düşünceye aykırı davranışlardan, ilme ters tutumlardan uzak kalan, Kur’an’ca iletişimi hayat iksiri olarak gören, barışı, kardeşliği, diğer dinlerden olanlara karşı hoşgörüyü, insan sevgisini, adaleti, eşitliği, "veren el” olmayı, "bugün Allah için ne yaptın?” anlayışına ilgisiz kalamayan kimsedir.

Kur’an
Kur’an; kurtuluşa vesile,
Kur’an; inanana reçete! 
Kur’an; insanlığa pencere! 
Kur’an’a kapı aç her gece,