SON DAKİKA
Kazım ÖZTÜRK
Ayasofya Üzerine
29 Mart 2019, Cuma
Yıllardır söylenir; "Ayasofya camiye dönüşsün” sözleri. Bunu kimileri; "Siz önce diğer camileri doldurun da, sıra Ayasofya’ya gelsin. Hatta Sultan Ahmet’i, Fatih’i, Süleymaniye’yi…dolduruyor musunuz ki Ayasofya’nın cami olarak açılmasını istiyorsunuz” sözleriyle karşılık verenler de oluyor.

İlk başta baktığımız zaman doğru gibi görünüyor. Ama derinlemesine inildiği, detayına geçildiği vakit, işin hiç de öyle olmadığı anlaşılıyor.

Ayasofya müzesinin resmi internet sitesinde, "1936 tarihli tapu senedine göre, Ayasofya "57 pafta, 57 ada, 7. parselde Fatih Sultan Mehmed Vakfı adına Türbe, Akaret, Muvakkithane ve Medreseden oluşan Ayasofya-i Kebir Camii Şerifi" adına tapuludur." ifadesi yer alıyor.

29 Mayıs 1453’te, Osmanlı padişahı Fatih Sultan Mehmet İstanbul’u aldığında, Ayasofya yaralı Bizans askerlerinin, kadın ve çocukların sığınma yeriydi. İstanbul’un Osmanlı Devleti’nin eline geçmesinden sonraki birkaç gün boyunca Ortodoks Kilisesi mensupları Ayasofya’da ibadete devam etti.

1 Haziran 1453’te İstanbul’daki ilk Cuma namazını burada kılan Fatih Sultan Mehmet, Ayasofya’nın Osmanlı yönetimi altında cami olarak hizmet vereceğini duyurdu. Mihrap ve minber yapıldı, çan ve Haç kaldırıldı. Mozaiklerin üstü kapatıldı.

1481’de ilk minaresi inşa edildi. Fatih Sultan Mehmet’ten sonra tahta geçen Sultan 2. Bayezid zamanında bir minare daha dikildi. 1509’daki büyük İstanbul depreminde ilk yapılan minare yıkıldı, yerine tuğladan bir minare yapıldı. Diğer iki minare de Sultan 2. Selim zamanında, Mimar Sinan tarafından yenileme çalışmaları sırasında inşa edildi. Bu sebeple Ayasofya’nın farklı zamanlarda yapılan 4 minaresi birbirinden farklı.

2.Selim’in türbesi Ayasofya içindeki ilk padişah türbesi oldu. Ayasofya’da, içinde padişahların, eşlerinin ve şehzadelerin de yer aldığı 43 farklı türbe bulunuyor. Bunların arasında Sultan 3. Murat, Sultan 3. Mehmet, Safiye Sultan, Nurbanu Sultan da var.

Sultan Ahmet 1616’da Sultan Ahmet Cami’ni inşa ettirene kadar Osmanlı Devleti’nin en büyük ve en önemli camiiydi. 1739’da camiye medrese, kütüphane ve aşevi de eklendi. 1847-1849 arasında yenilenme çalışmaları sırasında kapalı kalan Ayasofya, cami olarak son kez 1849’da açıldı.

 

1923’te cumhuriyetin ilanından sonra cami olarak kullanılmaya devam etse de, Ayasofya 1931’de kapatıldı.1931’de Amerika Bizans Enstitüsü’nün kurucusu Amerikalı arkeolog Thomas Whittemore, Ayasofya’daki mozaiklerin tekrar ortaya çıkarılması için Türkiye’deki yeni yönetimden izin istedi. Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk’ün verdiği izin sonrası başlayan çalışmalar 15 yıl sürdü ve 1947’de tamamlandı. Çalışmalara başladıktan bir süre sonra, hali hazırda kapatılmış olan Ayasofya’nın, 24 Kasım 1934’teki Bakanlar Kurulu kararıyla müze olarak yeniden açılmasına karar verildi. Ayasofya Müzesi, 1 Şubat 1935’te müze olarak ziyaretçilere açıldı.

25 Temmuz 1967’de İstanbul’u ziyaret eden Katolik Hıristiyanların lideri Papa 6. Paul, Ayasofya’ya da giderek dua etti.

Bunun üzerine bir gün sonra, Milli Türk Talebe Birliği yöneticileri de tepki olarak Ayasofya Müzesi’nde namaz kıldı. Bu olay üzerine Ayasofya’nın statüsüyle ilgili ilk ciddi tartışmalar yaşandı.

Müzenin yeniden camiye dönüştürülmesini talep edenler, bu ifadeyi esas alıyor. Ancak Ayasofya, bazı istisnalar dışında, ibadete açık değil.

Yaklaşık 25 yıl sonra, 1991’de, (1. Mahmut döneminde Ayasofya’nın ana binasının dışında, padişahların dinlenmesi, abdest alması için yapılmış olan) Hünkar Kasrı ibadete açıldı. Buraya Ekim 2016’da bir imam da atandı. Hünkar Kasrı’nda bayram namazı ve günde beş vakit namaz kılınıyor, ezan okunuyor.

Hünkar Kasrı’na imam atanmasının öncesinde, 2005’te, Sürekli Vakıflar Tarihi Eserler ve Çevreye Hizmet Derneği 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararının iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle Danıştay’da dava açtı. Danıştay bu istemi reddetti.

13 Mayıs 2017’de, Anadolu Gençlik Derneği’nin organize ettiği bir grup, Ayasofya’nın önünde sabah namazı kıldı.

21 Haziran 2017’de de Diyanet İşleri Başkanlığı, Ayasofya’da Kadir Gecesi programı düzenledi. Program, devlet kanalı TRT’de canlı yayınlandı.

Son olarak Mart 2018’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Ayasofya Müzesi’nde düzenlenen Yeditepe Bienali’nin açılış töreninde yaptığı konuşma öncesinde de Kur’an okundu.

Nereden bakarsak bakalım, Ayasofya’nın Cami olarak açılması gerekmektedir. Tarihi gerçeklikler bunu gösteriyor.