Torku Konyaspor tarihinin süper ligdeki en önemli maçının eşiğindeydi. Lig başında deselerdi ki Galatasaray ile üçüncülük maçı oynanacak inanmazdık. Ama oldu. Hedeflerini aşmış, daha yüksek hedeflere temkinle ilerlemesi gereken Torku Konyaspor var artık.
Maçtan önce bu maçı oynamayalım berabere sayalım deseler kim kabul ederdi? Ben etmezdim. Tahminim odur ki çoğu Konyasporlu da kabul etmezdi.
Oyuna cesaretle başlayıp oyuna hükmetmeye çalışan Torku Konyaspor idi…  Ama dengeli oynamalıydı. Öyle de oldu. Orta sahada üstünlük kurmasına rağmen üçüncü bölgede topları etkili kullanamadı. İlk yarıda beklediğimden fazla kaleyi düşünen Torku Konyaspor vardı. Beklenenden daha çok şut çekti rakip kaleye ama etkili olamayacak yerlerdendi.
İlk yarıda oyunu kanatlardan oynayan Torku Konyaspor kanatları kullanmakta etkili gözükse de bu etkinliği son pasları etkili kullanamamasından dolayı gol pozisyonu oluşturmasına izin vermedi.  Sahada maç genelinde sprinter bir futbolcuyu aramadı da değil. Böyle bir oyuncumuz olsaydı oyunda çeşitlilik ve Torku Konyaspor adına gol oluşması ihtimali çok yüksek olurdu.
Galatasaray ise şaşkına dönmüştü. Doğru dürüst paslaşma yapamadılar ve Torku Konyaspor kalesine gelemediler. En iyi yaptıkları isabetli paslaşma işini Torku Konyaspor karşısında gerçekleştiremediler.
İkinci yarı aynı etkili oyunu Torku Konyaspor’dan sürdürmesi beklenemezdi. 63 ve 64. dakikalarda arka arkaya yaşanan tehlikelerden sonra oyunu rakibe teslim eden Torku Konyaspor vardı artık. Bu dakikalardan sonra sürekli atakları karşılamak zorunda kalan, tehlikeleri savuşturmaya çalışan Torku Konyaspor izledik. Atakları savuşturma ile uğraşırken ataklarda düzgün başlatılamadı.
Oyunun Galatasaray hakimiyetine geçmesinin bir nedeni ise Galatasaraylı futbolcuların sert oynamaya başlamış olması idi. Sert oynayan takımlara karşılık veremeyen bir yapısı var Torku Konyaspor’un. Bunun düşünülmesi ve çözümler üretilmesi gerekiyor. Bunda hakem takdirlerinin rakipten yana olması da oyunu etkileyen diğer yön. Hakemlere çözüm bulunamıyor.
İkinci yarı daha istekli oynayan, ilk yarıdaki etkisizliklerini gideren Galatasaray  son 25 dakika içinde bariz üstünlük kurdu. Bunu sayısız gol pozisyonlarına dönüştürdü. Kaleci Serkan etkili performans sergiledi. Bazı pozisyonlarda stoperlerimiz etkili olurken, bazı pozisyonları ise Galatasaray futbolcuları kullanamadı. 80. dakikada Olcan’ın kafası çok iyiydi ama orda da üst direk vardı.
Gönüllerde sakladığımız üçüncü hayalimiz gerçekleşmedi ama gönlümüzde kırılmadı. Mağlubiyet halinde de kırılmamaya hazır bir gönlümüz vardı zaten. Önemli olan da Torku Konyaspor’un oyununu bozmadan eksiklerini düzelterek devam etmesi.  
 Özellikle son 25 dakika oynanan oyunla alınan beraberlik önemli. Hem Galatasaray uzaklaşamadı, hem de üst sıralara tutunma arzusu artacaktır. Yeter ki kazanılması gereken maçlar kazanılsın. Yükseliş devam edecektir.
Bu beraberliğin bir artısı da İstanbul fobisini yenmeye yönelik bir adım olacaktır. Evimizde karşılaşacağımız İstanbul takımlarından istenilen sonuçlar almak hatırı sayılı puanlar kazanmak ve üst sıralarda  yer almak adına başlangıç oluşturmasını diliyorum.
Denedik olmadı ama hala kapı açık. Hata yapmadan,temkinli bir şekilde o kapıdan geçmesini bilelim. Selam ve dua ile..