Ülkemiz 1990’ lardan itibaren, yerli ve yabancı turizm gelirleri ciddi boyutlara ulaşan bir turizm ülkesi haline geldi. Özellikle Merhum Özal ile başlayan, güney sahillerimizdeki kamu arazilerinin turizm yatırımcılarına tahsisi süreci ile hem tesisleşme ve hem de buna bağlı olarak ziyaretçi ve geceleme sayıları her geçen yıl gittikçe artmaktadır. Sahil turizmine ilave olarak, son on yılda yapılan tarihi ve kültürel değerlerimizin restorasyonu çalışmaları, turizmde çeşitliliği beraberinde getirdi.

2015 yılı turizm istatistikleri henüz yayınlanmadı. O yüzden 2014 yılı verilerine bir göz atacağız hep birlikte.

2014 yılında ülkemizdeki bakanlık ve belediye belgeli tesislerde gerçekleşen toplam geceleme sayısı yaklaşık olarak 181 milyon. Bunun 119 milyon kısmı yabancı, geriye kalanı da yerli turizm hareketlerinden oluşuyor. Ülkemizi ziyaret eden yabancı turistlerin % 21’ ini Almanlar, % 15,6 sını Ruslar ve % 6.3 ünü de İngilizler oluşturuyor. Türkiye yabancı turistlerden hatırı sayılır bir gelir elde ediyor.

Geçen hafta İstanbul’ da bir fırsatını bulup, başta Sultanahmet Meydanı olmak üzere tarihi mekânları dolaştım. Her daim kalabalık görmeye alıştığımız meydan, son derece tenha idi. Avrupalı turist yok denecek kadar azdı. Meydandaki insanların bir kısmı yerli, geriye kalanı da Arap ve İranlı idi. 

Geçtiğimiz ay Sultanahmet Meydanındaki tarihi Alman Çeşmesi önünde, ironik bir şekilde sadece Alman turistleri hedef alan hain terör eyleminden sonra, meydan boşalmış durumda. Umarım bu hadisenin etkileri kısa süreli olur. Ruslar ile yaşanan uçak krizinden sonra zaten Rus pazarında bir daralma bekleniyordu, ancak turizmciler tarafından Ruslardan boşalacak olan pazarı Almanlar ile doldurma hesapları yapılırken, Alman turistlerin hedef alınması tesadüfi olamaz. 

Almanlar ile Ruslar arasında 2. Dünya savaşı ile başlayan husumet, devletler her ne kadar anlaşmış olsalar da halklar arasında devam edegeliyor. Sahillerimizde Almanlar ile Ruslar aynı otellerde kalmadıkları gibi, mümkün ise aynı bölgede bile bulunmamaya özen gösteriyorlar. Rusların ülkemize yoğun olarak gelmesinden rahatsız olan Almanlar, başka ülkeleri bile tercih etmek durumunda kalabiliyorlar. Tam da artık Ruslar gelmeyecek, bari Almanlar daha çok gelsin denilirken, bu elim hadisenin yaşanmış olması akıllarda soru işaretleri bırakıyor, bu saldırının arkasından Ruslar çıkarsa hiç şaşırmayalım doğrusu…
Türkiye, nasıl ki enerjide arz güvenliğini sağlamak için tedarik kanallarını çeşitlendirme akıllılığını yapmış ise, turizmde de mutlaka alternatif pazarları oluşturması kaçınılmaz. Bu yeni pazar arayışlarını, devletin öncülüğünde özel sektörün yapması gerekiyor. Dünyanın en büyük turizm fuarları olan Berlin ve Moskova fuarları (hay Alllah bu fuarlarda tam yazıya konu ülkelerde oluyor ne diyelim artık…) mutlaka değerlendirilmeli, bir turizm cenneti olan ülkemizin alternatif turizm alanları görücüye çıkarılmalıdır. Sadece Alman, Rus ve İngiliz’ e bağlı olmak yerine, mesela Çin, Hindistan, Arap, İran, Amerika ve Latin Amerika pazarları da mutlaka ülkemiz turizmine kazandırılmalıdır. Hem bu ülkelerin turistleri Avrupalılardan daha fazla harcama yapıyor.

2013 yılında Berlin İTB turizm fuarını detaylı olarak gezmiş ve o dönemde gezi notları olarak seri halinde yazılar yayınlamıştım. 9 mart 2013 tarihinde Facebook’ ta yayınlamış olduğum yazımın bir kısmını aynen buraya alarak, bu haftaki yazıma son veriyorum…”…Fuarda Türk standı her halde en büyük olanıydı...beton yığını tesislerimiz arz-ı endam ediyor, görücüye çıkıyordu. ..deniz ve güneşimiz olmasa hiç şansımız yok...Uzakdoğu pazarlarının stantları ana baba günü gibi...ilgi çok fazla...Hindistan, Tayland, Maldivler, Sri Lanka gözde destinasyonlar...Resort ve Kültür turizminin rotası belli aslında. ..adamlar çadır evleri bizden yüksek fiyata satıyorlar ve meraklısı çok. ..Çünkü Avrupalı lüks aramıyor, lüksün kralı Avrupa’da var zaten...”
***
5. haber

Doğalgazda indirim sinyali

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Albayrak, "İran tahkimiyle beraber son gelişmeleri bu yıl içerisinde doğalgaza indirim olarak yansıtmak için gereği yapılacak" dedi. 

****
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Plan ve Bütçe Komisyonu’nda milletvekillerinin sorularını cevapladı. Albayrak, nükleer enerjiyle ilgili olarak, "Dünyada çevre dostu ülkeler dediğimiz ülkeler dahil, İsveç, Finlandiya dahil, her birinde yüzde 309-35 oranında elektrik enerjisi üretiliyor. Fransa’da yüzde 70’dewn fazlasını üretiyor. Amerika’da 99 nükleer santral var. Japonya iki ay önce nükleer santralleri tekrar faaliyete geçirdi. Türkiye’nin en önemli konusu bağımlılık dengesi oluşturmanın yanında, maliyet unsurunu aşağı çekme unsurudur" ifadelerini kullandı. İsrail ile ilişkiler ve İsrail’de rezerv olduğuna dair soru üzerine Albayrak, ‘’İsrail ile ilişkiler ve doğalgaz rezervini bulunduğuna ilişkin soruya, ‘’Bugün yaşadığımızı problemlere dayalı ilişkileriniz en alt düzeydedir. Siyasi ilişkilerin düzelmesini beklemeden, ben hiç bir görüşme yapmadım. Piyasa tarafından değerlendirilecek bir konudur. Ciddi bir rezerv yok. Resmi otoriteler tarafından bahsedilmiyor’’ şeklinde konuştu.
Doğalgaz depolama kapasitesine ilişkin olarak sorulan soruya Albayrak, Tuz Gölüne depolama tesisi yapılacağını ifade etti. Albayrak, ‘’2015 yılında inşaatına başlamıştır. 2017’de ilk fazı, 2019-2020 gibi ikinci fazı gerçekleştirip, Türkiye’deki ikinci büyük depo hayata geçirilecektir’’ yanıtını verdi.
Albayrak doğalgaz indirime ilişkin olarak, "Türkiye 2009’da (bin metreküp) doğalgazı 500 küsur ortalamayla alırken, bu miktar 200-300 seviyesine kadar indi. Önceki dönemlerde oluşan zararları BOTAŞ sübvanse etmişti. Son düşen trendlerle piyasada iyileşme var. İran tahkimiyle beraber son gelişmeleri bu yıl içerisinde doğalgaza indirim olarak yansıtmak için gereği yapılacak" dedi.

******
2. haber

Trafiğe kayıtlı araç sayısında büyük artış

646 bin 940 araç trafikte

TÜİK, trafiğe kayıtlı araç sayısını açıkladı. Buna göre, Türkiye’deki sayı 2015’te bir önceki yıla göre yüzde 6,2 artarak 19 milyon 994 bin 472’e yükseldi TÜK Konya Bölge Müdürlüğü’ne göre Konya’da trafiğe kayıtlı araç sayısı ise Aralık ayı sonu itibarıyla 646 bin 940 oldu. Karaman’da ise bu sayı 82 bin 747 olarak kayıtlara geçti.

***
1. haber

"Ceza, suçu işleyen kişiye aittir ve devredilemez"

TEDES cezasının biri geçerli

Yaşar Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Ruhan Erdem, Trafik Elektronik Denetleme Sistemi (TEDES) tarafından belirli bir süre içinde art arda kesilen cezalara itiraz edilmesi durumunda mahkemenin sadece birini geçerli saydığını söyledi. 
***

Yaşar Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Ruhan Erdem, Trafik Elektronik Denetleme Sistemi (TEDES) tarafından belirli bir süre içinde art arda kesilen cezalara itiraz edilmesi durumunda mahkemenin sadece birini geçerli saydığını söyledi. 

 Erdem, yaptığı yazılı açıklamada, TEDES kullanımının yaygınlaşarak Türkiye’nin birçok ilinde aktif hale getirildiğini ve sistem sayesinde kural ihlallerinin tespit edildiğini belirtti. TEDES’in bazı kentlerde yarım saatlik bir zamanda art arda yazılan cezalarla gündeme geldiğini anımsatan Erdem, "Mahkemeler, birbirine yakın saatlerdeki cezaların yalnızca birini geçerli sayıyor. Aynı fiil nedeniyle birden fazla cezaya maruz kalma doğru bir uygulama değil. Kameraların nerelere ve hangi aralıklarla konulacağı, denetim kapsamının ne olacağı, sürücülere uyarı yapılıp yapılmayacağı gibi birçok noktada da belirsizlik var" ifadelerini kullandı.
Erdem, sistemin işleyişinde yasal altyapının yetersizliğine işaret ederek, iki kilometre mesafede art arda 3-4 kez hız sınırı ihlali nedeniyle trafik cezası uygulanmasının hukuka aykırı olduğunu kaydetti.
TEDES tarafından birden fazla ceza kesilen sürücülerin sulh ceza mahkemelerine başvurduklarını vurgulayan Erdem, cezaların yalnızca birinin geçerli sayılması yönünde çok sayıda karar olduğunu aktardı.
Erdem, araç plakalarına yazılan cezaların ise ayrı bir tartışma konusu olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti: "Anayasanın 38. maddesi, suç ve cezaların kanuniliği ilkesi gereğince, hiç kimsenin, işlemediği bir suçtan, ihmali ve kusuru bulunmadığı bir fiilden dolayı ceza alamayacağını belirtir. Sistem, hız yaparken yakalıyor, ama direksiyonda kimin olduğu belli değil. Plakaya ceza yazılıyor. Anayasa Mahkemesi kararına göre de suçu işleyen kişi araç sahibi değilse ve cezanın kesildiği zaman diliminde olay yerinde bulunmadığını ispatlarsa cezayı ödemekle yükümlü tutulamıyor. Asıl olan, ihlali gerçekleştirene ceza yazılmasıdır, ihlali yapan araç ile ihlali gerçekleştiren kişinin tespiti kanıtlanması gerekir. Ceza, suçu işleyen kişiye aittir ve devredilemez." 

****
3. haber
Çalışan emekliye müjde 

Milyonların geliri artıyor. 1.2 milyon memur derece zammını Pazartesi alıyor. Muhtarlar 360 lira, polisler 240-580 lira, çalışan emekliler de 381 liraya varan zamları için gün sayıyor 

***
Tüm emeklilere ve memurlara çifte zam veren, asgari ücreti de bin liradan bin 300 liraya yükselten Hükümet, yeni zamları da devreye sokuyor. Önümüzdeki günlerde milyonlarca kişinin geliri artacak. 1.2 milyon memur derece zammını 15 Şubat’ta cebine koyarken, önümüzdeki günlerde yürürlüğe girecek yasa ile çalışan emekliler, muhtarlar, polisler, uzman erbaş ve jandarmalar gelir artışına kavuşacak. İşte bu düzenlemeler: Ocak maaşları çifte zam ile yüzde 6.90 artırılan memurlar, bir diğer artışı da bu ay alıyor. 15 Ocak 2016’da görevde bulunan kamu görevlilerinden daha önce ilave bir derece verilmemiş olanlara 1 derece verildi. Bu derece artışından kaynaklanan zammı memurlar 15 Şubat’ta yani Pazartesi günü maaşlarında görecek.
Uygulamadan toplam 1.2 milyon memur yararlanacak. Maliye Bakanı Naci Ağbal, derece zammının getirisini "Memurların maaşında diğer zamlar ve derece artışıyla birlikte 400 liraya varan artış olacak" sözleriyle açıklamıştı. Derece zammı ile 4’üncü derecenin 1’inci kademesine yükselen hemşire 124 lira, polis 106 lira, avukat 140 lira, zabıt katibi 279 lira, vaiz 134 lira, öğretmen 95 lira, memur 130 lira, hizmetli 83 lira civarında zam elde edecek. Emniyet hizmetleri sınıfına dahil kadrolarda bulunanların yararlandığı emniyet hizmetleri tazminatları yüzde 25 artırılıyor. Emniyet hizmetleri sınıfına dahil personelden yüksek öğrenimli olanların ek göstergeleri de yükseltiliyor. Uzman erbaşlar ile uzman jandarmaların ek göstergeleri 3 bine çıkarılıyor.
Düzenleme, polislerin maaşlarında 240 ile 580 lira arasında artış getirecek. 96 bin uzman erbaş ve jandarma ile 361 bin aktif ve emekli emniyet görevlisi düzenlemeden yararlanacak.
Muhtarların ödenekleri asgari ücrete endekslenecek. 940 lira olan muhtar ödeneği bin 300 liraya yükseltilecek. Böylece muhtarlar ödeneklerinde 360 liralık artış elde edecek. Emekli olduktan sonra Bağ-Kur kapsamında çalışmaya devam edenlerden yapılan yüzde 10’luk Sosyal Güvenlik Destek Primi kesintisi bitiyor. Bu uygulamadan 630 bini aşkın emekli yararlanacak. Örneğin; halen maaşı bin 500 lira olan emeklinin eline 150 lira kesinti nedeniyle ayda bin 350 lira geçiyordu. Kesintinin kalkmasıyla bu emeklinin eline bin 500 lira geçmeye başlayacak. SSK ve Bağ-Kur’dan emekli olup kendi işini kuran emekliler 87 lira ile 381 lira arasında gelir artışı elde edecek. 
****

4. haber
İstifa edene maaş 

İstihdam stratejisini güncelleyen hükümet, önemli bir adım daha attı. Büyüklüğü 90 milyar liraya ulaşan İşsizlik Sigortası Fonu esnetildi. Fondaki kaynağın önemli bölümü işsizliği azaltmak için kullanılacak.
***

İstihdam stratejisini güncelleyen hükümet, önemli bir adım daha attı. Büyüklüğü 90 milyar liraya ulaşan İşsizlik Sigortası Fonu esnetildi. Fondaki kaynağın önemli bölümü işsizliği azaltmak için kullanılacak.
İstihdamı artırıcı-koruyucu tedbirler, işe yerleştirme danışmanlık, çalışanların vasıflarını yükseltmek, işsizlik riskini azaltmaya yönelik giderler fondan karşılanacak.
Mevcut uygulamada işsizlik sigortasından yararlanmak için kendi isteği dışında işsiz kalmak gerekiyor. Ayrıca fesih nedeninin de işsizlik ödeneği almaya engel bir neden olmaması gerekiyor. Yeni dönemde kendi kusuru ile işten çıkana da ödenek verilmesi planlanıyor. Ödenek miktarları uzun süreli işsizler, eğitim, yaş kriterlerine göre yeniden düzenlenecek.