SON DAKİKA
Alaettin EKİZER
Batı Denizlerde Helak Olacak
23 Haziran 2016, Perşembe
Tarihin çeşitli dönemlerinde, farklı millet ve medeniyetlerin öne çıktığı, dünya hakimiyeti kurmaya çalıştıkları malum.

Hiçbir milletin hakimiyeti sürekli olmamıştır.

Sürekli hakimiyet ile insan yan yana olamaz.

Sürekli ve sınırsız hakimiyet sadece Allah’a aittir.

7 ila 16.yy arası İslam ve Osmanlı Çağı iken, 17 ila 21. yy arası Hristiyan Avrupa çağıdır. Halen çok güçlü görünse de Batı, yerini başka bir medeniyetin hakimiyetine bırakacaktır. Hiç şüpheniz olmasın.

Zira Allah, sınamak için güç ve hakimiyeti milletler arasında evirip çevirdiğini söylemektedir.

Batı; Kızılderililere, Güney Amerika yerlilerine, Afrika zencilerine, kısaca girdiği her yere soykırım uygulamış, oraları sömürerek zenginleşmiştir.

Batı’nın tek gerçeği güç ve çıkardır. Bunu elde etmek için her yolu mubah görür.

Batı, sınırsız güç, sınırsız para ve sınırsız üretimi ilah edinmiştir.

Bunu sağlamak kurduğu sanayileşme, silahlanma, güç ve iktidar tutkusu kendisinin de, insanlığın da felaketi olacak gibi görünüyor.

Sınırsız üretim ve sanayileşme küresel ısınma meydana getiriyor.

Buzullar eriyor, sular ısınarak genleşiyor. Yapılan araştırmalar 2100 yılına kadar deniz seviyesinin 1 ila 6 metre yükseleceğini ortaya koyuyor.

Buzul dağlarının eriyerek denize göçmesi halinde 2. Nuh tufanı yaşanacak. New York, San Fransisco, Londra, Tokyo, Amsterdam gibi yüzlerce kıyı şehri sulara gömülecek.

Batı’nın 400 yıldır savaş, sömürü ve büyük hırslarla oluşturduğu kazanımlar bir anda yok olacak.

Bu mazlumların ahından mı?

Sınırsız olanın yalnızca Yüce Allah olduğunu unutarak, sınırsız gücü, sınırsız parayı ve sınırsız üretimi ilah edindiğinden mi?

Her ikisinden de mi?

Ama Batı kendi sonunu hazırlıyor ve bundan dönüşü de yok.

Çünkü ne şehirlerini içlere taşıyabilir, ne sanayiden ve paradan vazgeçebilir, ne de sular altında kalmaktan kurtulabilir.

Tarih helak olmuş batık şehirleri yazacak.

Nice helak olmuş kavimleri yazdığı gibi.

Batı Lut kavmini de ve Pompei halkını da geçti.

Batmayı da hak etti.

Asıl soru şu: Biz bu imtihanın neresindeyiz?