SON DAKİKA
Kazım ÖZTÜRK
İlahi! Zalimlere Fırsat Verme
24 Temmuz 2016, Pazar
Rabbim, ülkemizi, Türkiye’mizi büyük bir tehlikeden kurtardı! Nasıl yaparlar? Niçin yaparlar? Hala aklım almıyor! Sen bu vatanda yaşayacak, bu vatanın; ekmeğini yiyecek, suyunu içecek, havasını teneffüs edecek ve her nimetinden yararlanacaksın sonra kalkıp halka bomba atacaksın! TBMM’yi, Cumhurbaşkanlığı binasını, genel Kurmay Başkanlığını bombalayacak, Boğaz köprüsünü işgal edecek, millete kurşun atacak yüzlerce insanımı öldüreceksin! 
Daha darbe girişimi konuşulma aşamasında, yani daha tazeyken çıkıp; "bunlar senaryo, tiyatro oynuyorlar!” diye ahmakça, aptalca, terbiyesizce beyanatlarda bulunacaksınız! 
Darbeye teşebbüs edenler yalnızca FETÖ/PDY değil! İçlerinde, öteden beri AK PARTİ hükümetine karşı olan, Tayyip Erdoğan nefretiyle dolu olanlar da var! Bu grupları FETÖ mü kullandı? Yoksa FETÖ’ yü mü bunlar kullandı? Zamanla meydana çıkacak.
Şu, çok önemli; bu aşamada iftiralar, gammazlamalar, "şimdi fırsat elime geçti, ben de size yapacağımı bilirim” anlayışıyla bir üst makama haber uçurmalar… olabilir! Tabii yargılama süresinde bunlar tek tek ortaya çıkar. Adalete güveniyoruz. Mesele adalet safhasına gelinceye kadar, en samimi, candan dostları kaybetmemek için çok dikkatli olmaya mecburuz. Aman yanlış anlaşılmasın; "samimi, candan dost” derken, ülkeye ihanet etmiş, birliğimizi, bütünlüğümüzü, kardeşliğimiz… dinamitlemiş olanları kast etmiyorum. Zaten böylelerinin samimi olması mümkün mü? Bu tür gizli pazarlıklar içinde olanların candan dost olmasının imkanı var mı? 
Kur’ana gönül vermiş insanların; fitne çıkarmak, ülkesine, vatanına, insanlara zarar vermek gibi bir yaklaşımı olamaz! Gerçek Müslüman; "elinden ve dilinden başkalarının zarar görmediği kişidir”. "Yalnız sana ibadet eder, yalnız senden yardım dileriz” diye her gün beş vakit namazında günde kırk sefer bu duayı okuyan müminden zarar gelir mi? Eğer bu duaları okuduğu halde zarar veriyorsa, onda Müminlik yoktur. 
Fatiha’da bu duayı okuduktan sonra arkasından; "Bizi doğru yola ilet. Nimetine erdirdiğin kimselerin yoluna! Gazaba uğrayanların, şaşırıp sapıtanların yoluna değil!” diye duamızı tamamlıyoruz. Doğru yol; "Allah’ın indirdiğine görmeden inanan, namazlarını dosdoğru kılan, verdiği rızıktan başkalarını da yararlandıran, Hz. Âdem’den, Hz. Muhammed (SAV)’e kadar bütün peygamberlere iman eden, âhirete de inananların yoludur. Bu yolda yürüyenler, umduklarına nail, korktuklarından emin olacaklardır. 
Demek ki, doğru yolda olabilmek için; Allah’ın, "birliği bozmayın, fitne çıkarmayın…” "Emir olunduğun gibi dosdoğru ol”, "Niçin yapmadığınızı söylersiniz?” talimatına uyar, bu yolda samimiyetle ilerler. 
İnsanların ikiyüzlülüğü sizi aldatmasın! "insanlardan kimileri vardır ki, inanmadıkları halde; "Biz, Allah’a ve Âhiret gününe iman ettik” derler. Güya onlar, Allah’ı ve inananları kandırmak isterler. Halbuki ancak kendilerini kandırırlar, ama farkında değillerdir! Onların kalplerinde hastalık vardır. Allah da, onlar böyle devam ettikleri için hastalıklarını artırmıştır! 
Onlara; "yeryüzünde/ ülkede bozgunculuk çıkarmayın” denildiği zaman; "Biz, ancak düzeltenleriz” derler! Dikkat edin! Onlar ancak Hak düzeni bozanlardır! Ama farkında değiller! Onlar( fitneciler, münafıklar, kafirler), iman edenlerle karşılaştıklarında; "biz de sizin gibi iman ettik” derler.  
Ama şeytanları/ elebaşları ile baş başa kaldıklarında; "Biz, sizinleyiz, sadece Müslümanlarla alay ediyoruz” cevabını verirler! Asıl Allah onlarla alay ediyor. Onları, azgınlıkları içinde salıveriyor da, şaşkınlık içinde bocalıyorlar! Onlar, doğru yol yerine, sapıklığı, fitneyi, ihaneti… satın aldılar! Fakat yaptıkları alışveriş kâr getirmedi! Umduklarına ulaşamadılar!/ Ulaşamayacaklar!
Rabbim! Ülkeme, insanlara, huzura, kardeşliğe, birlik ve beraberliğimize kast edenlere fırsat verme! Dostluk bağlarımızı sabote edenleri, barışı bozanları, Türkiye’nin önüne engel koyanları, samimi insanlara tuzak kuranları, Müslümanlara ihanet eden Münafıkları …sana havale ediyorum! Sen her şeyin hakkından gelirsin! Eyi azizu-n tikam olan Allahım! Sen, istediğini aziz, istediğini zelil edersin!