SON DAKİKA
S. Mücahit İYİYOLBULAN
Fetörizm
27 Temmuz 2016, Çarşamba
FETÖRİZM
      Hamas başta olmak üzere nerde bir İslami direniş görse "Müslüman Terörist” olamaz nutukları atan Pensilvanya şebbihalarının 15 Temmuz gecesi yaptıkları neydi acaba ? Nasıl ki 28 Şubat’ta  "Şeriat Pkk’dan daha tehlikelidir” maddesi eklendiyse Kırmızı Kitaba, bugün de "Fetörizm, Terörizmden daha tehlikelidir” maddesi eklenmelidir.

 Açık artırmaya çıkmış olan "Ben demiştim”  sözünü söylemek için yazarların eski arşivlerini karıştırıp birkaç kırıntı bulmaya çalıştığı zamanlardayız. Yapılan paleografik kazılarda en eski tarihli olan yazılar bundan sadece birkaç yıl öncesine aittir ve oldukça nadirdir. Hakkı teslim edilecek yegane kişi, "Ne yazık ki beni anladığınız zaman, dövecek diziniz kalmayacak” sözünün sahibi Necmeddin Erbakan Hocadır. O sadece söylemde kalmamış, ayrıca bu yapılanmanın okullarına karşı okul, yurtlarına karşı yurt gibi bütün teşkilatlarının karşısına mutlak surette bir teşkilat dikmiş bir dava adamıdır. Dans edip şarkılar söyleyen Türkçe Olimpiyatlarındaki kızları seyredip ağlayanlara karşı da, Anadolu Gençlik Derneği vasıtasıyla salonları "Kur’an Ziyafeti” programlarıyla doldurmuştur. Şimdi lütfen herkes ya kalemini cebine koysun ya da ileriye dönük işler üzerinde oynatsın.
Hristiyan din adamlarına mensup bir eylemi benimseyip bir kez bile halvet olmadım diyen zat yüzünden ülke bir kez daha Ohal’e girme mecburiyetinde kaldı. Daha öncekilerden farklı bir şekilde uygulanacak bu Ohal’i : "Din ve Darbe işlerinin birbirinden ayrılması” olarak yorumlayabiliriz. 

Kadim dost ve stratejik müttefik Amerika’dan, nasıl ki post modern mehdinin iadesini istiyorsak, "sakın imam deme, imamın üstünde bir imam vardır” diyerek ülkemizden de  baş terörist ABD’nin de iadesini yapmalı ve incirlik dahil bütün üsleri kapatmalıyız. 

15 Temmuz gecesi Siyonizm’in Türkiye kollarına karşı gösterilen destansı intifadadan sonra :"Darbe yapmak maklube yapmaya benzemez” diyen kahraman milletimiz unutmamalıdır ki; kul hakkı yemek de maklube yemeye benzemez.  Bu çetenin bütün usulsüzlüklerine göz yuman ve Abant Toplantılarında maklubeye yumulan Hocalar, Hoca Efendiler, Profesörler, Önderler, Yazarlar göz yaşları döküp tevbe ettiler mi? Sizlerin peşinden giden bu aziz millete doğru bildiklerinizi anlatmadığınız için bu millet sizden de hesap sormaz mı? Onlar yanıldık demekle kurtuluvereceklerini mi sanıyorlar yoksa?
 
"Maklube yiyenin duası makbul olmaz” diyemeyen İmamlar,  darbe gecesi minareye çıkıp yanık sesleriyle bir salâ okuyarak yıllarca işledikleri vebalden kurutulabilecekler mi peki ? Abonesi oldukları gazeteye ikamet olarak camî adreslerini verenler, evlerinden yükselttikleri malum kanalların seslerini acaba darbe gecesi bir ezan okumakla silivereceklerini mi sanıyorlar?

Diyalog toplantılarında kilisede okunan ezana fon yaptıkları çanlar acaba kimin için çalıyordu da, televizyon kanallarında saçma sapan sorulara cevap vererek reyting yapan hocaların sesleri bir kez olsun yükselmedi? Herkesin sustuğu, konuşanların da ağız kaslarını "the cemaati” övmek için yorması büyük tehlikeyi doğuran sebeplerin başında geliyor. "Cemaatin gücü, yalakanın ağzını yorar” şeklinde bir deyim peydah olur mu olmaz mı bilinmez ama yapılanlardan ders çıkarmazsak daha çoook güce tapacağa benziyoruz maalesef.

Devletimiz bilmeli ki, milletin kendi zekatıyla besleyip büyüttükleri bu yapıyı bir de hapiste beslemeye tahammülü yoktur.  Ve yaşanan acı tecrübe de bizlere göstermektedir ki devlet kurumları herhangi bir grup,hizip,cemaat veya cemiyet her ne ise bunların eline bırakılmadan liyakat sahibi insanların tercih edilmesi elzemdir. Unutulmamalıdır ki, meydanda selfieyi önce çekenin düdüğü çalacağı ortamlar oluşturulursa, dini yapılar devlete sızmakla uğraşmak için sağlam adamlar yetiştirmeyi ötelerse, liyakat değil referans revaç bulursa,  bu millet çok geçmeden yeni darbelerle mücadele etmek zorunda kalacaktır. Ve hala böyle bir durumla karşılaşılırsa buna kendileri müstehak olacaktır.