SON DAKİKA
Yılmaz Altunsoy
İkinci Defa Eyyyy Yılmaz Özdil….
26 Aralık 2016, Pazartesi
Yılmaz Özdil, tarihi ve siyasi gerçekleri, cerbeze ile ustaca saptırmasıyla maruf bir gazetecimiz. Kendisini düzenli olarak takip etmiyorum, okunması gereken binlerce nitelikli eser varken, Yılmaz Özdil ve benzeri kalemleri takip edebilecek kadar boş vaktim yok ne yazık ki. Özdil’ in köşesinde yazdığı yazılara, bu yazıları sosyal medya hesaplarında paylaşan az sayıdaki Özdilperest arkadaşımdan muttali olabiliyorum.
Daha önce de, Sayın Özdil’ in Sultan Abdülhamit Han (Cennet Mekan) hakkında yazmış olduğu, en hafif tabir ile "Gerek Dışı” beyanlarına uzunca bir reddiye kaleme almış ve köşemde yayınlamıştım.
Son köşe yazılarından birinde (Suriye Şehitleri isimli köşe yazısı) Sayın Özdil özetle; "Eli silah tutacak durumda olan 500 bin Suriyeli erkek, kendi memleketine sahip çıkmak yerine, bizim memleketimizde g*tünü gezdirecek, kanoya binecek, kayak öğrenecek, piknik yapacak, kumsala yayılıp nargile tüttürecek, paintball oynayacak… Bizim gençlerimiz, bunların memleketini kurtarmak için oralarda vuruşacak, şehit düşecek, gözünü, bacağını kaybedecek, sonra da hiç utanmadan buna "vatan savunması” denecek öyle mi?” demek suretiyle, hem bir kısım safdilleri zihnen iğfal etmekte, insanları hem devletimiz aleyhine imale etmekte ve hem de vatan için canını hiçe sayan yiğit askerlerimizin şehadetini hiçe saymaktadır.
Yılmaz Özdil, Suriye’ nin kuzeyinde neler olup bittiğini, o bölgede ordumuzun yürüttüğü Cerablus Operasyonu’ nun ne anlama geldiğini en az benim kadar iyi biliyor ama gel gelelim ki, Hükümetin yaptığı her işe muhalefet etmeyi ( yaptığı muhalefet vatan hainliği anlamına gelse bile) marifet sayan bir kısım vatan evladını iğfal etmeyi başarıyor. Bizim oralarda böyleleri için söylenen bir söz vardır ama neyse bana yakışmaz…
 
Eyyy Yılmaz Özdil….
Hadi Misak-ı Milli’ den, Evlad-ı Fatihan’ dan malumatın yok diyelim, küresel emperyal haçlıların, Türkiye’ nin güneyinde, Suriye’nin kuzeyinde bir terörist devlet oluşturma gayretlerinin farkında değil misin… Suriye PKK’ sı olan ve devletimiz tarafından terörist örgüt olarak ilan edilen YPG/PYD örgütünün, bin kilometreden  fazla olan sınırımızı kuşatmaya çalıştığını görmüyor musun… Eğer devletimiz bu oluşuma göz yumarsa bunun, kısa vadede ülkemiz için terör tehdidi, orta ve uzun vadede ise yeni bir Sevr Projesi anlamına geleceğini okuyamıyor musun… Bu hain yapılanmanın ardındaki tapınakçı / Evangelist zihniyetten bihaber misin… 15 Temmuz hain Fetö ihtilal teşebbüsünün ne için yapıldığını analiz edemiyor musun…
Türkiye’ nin Suriye’ de bulunma sebebinin, kendi öz güvenlik konseptini kendisinin belirleme çabası ve sınır güvenliğini, sınır ötesinde tesis etmeye anlayışı olduğunu anlayamıyor musun… Türkiye’ nin, birinci körfez harbinden sonra 36. Paralelin güneyinde tesis edilen çekiç güç nedeniyle, ödediği bedelden haberin yok mu…
Suriye’ de bulunma sebebimizi, Türkiye’ de gününü gün eden Suriyelilerin vatanlarını kurtarmak olarak ilan eden yazını kaleme alırken hiç mi elin titremedi… Türk ordusu ile birlikte, Türkiye’ nin sınır güvenliğini tehdit eden unsurları bertaraf ederken şehit düşen Özgür Suriye Ordusu mensuplarının, Türkiye’ de yaşayan Suriyelilerin akrabaları olduğunun da mı bilgisi verilmedi sana… Sen hayatında hiçbir Suriyeli muhacirin gözlerine bakabildin mi, onlara şefkatli bir dokunuş yapabildin mi, bir gün olsun bir aileyi ziyaret edip, onların dertleri ile hem hal olabildin mi… Neredeymiş gününü gün eden, kayak kayan, paintball oynayan Suriyeli… O Suriyeliler ki, Çanakkale’ de en az onbin şehit verdiler, bundan da mı haberin yok…. Bal gibi var, hem de her şeyden haberin var…
 
Sevgili okurlarım
Haçlılar ülkemizin etrafını çevrelemeye çalışıyor. Amaç, ülkemizi Sevr şartlarına geri döndürmek, hem de biz Lozan’ a bile razı değilken… Güneyimizde Suriye PKK’ sının oluşturmaya çalıştığı kantonları birleştirme planının, Türkiye için idam fermanı anlamına geldiğini varsın bazı kalemşörler görmezden gelsinler, biz vatan evlatları bu oyunun farkına varalım, dâhili ihtilaflarımızı bir yana bırakalım. Ordumuz Cerablus Operasyonu ile destan yazıyor, kritik eşiği aşmak üzereyiz. Ondan sonra tüm dünya Necip Türk Milleti’ nin tekrar dünya sahnesine muhteşem dönüşüne şahitlik edecek…
Haçlılar ve içimizdeki Haçlı meftunları istemese de, bunu başarmak zorundayız ve başaracağız. Gelecek bizimdir, yeter ki bir ve beraber olalım.