SON DAKİKA
İbrahim Arıcı
Ayağa mı Kalkacağız, Oturacak mıyız?
13 Şubat 2017, Pazartesi
16 Nisan tarihi hem Türk siyasi hayatımızın hem de yeni Türkiye’nin kaderini, geleceğini belirleyecek bir seçim olacak. Sistem değişikliğinin siyasi bir istikrar getireceği kesin. Siyasi tarihimizde 10 yıl tek başına iktidar olmuş Adnan Menderes dönemiyle Türkiye %9 büyüme kaydederken, 6 yıl iktidarda olan (1964-1971)Süleyman Demirel’le birlikte %6 yıllık bir büyüme kaydedildi. Kendisi de Barajlar Kralı unvanıyla anıldı. Sonrasında Türkiye’nin kabuğundan çıktığı Özal’lı yıllar. Ekonomik büyümeyle birlikte yaptığı reformlarla ülke siyaseti ve ekonomisi büyük ivme kazandı. 2002 yılından günümüze kadar yine tek başına iktidar olan AK Partiyle birlikte Türkiye bir anlamda uçuşa geçti. Devasa projeler, yollar, hastaneler, bilim ve teknoloji alanındaki yatırımlar, savunma sanayinde gelişmeler vs. Bunları hatırlayalım ki bu seçimin neden önemli olduğunu unutmayalım. Koalisyonlu dönemleri sayfama taşımaya kalksam sanırım tüm gazete sayfalarını bana ayırmaları gerek. ülkenin ne badirelerden geçtiğini, ne krizler yaşandığı, kimlerin bu ülkede hükümete nasıl girdiğini yeni nesil hariç hepimizin malumu. Bu bile "Evet” demeye yeter. Peki ilerde ne olacak sorusuna gelince. Şuan ki sistemde Türkiye daha fazla yol alamaz. İleriyi düşünüyorsak mevcut sistemden hemen kurtulmamız icap eder. Seçimle gelen Cumhurbaşkanı, seçimle gelen Başbakan arasında yaşanacak iktidar savaşı ülkeyi ne hale getireceğini düşünmemiz gerek. Çok adamlılık yerine tek adamlık ülke yönetimi için elbette daha iyi olacaktır. Bir şirket düşünün. İki yöneticisi var. Bu şirket nedenli sağlıklı yürütülür? Aile şirketlerinde bile bu sorun çoğu zaman yaşanmıyor mu?  Tıkanan bir sistem varsa bunun yolu bunu açmaktır. Sayın Bahçeli "Türkiye’nin önündeki tıpaları açacağız” derken öngörüsü ve devlet adamlığıyla bir kez daha milletin takdirini kazandı. Türk siyasetine damgasını vuran birçok lider başkanlık sistemi savunmuşken, bu günlerde kapımızda tehlike çanları çalarken, dış müdahalelerle,  terör ve ekonomiyle  bizi dize getirmeye çalışanlar varken "karar veremedim” gibi düşüncesi olanlara tekrar siyasi tarihimizi okumaya davet ediyorum. 16 Nisan bu ülkenin talihini, tarihini, medeniyet ülküsünü, özgüvenini yeniden ayağa kaldıracak bir gündür. Bu millet ayağa kalkarken, birileri oturacak. Tarihte ayağa kalkan mı, oturan mı olacağımıza biz karar vereceğiz. Eyvallah…