SON DAKİKA
Yılmaz Altunsoy
Batının Kadim Piyonu Yunanistan Yeniden Sahaya mı Sürülüyor?
14 Şubat 2017, Salı
Medeniyetler savaşında ikinci perde aralanmak üzere. İkinci faz çatışmanın, Batı ile Ortodoksluğun geleneksel hamisi olan Rusya arasında olacağını daha önce yazmıştım. Ancak son yaşanan gelişmeler, bir ara fazın da yaşanabileceğini ya da denenebileceğini ortaya koydu. Batı medeniyeti, Ortodoks Rusya ile Müslüman Türkiye’ nin taktiksel ve kısa süreli de olsa yakınlaşmasının önüne geçmek için kadim piyonu olan Yunanistan’ ı sahaya son koz olarak sürmeye hazırlanıyor.
Bunun ilk işaret fişeğini, sekiz darbeci hain askerin Türkiye’ ye iade edilmesini engelleyerek verdiler. İpi ve tüm varlığı batı kulübünün elinde olan Yunanistan’ın, darbeci hainleri iade etmeme kararını tek başına verdiğine inanmanın hayalcilikten öte bir anlam ifade etmediğini anlamak için politolog olmaya gerek yok sanırım. Avrupa Birliği’ ne 400 milyar Euro borçlu ve iflasın eşiğinde olan, siyasi varlığını ise ABD ve NATO ittifakı içinde olmasına borçlu bulunan Yunanistan’ın, güçlü Türkiye’nin iade talebine tek başına direnebilmesi mümkün olmadığı gibi maslahata da uygun değildir. Çünkü, Yunanistan askeri darbelerden çok çekmiş bir ülke olarak, kendi içindeki cunta heveslilerini cesaretlendirmek istemez.
Yunanistan’daki bazı hayalperestlerin, Türkiye’ de yaşanan 15 Temmuz hain ihtilal teşebbüsü günlerinde Türkiye’ ye saldırmak için en doğru zaman olduğunu tartıştıklarına ancak ekonomik olarak zor durumda oldukları için buna cesaret edemediklerine dair bilgileri sonradan basından öğrendik. Özellikle, Türk Hava Kuvvetlerindeki zafiyetten istifade etmek isteyebileceklerini tahmin etmek de çok zor değil aslında. Aynen tarihte olduğu gibi, 1826 yılında Osmanlı’nın köklü ordu teşkilatı olan Yeniçeri Ocağı’ nın, batılılaşmanın Osmanlı’ daki ilk fitilini ateşleyen 2. Mahmud tarafından lağvedilmesinden sonra, ordumuzun içinde bulunduğu zayıf durumdan istifade ederek, bağımsızlığını 1829 da ilk ilan eden ülkenin Yunanistan olduğunu, Birinci Cihan Harbi’nden yorgun ve perişan olarak çıkan Türkiye’ ye, İtilaf devletleri tarafından tasallut edilen ülkenin de yine Yunanistan olduğunu hepimiz biliyoruz.
Batı, Yunanistan ile Türkiye’ yi karşı karşıya getirerek, Ortodoks olan Yunanistan’ a yine Ortodoks olan Rusya’nın sahip çıkmasını ve böylece Rusya-Türkiye blokunun çökertilmesini hedefliyor. Olası bir Türk-Yunan çatışması’nda, Rusya’ nın Türkiye’nin yanında yer alması taktiksel olarak izah edilebilse bile, stratejik olarak kendisine yakın olan eski doğu bloku ülkelerinin ekserisinin Ortodoks olması gerçeği karşısında, izahı gayrı kabil bir durum olacağından, şimdilerde Batı mahfillerinde bir taş ile iki kuş vurma planlarının bu minval üzere yapıldığını söylemek herhalde yanlış bir analiz olmaz. 
Geçtiğimiz günlerde Genel Kurmay Başkanı’nın, Bodrum açıklarında yer alan Kardak Kayalıkları’na çıkarma yapmasının, yapılan bu hain planlara karşı, " Farkındayız ve buradayız” mesajı içerdiğini okumak gerekiyor.
Rusya’nın El Bab’ da Türk askerini "sehven” bombalaması, Trumph ile yapılan telefon görüşmesinden sonra apar topar CIA Başkanı’nın, ardından BM Genel Sekreteri Gutteres’ in, Kraliçe Eilzabeth’in özel temsilcisi olan İngiliz Başbakanı May’ in ve akabinde de Alman Şansölyesi Merkel’ in Türkiye’ ye gelmesi tesadüf ile izah edilemez. İngiliz Windsor’ları halen oyun kurucu. Bu defa oyun kurarken, terör örgütleri yerine bir devlete vekalet verebilecekleri ve bu devletin de Yunanistan olabileceği, hadiselerin seyrinden anlaşılıyor. Rusya’nın tavrı önemli olmakla birlikte, Türkiye’nin bu süreci çok iyi yönetmesi, gücünün ve zaaflarının farkında olarak dik bir duruş sergilemesi her şeyden önce caydırıcı olacaktır. Batı, beş yüz sene bir vali ile yönettiğimiz Yunanistan eli ile bizi terbiye edeceğini zannediyorsa, bu ancak Batı’nın içinde bulunduğu, "Güçlenen ve Özüne Dönen Türkiye Paranoyası” ile izah edilebilir. Yunanistan’ın akıllı davranıp, piyon olmayı kabul etmeyeceğini umuyorum, yoksa Lozan’ da elimizden alınan Batı Trakya ve 12 Adalar için bize tarihi bir fırsat vermiş olur…