SON DAKİKA
Recep ÖĞÜTÇÜ
Memnun Değiliz, Var mı Ötesi?
16 Şubat 2017, Perşembe
CHP ve yanındaki “hâyırcı cephe referandum stratejisini belirledi: “Sistem değil rejim değişiyor, dikkat edin, rejim elden gidiyor, diktatör geliyor” diyecekler. Başka hiç bir argümanları yok, sadece halkı korkutmak, korku salmak, mevcut rejimi ve sistemi kutsamak var. Halkımız bunlara ne kadar inanır, ne kadar ikna olur bilemem. Bildiğim bir şey varsa, bugüne kadar CHP hep çürük dallardan tuttu, hiç inandırıcı olmadı.
    İster rejim değişiyor, ister sistem değişiyor desinler, biz mevcut sistemden de, mevcut yürütme tarzından da, mevcut Meclisten de, mevcut yargıdan da memnun değiliz. Daha iyinin, daha demokrat ve özgürlükçü yapının,  daha güvenli ve seri bir sistemin peşindeyiz, daha ideal bir yönetimin özlemi içindeyiz.
   Rejimler de, sistemler de değişmez kutsal gerçekler değildir. Allah’ın vahiy yoluyla kullarına bildirdiği hukuk kuralları dışındaki tüm rejim ve sistemlerin, “izm”li ideolojilerin hepsi insan aklının ürünü, insanların deneyerek buldukları yönetim biçimleridir, hukuk kurallarıdır, insanların tecrübeleridir, örfleridir. Dolayısıyla bugünkü değişecek sistem son ve ideal sistem değil, ileride yapılacak değişikliklerin bir basamağıdır. İnsanlık tecrübe ede ede, yanıla yanıla kedisine en uygun olan rejimi mutlaka bulacak, en azından o ideal sisteme yaklaşacaktır. İdeal sistem de Allah’ın emrettiğidir, öğrettiğidir.
    Şahsen şuna inanmışım; bu millet, bu ümmet tarih boyunca yanlışta ittifak etmemiştir. İleride yüzde elliden fazla oyla seçeceği insan da yanlış insan olmayacaktır. Bugüne kadar yanlış liderlerimiz olmuşsa hepsi bizim özgür irademizle seçtiklerimiz değildir. Kimisi karanlık zamanlarda, kimisi darbe sonucu veya darbecilerin yardımıyla başımıza gelmişlerdir. Eminim ki bu millet bundan böyle cumhurbaşkanını seçerken yanlış yapmayacak; kendinden birini, kendine benzeyeni, dinine inananı ve yaşayanı, kültürel değerlerine bağlı olanı, geçmişine sahip çıkanı, geleceğe güvenle taşıyacak olan insanı seçecektir.
      Evet, tekrar ediyoruz, mevcut sistemle yol alamıyoruz. Sistem dediğimiz arabamızın rotunda problem var, bizi bir sağa bir sola çekiyor, bir türlü yola sığmıyor, yola girmiyor. En iyi şoför olsa da düz yolda bu arabayı süremez, hele yokuşlu ve virajlı bir yolda bu arabaya hiç güvenilmez. Mutlaka bir kaza başımıza gelir. Nitekim kaç kez kaza yaptık; 1960’da,71’de, 80’de ve 97’nin 28 Şubatında dört büyük kazalar geçirdik,  2016’nın 15 Temmuzunda kaza yapacakken şoförün tecrübesiyle ve cesaretiyle güç bela uçurumdan döndük, arabamızı yola kattık.
    Bu araba, hep böyle her an kaza yapma korkusuyla gitmez, şoför değiştirmekle de olmaz. Ya araba yeni olmalı, ya da arabaya rot -balans ayarı yapılmalı, rotta boşluk, eğrilik ne varsa düzeltilmeli, daha güven içinde yolculuk yapmalıyız. Huzur içinde bir yolculuk için tecrübeli bir şoförle birlikte arabamız da güven vermelidir. Altmış- yetmiş model arabamız artık güven vermiyor, artık güvenle yola çıkamıyoruz. Nerede bozulacağı, yolda bırakacağı, nerede yoldan çıkacağı, nerede uçuruma atacağı belli değil.
   Sadece rot problemimiz yok, bir de çifte direksiyon problemimiz var. Bu arabayı üreten firma nedense iki direksiyonlu yapmış, asıl şoför koltuğunun yanına bir de ikinci şoför koltuğu koyarak güya arabayı daha iyi kontrol etmeyi düşünmüş.
  Arkadaş, çifte direksiyon da olsa arabayı bir şoför sürer, sürmeli. Kaldı ki çıktığımız yol düz ve duble değil, virajlarla, inişlerle ve yokuşlarla dolu bir yol, üstelik tek yönlü. Her an önümüze birileri çıkabilir, her an yokuşta kalabiliriz, her an uçuruma sürüklenebiliriz, her an virajdan savrulabiliriz. Şoförün tecrübesi de yetmez. Yeni, rot-balansı ayarlı ve tek direksiyonlu bir arabayla yola çıkmak zorundayız.  Şoförümüz beş yıllığına sözleşmeli olmalı, beğenmediğimiz şoförü beş yılın sonunda değiştirebilmeliyiz.
   İşte önümüzdeki referandumun amacı; araba örneğinde olduğu gibi, tek şoförle ve sağlam-yeni bir arabayla yola çıkmak, daha hızlı yol almak, virajlı, yokuşlu- inişli yollarda savrulmamak, bir daha kazaya meydan vermemek. Bugüne kadar yaptığımız kazaların sebebi; hem arabamızın eski model olması, hem de şoförün yanında oturan ikinci bir şoförün sürenin dikkatini dağıtmasıdır.