SON DAKİKA
İbrahim Arıcı
Eskiye Dair
20 Şubat 2017, Pazartesi
Eskiye dair her şeyi özlüyoruz. Eski dostları, eski sohbetleri, eski eşyaları, eski şarkıları, eski filmleri, eski Ramazanları. Eskiye dair hatıralarımız vardır hep zihnimizde. Sanırım eskiye dair özlemediğimiz tek şey Eski Türkiye’dir. Hiç duydunuz mu "eski Türkiye ne güzeldi”. Ya da "eskiden koalisyonlar vardı. Ne güzel partiler birleşir ülkeyi yönetirdi.” Duyamıyoruz maalesef. Çünkü hafızalarımızda o kadar acılar bırakıldı ki hatırladıkça daralıyor içimiz. Şimdinin çakma solcuları eskilere dair eski siyasetten bahsedip güya daha naif, daha hoşgörülü, saygılı bir siyaset olduğundan bahsederler. Saygıları da, naifliği de kendi siyaset anlayışında olanlar için elbette geçerli bir görüş. Millete aynı naifliği gösteremezken bugün gelin bize oy verin diyebiliyorlar. Milletin tüm taleplerine "hayır” diyenler bugün "gelin birlikte hayır diyelim” diyorlar. 
Bizim özlediğimiz eskiye dair ne güzellik varsa birilerinin de hala eski Türkiye özlemi devam ediyor. Seçilmeden devlet içinde sözü geçen, azınlıkken çoğunluğa hükmü geçen günlerin hasreti var içlerinde. Kolay değil nerdeyse 80 yıl bu ülkenin kaymağını yiyip millete kuru ekmeğe mahkum edeceksin, sonra Kasımpaşalı biri gelip elinden alıp millete verecek. Olacak iş değil ama oldu. O uzun adam devletin içindeki tüm vesayete milletle bir olup savaş açsın, sonrada senin tüm umudunu alıp götürsün. Sokaktaki türbanlıların kasıla kasıla yürüyüşüne bile tahammül edemezken birde vekil, bakan, hakim, savcı olmaları gerçekten olacak şey değildi. Bununla da yetinmeyip hani olurda bu millet biraz gaflete düşer de en azından iktidar ortağı olma umudu varken, şimdi bu umutlarda tükenecek bir adım atılıyor ya. Eğer bu millet buna da "evet” derse. İşte o zaman eskiyi mumla arayacak bir kesim var. Daha düne kadar Bin yıl sürecek denilen devran, on yıl bile sürmemişken başka söz edilir mi bilmem.
Başa gelir şeyler değil bunlar. Boş verin eski siyaseti, eski Türkiye’yi. Biz en iyisi eskilerden bir şarkı dinleyelim. 
Gözlerimde kanlı yaşlar 
Hasretin bağrımda kışlar 
Başa geldi olmaz işler 
Bin bir dertle doldu gönlüm 
Eyvallah…