Ak Parti Manisa İl Başkan Yardımcısı Ozan Erdem, "Referandumda yüzde 50’yi geçersek iç savaşa hazır olun” dedi.
Çok saçma ve bir o kadar da sorumsuz bir açıklama.
Ülkeyi birlik beraberlik içinde yönetme yetki ve sorumluluğundaki İktidar partisinin il yöneticisine hiç yakışmadı.
Akıl sağlığından şüphe edilmesi gereken bu zat, bedelini ödedi ve çekip gitti.
Ama bu meseleleri kaşıyan, siyasi rant devşiren ve algı operasyonu yapanlara büyük bir koz verdi.
Bu çevreler bu açıklamayı temcit pilavı gibi her gün yeniden ısıtıp önümüze koyuyorlar.
İyi de Ozan Erdem, sadece 81 vilayetten biri olan Manisa’nın Ak Parti İl Başkan Yardımcısı.
Kılıçdaroğlu’na ne demeli?
Televizyona çıkıp "Bu düzenleme sonunda Türkiye ayrışabilir. İç çatışma çıkabilir.” Demedi mi?
TOBB’nin Genel Kurul toplantısında "Böyle bir başkanlık sistemini kan dökmeden bu ülkede gerçekleştiremezsiniz. Açık ve net.” Demedi mi?
Kılıçdaroğlu Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanı. Yani İktidar alternatifi
Meclis’te koca bir grubu var. Sözleriyle milyonlarca insanı etkileyebilecek güce sahip.
Hangisinin sözleri daha etkili?
Ozan Erdem çekip giderek bedelini ödedi.
Kılıçdaroğlu’na aynı tepki gösterildi mi?
Hayır!
Peki Kılıçdaroğlu, bu sözlerinin bedelini ödedi mi?
Hayır!
Çekip gitti mi?
Hayır!
İşte çifte standardın en güzel örneği. 
Beyler; kendinize gelin.
Siyasi kavgalarla Ülkemizin birlik ve beraberliğini bozmaya, toplumu germeye kimsenin hakkı yok.
Zira; aynı gemideyiz ve başka Türkiye yok.
Fikrimiz, siyasi parti tercihimiz ne olursa olsun "doğruya doğru, yanlışa yanlış” diyemiyorsak zihnimiz ipotek altına alınmış, vicdanımız iflas etmiş, samimiyetimiz dumura uğramış demektir.
Zihin peteklerimizden acilen parti taassubunu çıkartıp, yerine, samimiyet,  vicdan, adalet, merhamet ve hoşgörüyü yerleştirmeliyiz.
Ancak, bu duyguları fert ve toplum hayatına egemen kılarak birlik ve toplumsal barış sağlanabilir…