SON DAKİKA
Alaettin EKİZER
Çikolatalı ‘Darbe Tehdidi’ Yer misiniz?
03 Nisan 2017, Pazartesi

Türkiye; belki de tarihinin en çoklu ve karmaşık saldırısı altında. 

Hakimiyetlerini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalan hakim güçler ve onların içimizdeki işbirlikçileri her türlü yöntem ve araçlarla Türkiye’ye saldırıyorlar.

FETÖ’cü Ülker firmasının rezil reklamı bunun son örneği. 

Reklamdaki ana başlıklara bakalım:

 "1 Nisan geliyor hesaplaşma zamanı yaklaşıyor” 

"Sana sürprizlerim olacak, acılar seni bulacak” gibi cümlelerin aralarına serpiştirilmiş fotoğraflar da gayet manidar.

 "Eve dönerken gözünü bir parlama alacak” 

"Evini folyoyla kaplanmış bulacaksın” 

Bomba patlaması ile çevrilmiş bir ev görüntüsü eşliğinde üzeri kanlı bir pasta dilimi.

"Aniden kendini kale direği olarak bulacaksın, pis burunla çekilmiş şutlar seni bulacak”  ibaresi. 

Bütün bunların hedef kitlesi çocuklar olan bir gofret reklamı ile ne ilgisi var?

Reklam kılıfına büründürülmüş aşağılık bir tehdit ve darbe mesajı olduğu açık.

Murat Ülker bunun bir kumpas olduğunu söyleyerek yaptıklarını inkar ediverdi.

Hiç şaşırmadık. 

FETÖ’nün en bariz taktiği "tedbir”dir. Bunlar her tür yalanı, inkarı ve hileyi mubah görürler.

Mahkeme, FETÖ’nün medya yapılanması davasında, Orduyu göreve çağıran ve Erdoğan’ı idamla tehdit eden Gökçe Fırat’ın da aralarında bulunduğu 29 sanıktan 21’inin tahliyesine karar verdi. 

Demek ki; bütün temizlik çalışmalarına rağmen yargıda hala FETÖ’cü hakimler var. 

15 Temmuz darbe girişimi iddianamesinde ABD konsolosunun FETÖ’nün hava kuvvetleri imamı Adil Öksüz’ü aradığı belirlendi. 

FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişiminde kullandığı uçaklara, ABD’nin İncirlik hava üssündeki tanker uçaklarla yakıt ikmali yaptığı da ortaya çıktı.

ABD, PKK ve PYD’ye silah ve mühimmat yardımı yaptığını saklama gereği bile duymuyor. 

Avrupa’nın teröristleri koruyup kolladığı, düşmanca bir tutum sergilediği de ortada.

Tüm farklılıklarına rağmen düşmanlarımız birleşiyorsa, farklılıklarımızı bir yana bırakıp birlik olmadan tarih önünde ve Mahkeme-i Kübra’da hesap veremeyiz…