Bizim her zaman bir Kızıl Elma idealimiz vardı. Cumhuriyet kurulduktan sonra üzerimizdeki karabulutlara rağmen her alanda var olma mücadelesi verdik. Önce Ahlak ve Maneviyat diyerek  yeniden dirilişe hazırlandık. İdeallerimiz adına ne mücadeleler verdik. Eğitim hakkımıza engeller konmuşken büyük umutlar taşıdık yüreğimizde. Asla ümitsizliğe, yese kapılmadık. Siyaset kapıları kapatılırken yüzümüze, Ya Bismillah diyerek yeniden kolları sıvadık.  Helal ticaretimize yeşil dediler yılmadık. Edebince örtündük, gerici dediler hiç alınmadık. Çünkü biliyorduk ki bizim ideallerimiz vardı. Bizim sevdamız, sözümüz vardı. Hem Allah’a, hem de bu vatana. Bu kadar zulme uğramışken isyan etmek yakışmazdı bize. Bir mala, bir cana kastetmeyi bırakın, aklımıza bile getirmedik. Biliyorduk ki bu vatan bizimdi. Bir yiğit mutlaka çıkacaktı. Bu feraset sahibi Anadolu insanına mutlaka bir lider gelecekti. Umutlar yeşerdi, heyecanlar tavan yaptı, aşkla şevkle kollar sıvandı. Bu millet aradığı liderini nihayet bulmuştu. Liderin heyecanı, liderin yiğitliği, liderin cesareti bu büyük millete yol gösteriyordu. Yollar, hastaneler, okullar, barajlar… Aman Allah’ım bu ülke ne kadar zenginmiş meğer!

Hayranlıkla izlediğimiz Avrupa’yı ne kadar da gözümüzde büyütmüşüz. Biz ne büyük bir milletmişiz. İdeallerimizi tek tek hayata geçirdik. Ne kadar zulüm varsa hepsini kaldırdık. Kanımızı emen ne kadar vesayet varsa hepsinin hakkından geldik. Köklü medeniyetimizin ayağa kalmasına hepimiz şahitlik ettik, etmeye devam ediyoruz. Son Seçimle birlikte bir kez daha yeniden eskiye dönmeme adına son noktayı koyduk.

İmkânsızlıklar içinde imkan oluşturan bizler şimdi nelerle uğraşıyoruz acaba? Bizim kızıl elmamız bitti mi? Kendi kuyumuzu mu kazmaya başlıyoruz yoksa? Yedi düvel birleşmişken ayrışmak niye? Bu kadar mıydı? Okçular Tepesi’nin hala var olduğunu hatırlamanın vaktidir. Her birimizin vebali vardır. Daha düne kadar kuyumuzu kazanların bizdenmiş gibi görünüp ayrıştırıcı, bölücü, yıkıcı yazılarını çarşaf çarşaf sosyal medya hesaplarından yayınlamak vebaldir. Bu davaya sahip çıkmış, büyütmüş, çile çekmiş yol ve kadar birliği yaptığımız kişilerin hain ilan edilmesi vebaldir. O hain, bu hain, şu hain… 

Hayatımda hesap yapmadım. Dengeleri bilmem. Kulis, lobi nedir bilmem. Tek idealim var. O da doğru istikamette gittiği sürece hesapsız bu davaya hizmet etmek. Çünkü benim için ve benim gibi düşünenler için her zaman bir Kızıl Elma vardır. Bizim Kızıl Elma’mız bu büyük medeniyetin, tüm cihanı kucaklayıp ümmetin yeniden ayağa kalktığı görmektir. Ecdadım Osmanlı’nın bizlere mirasına sahip çıkarak adaleti dünyaya hâkim kılmaktır. Ne beyaz, ne siyah aç, susuz çocuğun kalmamasıdır.  Dünya’nın 5’ten büyük olduğu göstermektir. Eyvallah…