SON DAKİKA
Recep ÖĞÜTÇÜ
Günahsız Ağızlardan Dua Alalım
11 Mayıs 2017, Perşembe
Toplum olarak dualı bir milletiz. Tarih boyunca aldığımız ve yaptığımız duaların sayesinde bu günlere geldik, Anadolu’yu ve Balkanları fethettik, Anadolu’yu bin yıl boyunca elde tuttuk ve tutuyoruz.

   Hadis-i şeriflerde buyrulur: "Dua mü’minin silahıdır”. "Dua ibadetin özüdür, iliğidir”. "Üç kişinin duası müstecap (makbul) olan dualardandır: Mazlumun duası, ana-babanın evladına duası ve misafirin duası”. Özellikle mazlumun duasıyla Allah arasında perde (engel) yoktur. Süratle Allah’a ulaşır ve tesirini gösterir. Onun için "alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste” demişler.

   Günümüzde Ak Parti hükümeti ve onun doğal lideri Sayın Tayyip Erdoğan’nın başarısının arkasında da aldığı dualar var. Tayyip Erdoğan bunca krizi, darbeyi hep aldığı dualarla atlattı, aldığı dualarla birçok süikasttan kurtuldu.

  Evet, dualar toptan, tüfekten, atomdan daha tesirli ve etkilidir. Yok yerde elinden tutar, yok yerde arkanda durur, yok yerde sana teselli ve ümit olur.

   Rabbimiz, ayet-i celilesinde buyurur: "Sizin dualarınız olmasa Allah size niçin değer versin”. Evet, değerimiz duamızla ölçülür, aldığımız ve yaptığımız dualar kadar güçlüyüz, değerliyiz. Dünyanın dört bir yanında sağnak sağnak ülkemiz üzerine yağan dualarla ateş çemberinin ortasında yanmadan, ateş almadan, parçalanmadan ayakta duruyoruz. Krizleri teğet geçiyoruz, uçurumlardan  geriye dönüyoruz, darbeleri püskürtüyoruz, ekonomik sıkıntılara düşmüyoruz. Çünkü Tika, Kızılay, diğer özel ve resmi kurumlarımızla Afrika’nın ortasında hastahane yapıyoruz, Balkanlarda Osmanlı mirasını restore ediyoruz, mazlum ve mağdurlara aş götürüyoruz, Suriyeli milyonlarca mülteciye kol kanat geriyoruz. Yardımımızı balıklar bilmese de Halik biliyor ki rahmetimizi gönderiyor, işlerimizi açıyor, dünyanın dört bir yanına mal satıyoruz.

    Efendimiz (sav.), "Günahsız ağızlardan dua isteyiniz” buyurur. "Günahsız ağzın duası nasıl olur” diyenlere, "mü’minin mü’mine gıyabında yaptığı dua günahsız ağızla yapılan duadır” buyurur. Mü’min başkasına gıyabında dua edince günahsız ağızla dua etmiş olur ve Allah katında kabul görür. Kendi kendimize yaptığımız dualar günahlı ağzın duasıdır, başkasına yapılan dua ise günahsız ağızdan çıkmıştır.

     Samimiyetle yapılan dualar, şartlarına uyarak yapılan dualar, oruçlu ağızlarla yapılan dualar, helal lokma yiyerek ve helal kazanarak yapılan dualar, ağlayarak gözyaşıyla yapılan dualar, kimsenin görmediği ıssız gecelerde ve ıssız dağlarda yapılan dualar mutlak kabul olur. Yeter ki inanalım. Duaların karşılığını ya hemen alırız, ya gecikmeli alırız. Dualarımız ya bir belayı savar, ya da ahirette bizi karşılar, derecemizi yükseltir. "Dua ettim kabul olmadı" demek yanlıştır, gecikmesinin hikmeti vardır.

     Dua her zaman ve her zeminde yapılabilir. Ancak belli saatlerde ve belli özel mekanlarda yapılan duaların tesiri daha fazladır, daha faziletlidir. Örneğin, Mescid-i Haram’da, Mescid-i Nebi’de, Mescid-i Aksa’da ve  Ka’benin karşısında yapılan duaların ayrı bir önemi vardır. Seher vakitlerinde, Cuma gecelerinde, Cuma hutbesi esnasında (icabet saatinde), bayram gecelerinde, Regaib, Miraç, Berat ve Kadir gecelerinde yapılan duaların fazileti ayrıdır.

   Sonuç olarak güvenliğimiz için, huzurumuz için, kalkınmamız için, refah ve mutluluğumuz için, başarımız için, fetihler için maddi tedbirler ve çalışmak yetmez, manevi tedbire de ihtiyaç vardır, işte o manevi tedbir de duadır. Dua Allah’tan ummaktır, Allah’ın gücüne ve takdirine inanmak ve Rabbimize sığınmaktır. Rabbimizin kapısında beklemek ve ısrarla istemektir.

    Üç ayların ikincisi olan Şaban ayının on beşinci gecesi Berat gecesidir ki, Kadir gecesinden sonra en mübarek gecedir. İdrak ettiğimiz Berat gecemiz hayırlara vesile olsun, Rabbim bizleri Ramazan ayına ve ondaki Kadir gecesine ulaştırsın.