ANASAYFA GÜNCEL EKONOMİ SPOR SİYASET EĞİTİM YAŞAM DÜNYA KÜLTÜR - SANAT SAĞLIK TEKNOLOJİ 3. SAYFA

Başarılı karelere değen kadın gözü

08.03.2016 12:18:00
Anadolu Ajansında çalışan kadın foto muhabirleri, zorlu görev alanlarında başarılı işlere imza atıyor Gürün: ’Ankara Tren Garı“nda yaşanan terör saldırısında, patlamanın olduğu yerin 15 metre yakınında görevliydim. Bu olaya tanıklık etmiş olmak büyük bir şans. Olayın içindesin ve mucize eseri hayatta kalıyorsun’ ’Meslek hayatımda kadın olmanın artısını daha çok yaşadım. Kadın foto muhabiri olmak zor değil’ Kızıl: ’Midilli Adası“ndan Yunanistan“a gitmeye çalışan mültecileri izledim. Farklı bir du
ANKARA (AA) - YASEMİN KALYONCUOĞLU - Anadolu Ajansında (AA) çalışan kadın foto muhabirleri, zorlu görev alanlarında başarılı işlere imza atıyor.

Ankara Tren Garı’ndaki terör saldırısı, Suriyeli kaçak göçmenler ve uluslararası zirveler gibi önemli olayları izleme fırsatı bulan AA’nın başarılı kadın foto muhabirlerinden Binnur Ege Gürün ve Özge Elif Kızıl, Türkiye’de kadın foto muhabiri olmaya ilişkin açıklamalarda bulundu.

Celal Bayar Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nden mezun olduktan sonra gezme merakının kendisini fotoğraf çekmeye yönlendirdiğini belirten Gürün, Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Fotoğraf Bölümü’nü kazanarak, buradan da birincilikle mezun olduğunu anlattı.

AA’da göreve başladığı günden bugüne önemli olayları izleme fırsatı bulduğunu aktaran Binnur Ege Gürün, Ankara Tren Garı’nda 10 Ekim 2015’te yaşanan terör saldırısında, patlamanın olduğu yerin 15 metre yakınında görevli olarak bulunduğunu söyledi.

Gürün, “Türkiye’deki en büyük ve en çok can kaybının yaşandığı terör saldırısı bu. Bu olaya tanıklık etmiş olmak büyük bir şans. Tanıklık etmiş olmaktan dolayı çok şanslı hissediyorum kendimi. Ama eğer patlama olup oraya koşmuş olsaydım, çok farklı bir psikoloji içinde olabilirdim. Patlamanın içinde kalmak farklı bir psikolojiye sokuyor insanı“ dedi.

“Olayın içindesin ve mucize eseri hayatta kalıyorsun. Çevremde insanlar parçalandı. Bu başka bir etki yaratıyor. ’Nasıl hayattayım’ diye bunu sorgulayıp duruyorsun“ ifadelerini kullanan Binnur Ege Gürün, patlama anında yaşadığı günün “son günü“ olduğunu hissettiğini ifade etti.

- “Kadın olmanın artısını daha çok yaşadım“

Kadın foto muhabiri olarak büyük zorluklar yaşamadığını belirten Gürün, “Ben meslek hayatımda kadın olmanın artısını daha çok yaşadım. Suriye sınırına gittim. Suruç’ta kamplarda fotoğraflar çektim. Oradaki kadınlar erkeklerle aynı yerde bulunmuyorlar, sohbet etmiyorlar, poz vermiyorlar. Böyle bir durumda kadın olarak çok iyi iletişim kuruyorsun. Rutin haberlerde bile aslında gazetecilerin yoğun olduğu yerlerde insanları aşıp fotoğraf çekebiliyorsun. Kadın foto muhabiri olmak zor değil“ değerlendirmesinde bulundu.

Mesleğini çok sevdiğini ifade eden Binnur Ege Gürün, “O patlamadan çıktıktan sonra bile ’ben niye bu mesleği seçtim’ demedim. Çok aşığım çünkü, umarım hep bunu derim. Sosyal hayatın çok içindesin bu meslekle. Bir gün baledesin, bir gün eylem haberi çekiyorsun“ diye konuştu.

- “İlk defa böyle bir şey deneyimledim“

Mesleğini çok severek, aşk ile yaptığını ifade eden Özge Elif Kızıl da Akdeniz Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Fotoğraf Bölümü’nde okumasının tesadüf olduğunu anlattı.

Üniversiteden sonra ABD’ye giderek sinema eğitimi aldığını da belirten Kızıl, foto muhabirliği yapmaya başladıktan sonra “bu işi bir daha bırakamayacağını anladığını“ dile getirdi.

Özge Elif Kızıl, mesleğini yaparken kadın olmanın zorluklarını çok fazla yaşamadığını, karşılaştığı zorlukların üstesinden gelmekte zorlanmadığını da kaydetti.

Suruç’taki ve Midilli Adası’ndan Yunanistan’a gitmeye çalışan mültecileri izlediğini belirten Kızıl, yaşadıklarının ve orada gördüklerinin farklı bir deneyim olduğunu, insanların acılarına ve çaresizliklerine şahit olduğunu aktardı.

Özge Elif Kızıl, “Yapabileceğin tek şey orada doğru kareler çekip, olayı daha fazla duyurabilme umudu“ şeklinde konuştu.

Mültecilerin durumunu yakından görmenin, gazetelerden ve televizyonlardan takip etmeye benzemediğini söyleyen Kızıl, “Farklı bir duygu, üzülüyorsun. İlk defa böyle bir şey deneyimledim“ ifadesini kullandı.

- “Kaçırdığım fotoğraflara rağmen yardım etmeyi seçtim“

AA’nın “Yılın Fotoğrafları“ oylamasında “Yunanistan’daki sığınmacılar“ karesiyle büyük beğeni toplayan ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da haber kategorisinde oy verdiği fotoğrafı nasıl çektiğini anlatan Özge Elif Kızıl, mesleğini yaparken burada ilk kez zorlandığını anlattı.

“Midilli’deydim ve sabah saat 05.00 gibi uyandım. Sahil şeridinde ’bir bot gelirse’ diye sürekli geziyorsun. Ben de devamlı takipteydim“ diyen Kızıl, şans eseri geçerken kıyıya vurmuş tahta teknelerden birini gördüğünü aktararak, “Mülteciler üzerinden atlıyordu. Çekmeye başladım. İnsanlar derinliği az olan suda bile o kadar çok çığlık atıyorlardı ki şiddetli korku içindeydiler. Denizi aşıp, kıyıya gelip, insanların ayaklarını kumsala değdirmeleri duygularının boşalmasına neden oluyordu“ dedi.

Özge Elif Kızıl, “(Bir kaşık suda boğulmak) deyimini orada yaşıyor insan. Bir kayanın üstüne çıktım ve fotoğraf çekmeye başladım. Bir kadın çocuğunu uzatıyor. Fotoğraf makineni bırakmak durumundasın, küçücük bir bebek bitkin durumda. ’Orada fotoğraf mı çekmelisin, çocuk mu kurtarmalısın’ bunu düşünüyorsun ama kaçırdığım fotoğraflara rağmen yardım etmeyi seçtim ve üzgün değilim“ diye konuştu.

DİĞER HABERLER