Ayasofya tamam, hedef Mescid-i Aksa

Ayasofya’nın 86 yıl sonra yeniden ibadete açılmasının ardından sadece Türkiye’de değil tüm İslam Coğrafyasında heyecan oluştu. Tüm baskılara rağmen Ayasofya müze statüsünden cami statüsüne çevrilerek İslam Coğrafyasında büyük yankı uyandırdı.  Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Ayasofya’nın açılış töreninde yaptığı konuşmasında “Ayasofya’nın dirilişi, Mescid-i Aksa’nın özgürlüğe kavuşmasının habercisidir.” sözleriyle birlikte İslam Aleminin hasretine işaret etmiş ve bu sözler büyük yankı uyandırmıştı.

AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş’ta Ayasofya’nın ibadete açılmasıyla Fatih’in vakfiyesinin gerçekleştiğini belirterek “Şimdi önümüzde Hazreti Ömer’in, Selahaddin Eyyubi’nin ve Yavuz Sultan Selim’in vakfiyesi olan Kudüs-ü Şerif vardır“ dedi. 

AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, ÖNDER İmam Hatipler Derneği tarafından video konferans yöntemiyle düzenlenen bayramlaşma programında, gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. En dikkat çeken ifadesi ise Ayasofya ile ilgili bölümdü. 

Kurtulmuş açıklamasında; “Ayasofya’nın Sultan Fatih’in vakfiyesinin gerçekleştirilmesi ve onun vakfettiği caminin asli fonksiyonuna döndürülmesi olduğunu aktaran Kurtulmuş, şunları kaydetti: “Şimdi önümüzde Hazreti Ömer’in, Selahaddin Eyyubi’nin ve Yavuz Sultan Selim’in vakfiyesi olan Kudüs-ü Şerif vardır ve zihnimizin bir kenarında yer almak durumundadır. Nasıl on yıllar boyunca ’Zincirler kırılsın Ayasofya açılsın’ dediysek bundan sonraki süreçte önümüzde bir hayalimiz, bir hedefimiz olarak Yafa Kapısı’nın üzerinde yazan ’Lailaheillallah İbrahim Halilullah’ vakfiyesini gerçekleştirmek bizim milletimizin bir sorumluluğudur.“ dedi.

İSLAM ALEMİ’NİN ORTAK BEKLENTİSİ

Türkiye sadece yurt içinde değil İslam Coğrafyasının özlemini ve hedefini belirleyerek yaptığı açıklamalarla Ortadoğu’dan, Afrika’ya, Balkanlardan, Kafkasya’ya kadar tüm ümmetin hasretini dile getirerek ümmete ortak bir “Kızıl Elma” vizyonunu ortaya koyuyor.

MESCİD-İ AKSA 

Mescid-i Aksa Hz. Muhammed döneminde, Müslümanlar için önemli bir özellik kazanmıştır. Çünkü Hicretin birinci yılında (M. 622), Medine’de Müslümanlar yaklaşık 16 ay boyunca Mescid-i Aksa’ya yönelerek namaz kılmış ve burayı kıble olarak kabul etmişlerdir.

Mescid-i Aksa Hz. Muhammed’in İsra ve Mirac hadisesi sırasında gerçekleştirdiği yolculuğun yeryüzündeki gece yolculuğu olarak bilinen İsrâ kısmında yöneldiği yerdir. Bu yolculuk, O’nun peygamber olarak gönderilişinin 3. senesinde, Recep ayının 27. gecesi gerçekleşmiştir.
 
Günümüzde Siyonist İsrail tarafından mescit zaman zaman saldırıya uğramakta ve “Süleyman Mabedi” arama çalışmalarını gizliden gizliye yürüterek yapıya zarar vermekte. 
 
Türkiye, “Kudüs kırmızı çizgimizdir” diyerek uluslararası anlamda Mescid-i Aksa’ya sahip çıktığını açıkça göstererek İslam Coğrafyasının da bu anlamda harekete geçip tepki vermesini sağlamakta.

Haber: İbrahim Arıcı