Yeni Şafak yazarı Hayrettin Karaman hakimler ve savcıların denetlenebilirliğini sorgulayan bir yazı kaleme aldı.
Fıkıh konusunda en büyük otorite olarak kabul edilen Hayrettin Karaman hakimler ve savcıların masumluğunu sorguladı ve onların bazen "Vicdan ile cüzdan arasında sıkıştıklarını" ifade etti. Karaman, hadisle örnek vererek üç hakimden ikisinin cehennemde olduğunu ifade etti.
İşte Karaman'ın yazısındaki o bölüm:
Tarih boyunca, hak edenler yanında masumları ve mazlumları da idama, zindana, sürgüne, ağır tazminata mahkum edenler yargı mensupları değil mi?
Bazen 'Vicdan ile cüzdan arasında sıkıştıklarını' kendi mensupları içinden 'dürüst' olanların da itiraf ettiği yargı mensupları herkesi denetleyecek, peki onları kim denetleyecek? Kendileri mi?
Bu ne demektir?
Demokrasilerde son söz milletindir. Doğrudan veya dolaylı olarak milletin denetimi söz konusu değilse demokrasi de yoktur.
İslam'a gelince, hakimlerin cahil, hain ve hatalı da olabileceklerini bizzat Peygamberimiz (s.a.) açıklamışlardır: 'Hakimler üçe ayrılır: İkisi cehennemde, biri cennettedir. Hakkı bilen ve onunla hükmeden hakim cennettedir. Bilgi eksikliğine rağmen halkın davalarını hükme bağlayan kimse cehennemdedir. Hükmünde bilerek haksızlık eden kimse (hakim) de cehennemdedir'.
Bu hadis, tecrübe ve akıl bize, bütün 'hakimlerin ve savcıların masum olmadıklarını' bildiriyor.